Hayatın baharında, henüz 26 yaşında bir gencimizi kaybettik...
Arda Erkan; anne ve babasının üzerine titrediği bir gençti...
Her insan gibi o’nun da doğruları ve yanlışları vardı elbette...
Ama Arda’nın bu kadar genç bir yaşta aramızdan ayrılması hafife alınabilecek veya unutulabilecek birşey değildir...
Bu ölümün ne şekilde veya nasıl gerçekleştiği, bunda kimlerin katkısının olduğu araştırılmalı ve gerçek durum ortaya çıkarılmalıdır...
Olayın sorumluları varsa, küçük bir ülkede bunların kim olduğunu bulmak elbette zor değildir...
Yeter ki polis bu konuda ciddi bir çelışma içine girsin...
Yeter ki; ifade vermek isteyenler geri çevrilmesin...
Yeter ki; güçlü olanlar bu işi engellemeye kalkışmasın...
Arda’nın şahsında tüm gençlerimizin geleceğinin tehdit altında olduğu bu ülkede artık bazı olayların üzerine gidilmesi ve sert önlemlerin alınması kaçınılmazdır...
Otopsi raporu ne zaman gelecek?
Kuzey Kıbrıs’ta birçok eksikliğin olduğunu da artık görebilmeliyiz...
Eğer burada bir devlet var ise; sadece bir tane Adli Tıp Uzmanı’nın çalıştırılması kabul edilemez...
Bu adam hastalandığında veya tatile çıktığında, ölüler üzerinde inceleme yapacak ve rapor yazacak ikinci bir kişi yoktur...
Bazı devlet dairelerinde çalışanların oturacak sandalyesi bile yokken, böylesi önemli bir konuda istihdam yapmamak gerçekten üzücüdür...
Bir diğer önemli konu ise; otopsi için alınan doku örneklerinin Türkiye’ye gönderilmesi ve oradan gelecek raporun beklenmesidir...
Bu süreç bazen aylar, hatta yıllar alıyor...
Diğer yandan mağdur olduğunu düşünen ailelerin yürekleri yanıyor...
Onların ocağına düşen ateşi, devlet yönetenler görememiş, hissetmemiş olabilir...
Ama bunun bir de insanlık yanı vardır...
Hepimiz insanız...
Duygularımız vardır...
Hepimizi bekleyen bir son vardır...
Sadece bugünkü makamı, kazancı ve refahı düşünerek yaşayamayız...
Böylesi bir anlayışla ülke yönetemeyiz...
Böylesi bir zihniyetle, insanlığa hizmet edemeyiz...
Tam tersi herkese kötülük yapmış oluruz...
Acil yanıt bekliyoruz
Arda’nın, bu kadar genç yaşta hayata veda etmesi sonrasında çeşitli spekülasyonlar yapıldı...
Kimisi zehir çetelerinin ona zarar verdiğini iddia etti, kimisi ağır bir şekilde darp edildiğini söyledi...
Talihsiz anne ve babası ile diğer sevenleri ateşler içinde yanıyordur...
O insanların acılarını kısmen de olsa dindirecek bir açıklama yapılmalıdır...
Polis soruşturması genişletilmeli ve yaşanan felakette payı olanlar ortaya çıkarılmalıdır...
Otopsi raporunun bir an önce gönderilmesi için Türkiye hükümeti nezdinde girişimler yapılmalıdır...
Kısacası bu olay aydınlığa kavuşmalıdır...
Vijdan sahibi olan herkes; gençliğin geleceğini karartan, aileleri huzursuz eden gelişmeler karşısında artık harekete geçmeli ve yetkililerden hesap sormalıdır...
Gündemimizde kimlerin bakan olacağı değil, bu ülke gençliğini nasıl kurtaracağımız vardır...
Gündemimizde parti MYK’larının alacağı siyasi kararlar değil...
Can güvenliğimizi ilgilendiren konular vardır...
“Böyle gelmiş, böyle gidecek” diyemeyiz...
Boyun eğerek, onurlu bir yaşam sürdüremeyiz...
Başımız dik yaşamak istiyorsak eğer...
Yeni bir yönetim anlayışını egemen kılmalıyız...
