Yaşamımıza ışık tutan, güzellik ve sevinç katan annelerimize sevgimizden daha değerli bir hediye vermemiz mümkün değil. Bir anne için dünyanın en değerli varlığı evladıdır ve bu nedenle de onu mutlu etmek için verebileceğimiz en kıymetli hediye de ona olan sevgimizdir. Anneler kocaman yüreklerine dünyaları sığdırır. Evlatlarının yeri her zaman onlar için ayrıdır. Anneliğin ne olduğunu anlamak mümkün mü? Bir çocuğu 9 ay karnında taşıyan, tüm zorluklara katlanıp başa çıkabilen, yıllarca sevgi, sabır ve şefkat ile evlatlarını büyüten anneleri sadece Anneler Günü'nde hatırlamak yetmez. Sadece Anneler Günü'nde değil, her zaman onlara olan sevgimizi ve vefamızı anlatmalıyız.
Sevgili okurlarım bu haftaki köşemde sizlere kocaman yüreklerine sevgiyi, sabrı, şefkati, fedakârlığı, hayatın zorluklarına karşı direnip pes etmemeyi öğreten annelerimize anneler günü mektubu yazarak seslenmek istedim.
Bir evi yuva yapan kadının sevgisi, sabrı, şefkati, merhameti, kocaman kalbiyle güler yüzlü duran, her derde deva olan annedir. Anneler hiçbir tarife sığmayan, tanım kabul etmeyen en kıymetli varlıklardır. Bir çocuğu yıllarca sevgi, sabır ve şefkat ile büyüten, annelerimiz her zaman bize varlıklarıyla güç verip, dualarıyla kötülüklerden korurlar.
Bizleri her zaman sevgi ve şefkat ile büyüten, her fedakârlığa gözü kapalı koşan güzel annelerimizin değerini bilmeli; onlara verdiğimiz değeri her an davranışlarımızla ve sözlerimizle göstermeliyiz. Onların en çok bizim doğru, hatasız ve mutlu bir hayat sürdüğümüzü görmeye ihtiyaçları var.
Anneme…
Hayat yolculuğumun en başından beri beni besleyen, bir gün bile üzerimden dualarını hiç eksik etmeyen, beni her an düşünüp endişelenen, bana en iyi öğretmen olup rehberlik eden ve her ihtiyaç duyduğum anda orada olan kişi sensin anneciğim. Her zaman ve her koşulda yanımda olduğun için çok teşekkür ederim. Anneler Günün kutlu olsun.
Thomas Edison ve kahraman annesi…
Thomas Edison bir gün eve geldiğinde annesine bir kâğıt verdi ve “Bu kâğıdı öğretmenim verdi ve sadece sana vermemi tembihledi” dedi.
Annesi kâğıdı gözyaşları içinde oğluna sesli olarak okudu: “Oğlunuz bir dahi. Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok. Lütfen onu kendiniz eğitin.”
Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Edison’un annesi vefat ettiğinde, o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriydi ve bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir kâğıt buldu ve alıp açtı.
Kâğıtta “Oğlunuz “şaşkın” (akıl hastası) bir çocuktur. Artık kendisinin okulumuza gelmesine izin vermiyoruz…” yazılıydı.
Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazdı: Thomas Alva Edison, kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dâhisi haline getirilmiş, “şaşkın” bir çocuktu.
Hayatta olan olmayan tüm annelerimizin Anneler Günü’nü kutluyorum…