banner564

Anlaşılmaz durumlar

   Yüce Meclis, Rum Yönetimi’nin mülklerle ilgili tutuklama kararlarını tartışıyor…
   İktidar kanadı, Rumların ana hedefinin KKTC ekonomisi olduğunu söylüyor ve bu konuda muhalefete ‘işbirliği’ çağrısı yapıyor…
   Muhalefet ise Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalıştırılmadığını söylüyor…
   İktidar kanadı, son iki ay içinde Rum mülkleri için 70 milyon Sterlin ödeme yapıldığını belirterek, soruna ilgi gösterdiklerini savunuyor…
   Uzun bir aradan sonra komisyonun kısmen çalıştırılması elbette doğru bir karardır…
   Ancak iki yolda 70 milyon Sterlin harcayarak mülkiyet sorununu 300 yıl sonra da çözümleyemeyiz…
   Ve hiç kimse bizleri bu kadar uzun bir süre bekleyecek bir ömre sahip değildir…
   Taşınmaz Mal Komisyonu bugüne kadar milyar Sterlinin üzerinde ödeme yaparak bir miktar Rum mülkünün Türkleştirilmesini sağlayabilirdi…
   Ama komisyonun ihtiyaç duyduğu kaynak yaratılmadı…
   Bu konuda ana suçlu ülkeyi yönettiğini iddia edenlerdir…
   Aynı zamanda Yüce Meclis’tir…
   ‘Yüce Meclis’ binasının Türkleştirilmesi için gerçek mal sahibi, 2004 yılında 2 milyon Euro’ya razı olacağını açıklamıştı…
   Ama hiç kimse bu sorunu çözmeye yanaşmadı…
   Dolayısıyla ‘Yüce Meclis’ kendi binasını dahi önemsemediği için bugün mülkiyet sorunu çok kritik bir aşamaya geldi…
   Rum Yönetimi’nin, İskele’de milyar Euro’luk mülk inşa eden İsrailli işadamı Aykut’tan başlayıp, daha sonra bir Alman vatandaşını tutuklaması, ileriye yönelik olabileceklerin habercisidir…
   Müzakerelerin yakın bir gelecekte başlamaması halinde, sadece yabancı müteahhitlere değil, KKTC vatandaşı olanlara yönelik adımların atılması da sürpriz olmayacak…

Kendi ayağına kurşun sıkma

   Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvuran Rumlar arasında, kuzeyde ‘ipotekli mülkler’ de vardır…
   Barış Harekatı öncesinde otel veya çok sayıda tesis inşa etmek için mülkü ipotek vererek banka kredisi alan Rumların sorunu, harekattan 5 yıl kadar sonra ortadan kaldırıldı…
   Rum Yönetimi söz konusu ipoteklerin kaldırılması için bankaları finanse ederek, kuzeyde mülk bırakmış Rumların önünü açtı…
   Şimdi bazı mülk sahipleri, satış konusunda ileri adım atarken, KKTC savcılığının güneyden ‘resmi belge’ istemesi üzerine ileri adımlar atılamıyor…
   Rum Yönetiminin, kuzeydeki mülklerin satışına karşı olduğunu bildikleri halde; 1979 yılında alınan bir karar hakkında Rum makamlarından belge istenmesi, satışın önüne takoz koymaktır…
   Bir diğer tanımla kendi ayağına kurşun sıkmaktır…
   Müthiş bir başarı… 

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 6 ay Önce

Yıllar önce TMK çalıştırılmış olunsa idi KKTC’deki Rum Mülklerinin Türkleştirilmesi Bugünkü kadar zor veya imkansız olmayacaktı ! İktidarı ve Muhalefeti ile yüce meclisimiz Uluslararası Hukuku hiçe sayıp Malına gelecek olan Rum’u Ayağından vururum Sloganı ile yıllardır Dünyaya meydan okuyup durduk ! KKTCde kötü Siyaset ve kötü yönetim neticesi Batırılmayan Sektör maalesef kalmadı İnşaat Sektörünün de Batırılmasına amak kaldığı bu günlerde TMK çalıştırmayan Siyasilerimiz Dünyaya meydan okumaya ise maalesef halen devam ediyor ! Sayın Reşat Akarın Programlarında Elimizde Patlamaya hazır duruma gelen Şişirdiğimiz İnşaat Sektörümüz için Tehlike Canlarının çaldığını yüce meclisimize defalarca Uyarılarda bulunmuştur ! KKTCyi Yönetenlerin Gerçek Sahibinin Onayı olmadan Koçanlanıp SATILAN Rum Mülkleri ile Kıbrıslı Türklerin başına ne Belalar geleceğinin farkındalar mı acaba ? Uluslararası Hukuk’a meydan okumakla KKTCde ne gibi bir gelecek bekleyebiliriz ki ? İktidarı ve Muhalefeti ile Yüce meclisimizin bir an evvel Şerefiye vergisini Hayata geçirip TMK çalıştırmaktan başka Çaremiz olmadığını Dünyada bilmeyen mi kaldı ! Yağmalanıp SATILAN Rum Mülkleri ile Hem Suçlu Hem Güçlü Siyasilerimiz Uluslararası Hukuk’a meydan okuyacağına Kıbrıslı Türkleri getirdikleri noktada KKTCye 120 bin Çadır veya konteyner getirmeleri daha yerinde olmaz mı acaba ?
En azından Yarattıkları Geleceğimize faydalı bir iş yapmış olurlar !!

Magusalı
Magusalı - 6 ay Önce

Birisi gelim burda olmayan bir iş kolu açarsa, bir otel yaparsa, tarımda, üretimde bişey yaparsa yatırım söyleyebilirim. Buraya gelir ve burada olan bir iş kolunda rekabete başlarsa bu zararlı yatırımdir. Buradaki insanların ekmeğine göz koymadır.

Magusalı
Magusalı - 6 ay Önce

Beton yaparak satmak yatırım değildir. Bu tutuklanan İsrailli kişi yatırımcı değil yap sat işi yapıyor. Yani bizim işadamlarımızın yapacağı işi çalıyordu.

Magusalı
Magusalı - 6 ay Önce

Ben bir karış toprağın yabancılara satılmasına karşıyım. Satılan KKTC dir. Satılan geçmiş mücadelemizden. Satılan benliğimizde. Satılan geleceğimizdir.

Öz
Öz - 6 ay Önce

Kuzey Kıbrısta bir devlet var. Bu devlet BM ce tanınmayan, tanınması yasaklanan, ayrılıkçı, Türkiye’nin bir alt yönetimi olarak gösteriyor. Kıbrısta BMce tek tanınan ülke KC ve iki toplum. Dolayısı ile iki toplum liderliği. Toplumun iki liderliği, yıllarca süren görüşmeler sonucunda, birçok konularda anlaşmışlar. Artık işin sonlandırılması bekleniyor. Bu esnada oyun bozanlık yapan Rumların elindeki en büyük koz olan taşınmaz mallar, TMK nu hukuki bir merci kabul edilerek elinden alınıyor. Her yerde bir adım öndeyiz. Derken Tatar seçtiriliyor ve tornistan. 1983 e yani o çıkmaz sokağa, geri dönülüyor. Üstelik saygı falan hak getire, BM temsilcisine bu yasaklanan, ayrılıkçı entiteyi tanımazsa görüşme yapmayacağı söyleniyor. Tabii dünyada yapayalnız kalınıyor. Türkiye’de muhtar açılışları v.s ile avunuluyor. Tabii bu işin şakası yok. Ufaktan ufaktan ne olabileceği, önce K/Türk avukat ile hissettiriliyor.Şimdi de Simon Aykut tutuklanıyor. Tatar, Üstel ve şürekası atıp tutuyor. Tapular, tanınması yasaklanan ülkenin, teminatı altındaymış. Komedi gibi. Zamanında İdi Amin kraliçeyi ziyarete! gideceğim dediğinde, en azından uçağı ile havada birkaç tur atmıştı. Baştakiler ne yapabilirler göreceğiz. Rum tarafına Simon Aykut’un bırakılması için derhal, bir askeri nota vermeliler en azından. Şaka bir yana da, uluslararası zemine dönebilmek için öncelikli olarak görüşmelere dönmemiz şart. TMK çalıştırmak da mümkün de, KKTC bu komisyonu ça-lış-tı-ra-maz. Bu parayı veremez. Türkiye’den bekler. 500 milyar dolar borcu olan, emeklileri 10 bin tl ile geçinen bir ülkeden istemek ayrı utanmazlık. Sen beleşe mala kon sat ye, ceremesini Türkiye’deki fakir halk ödesin.Çözüm Kıbrıs meselesini artık. Yeter.

Turkish Power
Turkish Power - 6 ay Önce

Ganimet duzenine devam

NİYAZİ TİLKİ
NİYAZİ TİLKİ - 6 ay Önce

BU KAFAYNAN EVDEKİ BULGURDAN DA OLACAYIK MİLLİYETÇİLİK MALESEF BİZE HİÇBİRŞEY KAZANDIRMIYOR.

banner608

banner474