banner564

Anavatanlar, Kıbrıslı liderleri cesaretlendirmeli

   Kıbrıs sorunuyla ilgilenen yabancılara iki tarafın aktardığı değişmeyen politikalar vardır…

   Önce Türk tarafından başlayalım:

   -1960’ta kurulan ortak devletin 3 yıl sonra EOKA-B’nin silahlı saldırılarıyla yıkılması…

   -Kıbrıslı Türklerin 103 köyden göç ettirilmesi…

   -Taşkent, Atlılar, Muratağa, Geçitkale, Ayvasıl şehitleri…

   -Devlet olanaklarından ve dış yardımlardan mahrum edilme…

   -1974’te özgürlüğe kavuşma…

   -Annan Planı’na “evet” dediğimiz halde Rumların “hayır” demesi…

Bir de Rum tarafına bakalım:

   -Kıbrıs’ın bir bölümünün ‘işgal ve istila’ altında olması…

   -1974 ‘Türk işgaliyle’ 200 bin Rum göçmenin evlerinden edilmesi…

   -Kuzeyde kalan mülklerin Türkler tarafından yağmalanması…

   -Türkiye’nin, BM kararlarına uymaması…

Ve ‘kırmızı’ çizgiler

   Türk tarafı; geçmişin özetini yaptıktan sonra, olası bir çözümde kırmızı çizgilerini aktarmaya başlar:

  -Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçilmez…

   -Federasyon kabul edilemez…

   -Eşit egemen devletimiz tanınmalı…

  -Mülkiyet sorunu takas ve tazminatla çözülmeli…

Rum tarafının kırmızı çizgileri:

   -Kıbrıs Cumhuriyeti’nden vazgeçilmez…

   -Devletin yönetim şekli federasyon olur…

   -Eskimiş garantiler ve müdahale hakkı kabul edilemez…

   -BM kararları uygulanmalı, AB kuralları kabul edilmeli…

   -Mülkiyette öncelik gerçek mal sahibinde olmalı…

Kimler geldi, kimler geçti

   Birleşmiş Milletler, Kıbrıs sorununun çözümü konusunda çok çaba harcadı ama başaramadı…

   Bu süre zarfında çok sayıda Genel sekreter ve Kıbrıs Temsilcisi geldi, gitti…

   Kurt Waldheim, Perez de Cuellar, Butros Gali, Kofi Annan, Ban Ki-moon…

   Şimdiki Genel Sekreter Antonio Guterres’in görev süresi dolmak üzere…

   Kıbrıs sorununun çözümü başarabilirse tarihe geçeceğini düşünüyor…

   O yüzden de çaba harcamaya devam ediyor…

   Başarılı olmasını ve Kıbrıs’ın yeniden bütünleşmesini hepimiz istiyoruz…

   Türkiye her fırsatta Avrupa Birliği hedefinden vazgeçilmediğini açıklıyor…

   Bunun gerçekleşmesi halinde, 27 ülke ile Türkiye arasında sınır olmayacak…

   Hal böyle iken Kıbrıs’ta bırakın sınırların tamamen kaldırılmasını, yeni kapıların açılması konusunda dahi uzlaşma sağlanamıyor…

   Bu anlayış kabul edilemez…

   Daha da geç olmadan yeni sınır kapılarının açılması her iki toplumun da yararınadır…

  Anavatanlar bu konuda, Kıbrıs’taki liderleri cesaretlendirmelidir…

   Niyet varsa, ileri adımlar atılabilir…

   İyi haftalar…    

YORUM EKLE
YORUMLAR
Hasan Nuri
Hasan Nuri - 24 saat Önce

Sayın Akar , Programlarınızda Dünya Görüşlü Uluslarası Hukuktan Anlayan ve İleriyi daha iyi Görebilen bir Yönetmen olarak Yıllardır Yapmış olduğumuz TMK çalıştırın Güney Kıbrıs ile Yeni Geçiş Kapılar Açın uyarılarınızı maalesef bugüne kadar kayde alan KKTC yöneticisi olmamıştır ! Kötü Siyaset ve Yönetimsizlik neticesi Kaybetmeye mahkum edilen ve hiçbir karşılığı olmayan KKTC ekonomisinin Kâğıttan bir kale olduğunu devamlı Dillere getirdiğiniz halde bugün KKTCyi yönetenlerin Hiçbiri maalesef Kımıldanmak ve ileri Adım atmak istemiyor ! KKTC Kurulduğundan bugüne hiç bir başarı Sağlayamayan Ülkemizde Siyaseti ve Yönetimi ile Bizlare daha beter olun veya Öyle Kafaya Öyle Traş Diyenlere ne diyebiliriz ki ?

Tamer Karadeniz
Tamer Karadeniz - 19 saat Önce

Yeini sınır kapilarinin açılmasını kimler istemiyor:
A. TC
B. KKTC HUKUMETİ
C. GKRY
D. YUNANİSTAN
E. HEPSİ

banner471

banner473