banner564

Anastasiadis masayı neden terk etti?

   Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan müzakereler ‘dışa yansıdığı şekliyle’ iyi gitmiyor...
   Hatta son görüşmede, Rum lideri Nikos Anastasiadis’in ‘masaya yumruk vurarak’ toplantıyı terk ettiği bildirildi...
   KKTC Cumhurbaşkanlığı, Anastasiadis’in bu hareketinin ‘diplomatik teamüllere uymadığını’ açıkladı...
   Kuşkusuz; durum böyle olunca, müzakerelerin geleceğinden olumlu sonuç bekleyenler bir kez daha hayal kırıklığına uğradı...
   Burada önemli olan dışa yansıyanlar değil, kapalı kapılar ardında yaşananlardır...
   Anastasiadis; Cumhurbaşkanı seçilmezden önce, Talat ile Hristofyas arasında varılan anlaşmaları kabul etmişti...
   Hatta ‘Dönüşümlü Başkanlığı’ ve yaklaşık 45 bin TC kökenli KKTC vatandaşının adada kalmasını öngören Annan Planı’na güçlü bir destek vermişti...
   Öyleyse, bugün neden Eroğlu ile uzlaşmıyor?..
   Sorun Anastasiadis’ten mi, yoksa Türk tarafından mı kaynaklanıyor?..
Bir önemli nokta daha var
   İşin bu noktasında ‘üçüncü bir merak konusuna’ değinmek istiyorum...
   Genellikle, uzun yıllar devam eden uzlaşmazlıkların çözümü aşamasında taraflar ‘şartlar oluşuncaya kadar’ kesinlikle gerçekleri açıklamazlar...
   Diplomaside ‘taktik uygulama’ denen bir olay vardır...
   Mutlaka onu uygularlar...
   İngiliz gizli belgelerinde 1959-1960 dönemi anlatılırken, Türkiye ve Yunanistan arasında varılan anlaşma metninin son dakikaya kadar ‘Kıbrıslı liderlerden’, özellikle de Başpiskopos Makarios’tan saklandığı belirtiliyor...
   Atina’daki, İngiliz büyükelçinin o döndem Yunan hükümetine sık sık uyarılarından söz edilir:
   “Aman papaz bunu duymasın, sonra binlerce kişiyi sokaklara döker ve oyunu bozar...”
   Bunları anımsayanlar, iki taraf arasında önemli bir uzlaşı sağlansa bile, son ana kadar bunun gizlenecebileceği olasılığını gözardı etmezler...
Eylül’de neler olabilir?..
 
   Rum tarafının  şimdiki aşamada beklentisi Türkiye’deki seçimlerdir...
   Anastasiadis, tercihinin Erdoğan olduğunu söyledi...
   Demek ki; Kıbrıs sorununu çözebilecek siyasetçinin şimdiki Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olduğunu biliyordur...
   Öyleyse kalıcı bir anlaşma için, bu şansı yitirmemelidir...
   Kıbrıslı Türklerin geleceğini tehlikeye atmayacak, Türkiye’nin ada üzerindeki haklarını geriye götürmeyecek ve her iki topluma da eşit bir yaşam düzeyi sağlayacak kalıcı bir anlaşmöaya bizler varız...
   Kıbrıslı Türklerin “evet” diyeceği böylesi bir anlaşmaya Türkiye de vardır... 
   Anastasiadis’in yapması gereken, Türk tarafını suçlama siyaseti yerine, kendi toplumunu, Kıbrıslı Türklerle ‘ortak yaşama’ hazırlamaktır...
   Ortak yaşam istenmiyorsa, o zaman da ‘ayrılığın kalıcılaşması için’ referanduma gidilmelidir...
   Ama böylesi bir gelişme sadece Kıbrıslı Rumlar için değil, AB için de yıkım olur...
YORUM EKLE

banner608

banner474