Diyalog Gazetesi

Beliz Köroğlu çocuklarda özgül öğrenme güçlüğü (disleksi) problemini Diyalog okurları için anlattı 

YAŞAM

Aileye büyük görevler düşüyor

Funda BEDİR
Halk arasında ‘disleksi’ olarak bilinen özgül öğrenme güçlüğü; adı üstünde öğrenme ile ilgili bir problemdir. Daha çocukluk çağında başlayan öğrenme kabiliyeti ile ilgili bu durum ilerleyen dönemde çok daha büyük sıkıntılara yol açıyor ve çocuğun özgüvenini kazanacağı dönemde başarısız, tembel, ileride okusa da bir şey olamaz vs. gibi ithamlara maruz kalmasına sebep oluyor. Dolayısıyla asla geçiştirmememiz gereken çok önemli bir konu.
İşte bu önemli konuyu Uzman Psikolog Beliz Köroğlu ile konuştuk.
Soru: Disleksi problemi yaşayan çocukların eğitimi, zorlukları aşması konusunda ne yapmalı?
Yanıt: Kabaca bir tanım yapmak gerekirse özgül öğrenme güçlüğü; çocuğun zeka olarak hiçbir probleminin olamamasına rağmen öğrenme stilleri ile ilgili problem yaşadığı bir durumdur. Şöyle düşünmeliyiz; bizim gördüğümüzden farklı görür, bizim okuduğumuzdan farklı okur, bizim duyduğumuzdan farklı duyarlar. 
Aslında aldıkları bilgiyi işlemek ve bazen de bu bilgiyi geri çağırmak ile ilgili problem yaşıyorlar. Biz bir çocuğa toplama işlemini yapmak için iki rakamın bir araya getirildiğinde toplamı sayıldığında elde edilenin sonuç olduğunu öğretiyoruz. 
Ama bu çocuklar bazen bizim basit anlattığımız ya da bize basit görülen bir şeyi göremiyorlar. Çünkü onlar zihinlerinde örneğin iki tane elmayı yan yana koyamıyorlar ki toplama işlemini başlatsın. Bu çocuklar özel olarak öğrenme stillerini keşfedip akademik hayatlarına devam edebiliyorlar. Aksi takdirde normal müfredatların bize sunmuş olduğu yöntemler bu çocukların bir noktada tıkanmasına sebep oluyor. 
Başarısızlık ta beraberinde geliyor çünkü anlamıyorlar. Temel eksik olduğu için de çocuklar maalesef ilerleyemiyor. İşte bu noktada çocukların neler yaşadığı, neden başarısız olduğunu çözümlememiz gerekiyor.
Üç bölüme ayrılıyor

Soru: Öğrenme güçlüğünü detaylandırırsanız ne söylemek istersiniz?
Yanıt: Öğrenme güçlüğünü disleksi, diskalkuli ve disgrafi olarak üç başlık altında toplarız. 
Disleksi: Genel olarak okuma bozukluğudur. Örneğin okumayı geç sökmek, kelimeleri heceleri atlamak, harfleri karıştırmak özellikle “b” ve “d” , “s” ve “z” , “p” ve “b.” Yine aynı şekilde harfleri ve sayıları ters yöne yazmak vs. bu konuda bilinçli olduğumuz takdirde çocuğumuzdaki bu problemi kolayca analiz edebiliriz. 
Diskalkuli: Matematiksel öğrenme güçlüğüdür kabaca. Görsel olarak gördüklerini zihinlerinde pekiştiremiyorlar. Rakamlar, basit işlemler, problemler ve problemlerle ilgili sezgileri kullanmada ve anlamada güçlük çekerler. Örneğin 8-3, 2-5 6-9 hem rakamsal olarak hem de ters şekilde yazmak. 
Disgrafi: Yazı yazamama durumudur. Yazı yazmak için dinleme, akılda kalma vs. gibi durumlar söz konusudur. Bu tarz sıkıntı yaşayan çocuklarımızda kelimeleri heceleri eksik veya ters yazdıklarını görürüz.
Soru: Çocukta özgül öğrenme güçlüğü olduğunu nasıl anlarız?
Yanıt: Aslında çok bariz ve spesifik bir testle anlaşılabilir. Yine aynı şekilde ebeveynlerin çok dikkatli ve bilinçli olması gerekmektedir. Ayrıca disleksi olan çocuklarda sadece bir başlığı değil bazen üç başlığı da görmemiz mümkündür. Hem matematiksel hem okuma hem de yazı ile ilgili problemleri olabilir. Matematiksel olarak sadece yazmakta değil işlemsel olarak da başarısız olduklarını görüyoruz.
Soru: Disleksi konusunda en sık yaşadığınız sorun nedir?
Yanıt: Çocukların şansızlığı özgül öğrenme güçlüğünün hangi seviyede olduğunun tespiti ile alakalıdır. Şuanda tanısı konmamış eğitim gören buna rağmen kendi içinde zorluk yaşayan disleksi olan çocuklarımız var. Fakat bir şekilde zaman içerisinde eğitim sistemi onları cover etmektedir. 
Disleksi olan bir çocuk kesinlikle öğrenemiyor diyemeyiz. Öğreniyor fakat her çocuk kendine özel bir öğrenme sitiline sahiptir o stili keşfedene kadar geçen süreyi azaltmak bizim görevimizdir.
Ebeveynler önce çocuklarının öğrenme stilleri üzerinde durmalılar. Çocuklarımız keşfetmeliyiz bununla alakalı öğretmenlerinden vs. destek almalıyız. Çocuk görsel mi daha iyi anlıyor yoksa sözel mi yoksa her iki metaryel ile çalışmak mı daha iyi geliyor. Benim çocuğum başarısız ya da tembel deyip geçmemeliyiz. 

Okul öncesi başlıyor

Soru: Genellikle hangi yaş aralığındaki çocuklar size başvuruyor?
Yanıt: Okul öncesinde bazı ipuçları var görmeye başladığımız. Biraz zaman tanımak zorundayız Ancak spesifik olarak tanı konması için ilkokul çağındaki çocuklar karşımıza geliyor. Ebeveynler hemen telaşlanmamalı her çocuk aynı hızda okuma yazmayı çözmeyecektir. Aileler bu tarz bir problemle bize geldiğinde öncelikle tanı koymak için değerlendirme yapıyoruz. Çocuğun denediğimiz birkaç yönteme rağmen belli bir zaman sonunda spesifik olarak okuma ile ilgili aynı hataları tekrar ediyor olması bizim için önemli bir şey. 
Bu testlerde en önemli nokta şudur; zeka ile ilgili bir şey aramıyoruz. İlk başta sorguladığımız şey çocuğun öğrenmesine engel olan zeka ile ilgili spesifik bir problem yoksa ( zeka geriliği ya da sınırda bir zeka) öğrenme problemi yaşıyor demektir. Her çocuk için öğrenme stilini belirlemek ve çocuklara nasıl öğrenecekleri ile ilgili eğitim vermek gerekir. Bu psiko-eğitsel bir süreç olmak zorundadır. 
Soru: Eğitim hayatındaki gerilik dışında disleksinin çocuklarda ne tür zararları olur?
Yanıt: Aslında en büyük etkisi çocukta özgüven kaybına yol açmasıdır. Çünkü bu çocuklar tedavi aşamasına gelene kadar ebeveynleri tarafından öğretmenleri tarafından çoğunlukla başarısız, tembel, hiçbir şey yapamayacak olan, zaten hep sınava girse de düşük not alan, beceriksiz, vs. gibi kendilerine özgü özgüvenlerine yönelik sıkıntılı durumlar yaşarlar ve bu çocuklarımızı hayat boyu etkileyen bir soruna dönüşür. İşte o yüzden diyoruz ki çocuklarımızı takipte olalım bu problem kalıcı bir sorun olarak çocuğa yerleşmeden önlemini alalım. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.