Emekli Yüksek Mahkeme Başkanı Taner Erginel ile KKTC Anayasa Değişikliği ile ilgili söyleşi Hazırlayanlar : Av. Şengül Göksu Arsal ve Av. Orhan Arsal
6. Bölüm
Soru: Cumhurbaşkanı seçimi ile birlikte Mahkemeler ve Savcılıkla ilgili olan Anayasa maddelerinde değişiklik yapılması hazırlıkları yapılıyor. Bu konuda görüşünüz nedir?
Cevap : Bu değişiklik çalışmalarına sıcak bakmıyorum. Ben Yüksek Mahkeme Başkanı olarak görevde olsam böyle bir değişiklik talebinde bulunmazdım. Ancak şunu ekleyeyim. Biz tamamen demokratik bir kurulduk. Benim karşı oyuma rağmen yine de Yüksek Mahkeme böyle bir talepte bulunabilirdi.
Niçin karşı olduğumu arkadaşlarıma izah ederdim. Onlar ısrar ederse çoğunluğun oyuna bakar yine de aynı talebi yapardık. Konu gündeme geldiğine göre arzu ederseniz görüşümü size de izah edeyim. Bence yargı ile ilgili maddelerin tartışılması gereken yer Yasama Meclisidir. Doğrudan demokrasi uygulamasına giderek doğrudan halk önünde bu konuları tartışmak doğru değildir.
Unutmayalım ki Mahkemeye gelen iki kişiden biri davayı kazanırken diğeri kaybeder. Bu nedenle Mahkemelerden şikayetçi olanlar çoktur. Şikayetçi olan sıradan vatandaşlar Mahkemelerin ihtiyacını giderecek bir talebe evet mi der yoksa öfkesini açığa mı vurur? 2014 yılında gerçekleşen olumsuz sonucun tekrarlanma olasılığı yok mu? Bunu düşünmek gerekir.
Yazdığım “ Kusursuz Yargı Oluşturma Çabaları” isimli kitapta anlatmaya çalıştım. Halkımız eskiden yargıdan şikayet etmezdi. Bunun nedeni uyguladığımız Anglosakson sistemin temel ilkelerine uygun çalışılması idi. Daha sonra bu ilkelerden sapma olduğu için şikayetler başladı ve gittikçe arttı. Bu koşullarda halka Mahkemelerle ilgili bir soru sormanın ve Mahkemeleri veya Savcılığı halk önünde tartışmaya açmanın doğru olmadığı kanısındayım.
Soru : KKTC Anayasası yapılırken kulağa hoş gelen fakat pratikte başarısız olmuş doğrudan demokrasi anlayışı ile hareket edildiğini söylüyorsunuz. Böyle bir yanlışa düşmemek için ne yapmak gerekiyordu?
Cevap : Bir grup yargıç ve hukukçu arkadaş zaman zaman bir araya gelip yasal konularda görüşlerimizi Hükümete ve diğer siyasilere iletmeye çalışırdık. Hükümete dünyadaki tüm yasaların veya Anayasaların gözden geçirilmesini ve en başarılı olanın örnek alınmasını önerirdik. Bazen “En başarılı olanı yeterli görmeyelim ve daha da iyisini yapmaya çalışalım” derdik. Maalesef KKTC Anayasası yapılırken önerdiğimiz yöntem izlenmemiş ve Anayasa değişikliği konusunda hiç uygulanmayan veya en başarısız olan kurallar kabul edilerek Anayasaya konmuştur..
Şunu da ekleyeyim ki önerdiğimiz doğru yöntemi saptamak ve kaleme almak sıradan kamu görevlilerinin yapabileceği bir iş değildir. Dünya hukuk sistemlerini taramak ve kıyaslayarak dersler çıkarmak kolay değildir. Bunu uzmanlar yapabilir. Uzmanlar arasında en iyisini seçmek gerekir. Atatürk’ün Türkiye’de uyguladığı yöntem bu idi. Bu yöntem izlense dünyanın en iyi Anayasasını ve en iyi yasalarını yapabilecektik. Doğru bir yöntemle çalışmış olsak tüm dünyaya örnek olabilirdik.
Bu yapılacağına sorunlu bir Anayasa yapmak ve dünya Anayasaları kıyaslandığında başarısız Anayasalara örnek gösterilmek üzücü değil mi?
Soru: 1985 Anayasasındaki temel hatanın Anayasa değişiklik maddesinde olduğunu söylüyorsunuz. Dünyanın hiçbir Anayasasında Anayasamızda olduğu gibi Anayasa maddelerinin sadece referandumla değiştirilebileceği kuralı olmadığını söylüyorsunuz. Anayasada nasıl değişiklik yapılabileceğini belirleyen 162. madde aynen durmaktadır. Bu durumda 162. maddenin değişmesi de kolay olmayacaktır. Sorun nasıl çözülecektir?
Cevap: Kanımca bu sorun Anayasanın 162.ci maddesinin ilk fırsatta veya bir genel seçimle birlikte halkoyuna sunulması yöntemi ile çözülebilir. Sadece 162.ci maddeyi halk oyuna sunmak gerekir.
Böylece Anayasayı değiştirme kurallarını değiştirmiş ve deyim yerinde ise Anayasayı bir hilkat garibesi durumundan çıkarıp normal bir Anayasa haline getirmiş oluruz.
Her Anayasada değiştirilmesi mümkün olmayan maddeler vardır. Bu nedenle şu anda 162. maddede “ 9. madde hükümleri saklıdır” diye bir şart bendi bulunmaktadır. 9.cu madde devletin yapısı ve varlığı ile ilgili olan bazı maddelerin hiç değiştirilemeyeceğini belirtmektedir. Her Anayasada buna benzer maddeler vardır. Bu şart bendinin aynen kalmasında sakınca yoktur.
Bunun gibi devletin varlığı ve güvenliği ile ilgili bazı maddelerin sadece referandumla değiştirilebileceği de kabul edilebilir. Diğer maddelerin ise Yasama Meclisinin 2/3 çoğunluğu ile veya buna benzer bir oranla referanduma gerek olmadan değiştirilebileceği kabul edilirse Anayasa sorunumuz çözülmüş olacaktır.
Soru: Anayasanın sadece referandumla değiştirilebileceği kuralı, halka tanınan bir hak değil mi? Bu hakkı halktan alıp Meclis çoğunluğuna vermek antidemokratik bir yaklaşım değil mi?
Cevap: Anayasada en küçük bir değişikliğin bile ancak referandumla yapılabilmesi teoride kulağa hoş gelen fakat pratikte olumlu sonuç vermeyen bir görüştür. Bu görüş yasaların halkın temsilcisi olan milletvekilleri tarafından değil, doğrudan halk tarafından yapılması ve değiştirilmesi gerektiği, yani doğrudan demokrasi görüşüdür. Tüm dünyada başarısızlığa uğramış ve terk edilmiş bir görüştür.
Bizim halkımıza dünyada mevcut en iyi olanakları sunmamız gerekir. Bu olanaklar arasında en iyi yasalar ve en iyi kurallar da olmalıdır. En iyi kurallar derken dünyada denenmiş ve başarılı olmuş en iyi kurallar demek istiyorum. Denendiği her yerde büyük sorunlar çıkarmış kuralları halkımıza uygulamaya çalışmamız doğru değildir. Çünkü halkımız deneme tahtası değildir.
Doğrudan demokrasi dünyada denenmeye devam edilecekse bırakalım zengin ülkeler denesin. Riskli bir işi denemenin sıkıntısını onlar yaşasın.
Soru: Koronavirüs salgını nedeniyle Cumhurbaşkanı seçiminin 6 ay süreyle ertelenmesi konuşuluyor. Bu konuda siyasi partiler arasında bir görüş birliği var. Ancak bunun yasal yönteminin ne olacağı ve ertelenme süresinde yetkilerin kimde olacağı konusunda Anayasada açıklık yok. Bu konuda yasal çözüm bulmak için Yasama Meclisinde bir çalışma yapılacağı ifade edildi. Bu konuda görüşünüz nedir?
Cevap: Daha önce de anlatmaya çalıştığım gibi Anayasamız yapılırken bazı hatalar olmuştur.
a) Dünyanın en iyi Anayasasını yapma ideali ile hareket edilmeli ve siyasi iradeye destek olarak bulunabilecek en iyi uzmanların çalışması sağlanmalıydı.
b) Detaylı bir Anayasa değil öz bir Anayasa yapmak tercih edilmeliydi. İşin kolayına kaçıp organların yetkilerini bir bir saymanın hatalı olduğu dikkate alınmalıydı. Bu yöntem hatlıdır çünkü Anayasada sayılmayan yetkilerin yapılamayacağı anlamına gelir. Bu nedenle sakıncalı bir durum ortaya çıkarır. Bir çok halde devlet kilitlenir, boş yere zaman ve enerji kaybı olur. Bugün Cumhurbaşkanı seçiminin ertelenmesi konusunda olduğu gibi. Ertelemenin nasıl ve kimin tarafından yapılabileceği konusu Anayasada düzenlenmemiştir. Her konuyu ayrı ayrı düzenlemeye kalkan Anayasalar ın bu tür sorunlar ortaya çıkarması kaçınılmazdır. Halbuki doğru bir yöntemle uzmanlar tarafından kaleme alınmış Anayasalar böyle sorunlar ortaya çıkarmaz. Şimdi nasıl bir çözüm bulunursa bulunsun zorlama bir çözüm olacaktır ve birçok kişi rahatlıkla bulunan çözümün hatalı olduğunu iddia edip karşı görüşü savunabilecektir.
c) Anayasa maddelerinin büyük bölümünün referanduma gitmeden Yasama Meclisi tarafından değiştirilmesi mümkün olmalıydı. Dünyada katı Anaysalar vardır. Ancak referanduma gitmeden hiçbir maddesi değiştirilemeyen tek Anayasa KKTC Anayasasıdır. Bu bir anomalidir ve ilk fırsatta değiştirilerek hiç değilse dünyadaki diğer katı Anayasalara benzer kuralların kabul edilmesi gerekir.
Soru : Anayasa değişikliği konusunda son sözünüz nedir?
Cevap: Dünya Anayasalarını gözden geçirip, kıyasladığımız zaman Anayasamızda biri çok üstün diğeri çok kötü iki özellik olduğunu görürüz. Anayasamızın üstün özelliği demokrasinin temel ilkesi olan kuvvetler ayrılığını en kesin bir şekilde kabul edip belirlemiş olmasıdır. Birçok gelişmiş ülke gayret etmesine rağmen bu konuda KKTC ölçüsünde başarılı olamamıştır.
Anayasamızın kötü özelliği ise detaylı bir Anayasa olması, yani yasalarda yer alabilecek bir çok hususu Anayasaya koyması ve hatalı bir 162.ci madde ile değişemez hale getirmesidir.
Şu halde iyi özelliği korumalı ve kötü özelliği ortadan kaldırmalıyız. Bunun için ilk yapmamız gereken iş sadece 162. ci maddeyi ilk fırsatta halk oyuna sunmak ve bu maddeyi değiştirmek olmalıdır. Anayasa maddelerinin değiştirilmesi konusunda ise dünya Anayasalarını gözden geçirmeli ve başarılı bir şekilde uygulanmakta olan Anayasada değişiklik yapma kurallarını kıyaslayarak en iyisini tercih etmeliyiz.
Son