Başbakanlığı döneminde Erdoğan'ın ofisinde bulunan dinleme cihazlarıyla ilgili dava bugün başlıyor. Şüpheli polislerden 5'i ise hâlâ yakalanamadı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın şikâyetçi olarak yer aldığı iddianamede 13 şüpheli, "siyasi casusluk, kişiler arası haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arası konuşmayı izinsiz kayıt etmek" ile suçlanıyor. İddianamede, suçun kamu görevlileri tarafından işlenmesi halinde cezada yarı oranında artırıma maddesinin uygulanması da talep ediliyor. Bu kapsamda 13 şüpheli toplamda 42 yıl hapis cezasıyla yargılanacak.
İddianamedeki şüpheliler
İddianameyi, Yargıtay üyeliğine seçilen Ankara Cumhuriyet Savcısı Durak Çetin hazırladı. İddianamede şüpheli olarak TÜBİTAK'ın eski yöneticisi Hasan Palaz ve polis memurları Ali Özdoğan, Serhat Demir, Sedat Zavar, Ahmet Türer, Enes Çiğci, İlker Usta, Hurşit Gölbaşı, Seyit Saydam, İbrahim Sarı, Mehmet Yüksel, Zeki Bulut ve Harun Yavuz yer aldı.
Bu isimlerden hâlâ yakalanamayan Özdoğan, Zavar, Çiğci, Usta, Türer ve Demir hakkında yakalama kararı bulunuyor. Haklarında yakalama kararı verilen bu 5 polis saat 10:00'da başlayacak duruşmaya katılmaları halinde tutuklanacak. Duruşmada iddianamenin sanıkların yüzüne okunması sonrası savunmaları alınmasına başlanacak. Mahkemenin kabul ettiği iddianamede, dinleme cihazlarının bulunduğu dönemde iki defa yapılan arama tarama faaliyetlerinin kayıt altına alınmadığı belirtilerek, şu tespitlere yer verildi:
"Arama tarama faaliyetlerine katılan güvenlik ekibi zaman zaman yalnız kalmasına rağmen Teftiş Kurulu'nca alınan ifadelerinde gerçeğe aykırı beyanda bulunmuşlardır."
"Ali Özdoğan ve Sedat Zavar'ın 2011 yılı içerisinde senelik izinlerini ABD'de geçirmelerine rağmen kurumlarına bu izinleri Almanya / Stuttgart'ta geçirecekleri yönünde iki defa gerçeğe aykırı beyanda bulunmuşlardır."
"Çalışma ofisinde dinleme cihazının bulunması sonrası MİT tarafından yapılan çalışmaya destek sağlamak amacıyla Başbakanlık Koruma Dairesi Başkanı Mehmet Yüksel'in Serhat Demir'le yaptığı görüşmelerde Demir'in İstanbul'da özel bir görev sebebiyle bulunduğu sırada Ankara'ya gelerek arama faaliyetleriyle ilgili gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suretiyle o dönem faaliyetleri gizleme çabası içine girmiştir."
Şüphelilerin arama tarama ve jammer testi adı altında gerçekleştirdiği çalışmalar esnasında bir fırsat operasyonu şeklinde dinleme cihazlarını yerleştirdikleri ve bilerek, isteyerek örgütlü olarak bu faaliyet içerisinde yer aldıkları belirtilen iddianamede, dinleme cihazının 24 Kasım 2011'de yerleştirildiği belirtildi.