Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde 16 Ocak’ta gerçekleştirilen "2019 Yılı Değerlendirme Toplantısı"nda konuştu. Savunma sanayi alanındaki çalışmalara yönelik bilgileri paylaşan Erdoğan, bu alanda Türkiye'yi dışa bağımlılıktan kurtarmak amacıyla 17 yılda yerlilik oranını yüzde 20'lerden yüzde 70'ler seviyesine çıkardıklarını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002'de sadece 62 savunma sanayi projesi yürütülürken, bugün proje sayısının 700'e ulaştığına dikkati çekerek, " Yıllık savunma sanayii ve havacılık cirosu 9 milyar dolara yaklaşırken, ihracatımız da 2,7 milyar dolara yükseldi." bilgisini paylaştı. Geçen yıl çeşitli özelliklerde 800'ün üzerinde zırhlı aracın güvenlik güçlerine teslim edildiğini, yeni zırhlı araç VURAN'ı envantere aldıklarını, milli torpido AKYA'nın atış testlerini başarıyla tamamladıklarını anlatan Erdoğan, ATAK helikopterlerinin operasyonlardaki başarısını gururla izlediklerini vurguladı. Erdoğan, geçen yıl 14 ATAK helikopterinin daha teslimatını tamamladıklarını belirterek, "Bunları İtalyanlarla ortaklaşa üretiyoruz, devam ediyoruz. İtalya Başbakanı buradaydı. Tekrar konuştuk, bunu daha ileri nasıl götürürüz, bunun görüşmesini de yaptık." dedi.
HAVASOJ projesiyle dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu kabiliyete ulaşacağız
Milli tasarım GÖKBEY helikopterinin de test uçuşlarını sürdürdüklerini, MİLGEM Projesi'nin dördüncü gemisi Kınalıada'yı Deniz Kuvvetlerine teslim ettiklerini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi bir şey daha var, milli gemisavar füzemiz ATMACA'yı da Kınalıada korvetimize yerleştirdik. Sadece uçaksavar yok, bir de gemisavarlar var. Olur ya onlar da saldırı olduğu zaman gemilerimiz kendilerini savunacak. Havadan Bağımsız Tahrik Sistemi ile donatılmış denizaltılarımızdan ilki olan Pirireis'i geçtiğimiz günlerde havuza çıkardık. Denize indirdiğimiz Anadolu çıkarma gemimizi, inşallah bu yıl Deniz Kuvvetlerimizin envanterine alıyoruz. Savaş gemilerimizi ihraç etmenin gururunu da yaşıyoruz. Elektronik harp ve radar sistemlerinde ileri teknoloji seviyesine ulaşmaya başladık. KORAL projesiyle düşman hatlarındaki elektronik haberleşme hatlarını ve radar sistemlerini köreltmede önemli kabiliyetler kazandık. Çok önemli bu. HAVASOJ projesiyle ise bu alanda dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu kabiliyete ulaşacağız."
Dünyada bu sınıfta en iyi aracı üreten üç ülkeden biri olduk
İnsansız kara-deniz araçları, lazer silah sistemleri, elektromanyetik fırlatma sistemleri, sürü İHA teknolojisi, otonom sistemler ve roket projelerinin süratle ilerlediğinin altını çizen Erdoğan, "Bu çalışmaları, dünyada az sayıda ülke ile eş zamanlı sürdürüyoruz. Onlar yapar da biz yapmaz mıyız, biz de yapıyoruz, yapacağız. Eninde sonunda başardık." bilgisini verdi. Erdoğan, Türkiye'nin İHA'ya da SİHA'ya da sahip olduğunu, şimdi de AKINCI'nın geldiğini vurgulayarak, "AKINCI bambaşka, donanımlarıyla çok farklı. O da bir silahlı insansız hava aracı. İrtifa, uçuş, mühimmat hepsi çok güçlü olan bizim havadaki zenginliğimiz olacak. Dünyada bu sınıfta en iyi aracı üreten üç ülkeden biri olduk." değerlendirmesinde bulundu. BAYRAKTAR SİHA'nın ihracatına başladıklarını, bir diğer SİHA ANKA-S'nin yeni yerli motoru ile göklerdeki yerini sağlamlaştırdığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu: "KORKUT hava savunma sistemimizin güvenlik güçlerimize teslimatına başlandı. HİSAR-A Alçak İrtifa Hava Savunma Sistemi'nde seri üretim aşamasına geldik, bu yıl onu da envantere alacağız. Havadan Taşınabilir 105 Milimetrelik Hafif Çekili Obüs BORAN'ın testlerini bu yıl tamamlayarak envantere alıyoruz. Uzun menzilli hava savunma füze sistemimiz SİPER'in çalışmalarında önemli ilerleme sağladık. 2020 yılının ilk yarısında Yüksek Güçlü Milli Lazer'in Kirpi aracına entegrasyonunu da tamamlayacağız. Savaş uçağından her türden motorumuza kadar tüm savunma sanayi ihtiyaçlarımızı kendi imkanlarımızla üretebilir hale gelmeye giderek daha çok yaklaşıyoruz."
Büyükelçilik sayısı 93'ten 142'ye çıkarıldı
Dış politika konusuna ilişkinde açıklama yapan Erdoğan, girişimci ve insani dış politika yaklaşımları sayesinde Türkiye'nin dünyanın en geniş temsil ağına sahip 5'inci ülkesi konumuna ulaştığını söyledi. Yurt dışı temsilcilikleri sayısını 163'ten 246'ya, büyükelçiliklerin sayısını 93'ten 142'ye çıkardıklarını anımsatan Erdoğan, "Bu yıl ilan ettiğimiz 'Yeniden Asya' girişimi ile Asya-Pasifik bölgesiyle ilişkilerimizi daha da güçlendiriyoruz." dedi. Özbekistan'ın katılımıyla Türk Konseyi çatısı altında Türk dünyasının birlikteliğinin sağlanması yolunda tarihi bir adım atıldığını dile getiren Erdoğan, şunları söyledi: "Afrika kıtasıyla da köklü tarihi ve kültürel ilişkilerimizi canlandırma yolunda büyük mesafe kaydettik. 2008 yılında 'Stratejik Ortaklık' ilişkisi tesis etmiş olduğumuz Afrika Birliği ile Üçüncü Ortaklık Zirvesi'ni 2020 yılının ilk yarısında ülkemizde düzenleyeceğiz. İsrail yönetiminin hukuk tanımaz tacizleri karşısında Kudüs'ün ve Filistin'in onurunu korumak için mücadele etmeyi sürdürüyoruz. Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin en üst düzeyde karar alma organı olan Ortaklık Konseyi'nin 54'üncü toplantısı, 4 senelik bir aranın ardından 15 Mart 2019 tarihinde Brüksel'de düzenlendi. Reform İzleme Grubu'nun son toplantısını da 9 Mayıs Avrupa Günü'nde Ankara'da yaptık. Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ile ilişkilerimizde yeni bir ivme yakalamayı umut ediyoruz."
İdlip'de sükunetin yeniden tesisi için çabalarımızı artırdık
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye meselesinin en hayati dış politika başlığı olarak gündemdeki yerini koruduğunu belirterek, Suriye ve Irak krizlerinde hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm mazlumlara ve mağdurlara ülkenin kapısını açtıklarına dikkati çekti. Türkiye'nin ev sahipliğinde Rusya, Fransa ve Almanya'nın katılımıyla Suriye konulu dörtlü zirve düzenleyerek çözüm arayışlarına katkı sunduklarını vurgulayan Erdoğan, şu bilgileri verdi: "Yine NATO Liderler Zirvesi kapsamında Londra'da, Fransa, Almanya ve İngiltere ile Suriye konulu bir başka Dörtlü Zirve daha gerçekleştirdik. Suriye krizinin sınırlarımıza dayanan terör örgütleri üzerinden ülkemize ihracı gayretleri, bizi sahada fiilen var olmaya yöneltmiştir. Fırat'ın batısında yürüttüğümüz Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı Harekatlarıyla DEAŞ balonunu söndürdük ve PYD üzerinden kurulan oyunları bozduk. Barış Pınarı Harekatıyla, Fırat'ın doğusunda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu da parçaladık. 9 Ekim'de başlattığımız Barış Pınarı Harekatı ile Suriye sınırımızda 145 kilometre genişliğinde ve 30 kilometre derinliğinde bir alanı terör unsurlarından arındırdık. Soçi Mutabakatıyla İdlib'de yaklaşık dört milyon insanı etkileyecek büyük bir insani trajedinin önüne geçtik. İdlip'de sükunetin yeniden tesisi için çabalarımızı artırdık. Suriye'deki soruna kalıcı çözüm getireceğine inandığımız Anayasa Komisyonu, uzun uğraşlar sonunda nihayet kuruldu. Rasulayn ve Tel Abyad arasında ilk etapta yüz binlerce kişiyi, sınır hattındaki diğer yerlerle birlikte bir milyon kişiyi iskan edebileceğimiz yerleşim yerlerinin inşasıyla ilgili çalışmalara başladık."
Türkiye'nin güvenli hale getirdiği bölgelere şimdiye kadar 373 bin Suriyelinin gönüllü olarak geri döndüğünü söyleyen Erdoğan, "Birleşmiş Milletler tarafından ilk kez düzenlenen Küresel Mülteci Forumu, Türkiye'nin bu alandaki öncü konumunun teyidi olmuştur." değerlendirmesini yaptı.
Tüm imkânlarımızı, güneyimizdeki coğrafyanın istikrarı için seferber etmeyi sürdüreceğiz
Irak'ın da toprak bütünlüğüne önem verdiklerini ve bu ülkedeki Türkmenlerin hak ve çıkarlarını gözettiklerini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu yılın ilk 6 ayında Basra ve Musul Başkonsolosluklarımızı yeniden faaliyete geçirmeyi hedefliyoruz. Necef ve Kerkük'te de yeni Başkonsolosluklar açmayı planlıyoruz. Akdeniz'de ülkemizi kendi sahillerine hapsetmeye yönelik bir senaryoyu hayata geçirmeye çalıştılar. Önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile ardından da Libya ile yaptığımız anlaşmalarla bu oyunu da bozduk. Libya ile deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasına ilişkin mutabakatı imzaladık. Türkiye ve Libya deniz kıyıları arasında kalan bölgede her iki ülkenin onayı olmadan arama ve sondaj faaliyeti yapılması ya da boru hattının geçirilmesi hukuken artık mümkün değil. 2020'de bu alanları ruhsatlandırıp en hızlı şekilde arama ve sondaj faaliyetlerine başlıyoruz. Ruhsatlandırma çalışmalarının ardından ilk olarak Oruç Reis Sismik Araştırma Gemisi bölgede sismik çalışmalar yürütecek. Libya'daki meşru hükümetin ayakta kalmasını ve istikrarı sağlamak için bu ülkeye askerimizi gönderiyoruz. Türkiye'nin güvenliğinin sınırları dışında başladığının bilinciyle, siyasi, ticari, insani, diplomatik ve askeri tüm imkanlarımızı güneyimizdeki coğrafyanın istikrarı için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Parlamentomuza bunu getirmek suretiyle parlamentomuzdan da geçirdik."
Resmi kalkınma yardım kuruluşu TİKA'nın 5 kıtada 170 ülkeyi kapsayan bir faaliyet genişliğine ulaştığını aktaran Erdoğan, Türkiye'de burslarıyla eğitim gören öğrenci sayısının 17 bini bulduğunu dile getirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Dünyanın 100'e yakın ülkesinde kendilerine hayat kuran 6,5 milyon vatandaşımızla 81 vilayetimizde yaşayan 82 milyon insanımız arasında sağlam köprüler oluşturduk. Yunus Emre Enstitümüz, dünya genelinde faaliyet gösteren 58 merkeziyle, dilimizi, medeniyetimizi, tarihimizi ve kültürümüzü tüm dünyada tanıtıyor. Türkiye Maarif Vakfımız ise dünyanın 42 ülkesindeki 324 eğitim kurumuyla istikbalimizin teminatı olan gençlere yatırım yapıyor. Uluslararası insani yardım faaliyetleri kapsamında 5 kıtada 60'tan fazla ülkede faaliyette bulunduk. Dış politikada, bayrağımızın onurunu, pasaportumuzun ve paramızın değerini, ülkemizin itibarını hak ettiği yere yükseltmeye devam edeceğiz."
Konuşmasında hem geçen 17 yılın genel bir değerlendirmesini hem 2019 yılında yapılanları hem de 2020'de yapılacakları özetle anlattığını bildiren Erdoğan, şunları kaydetti: "Bunlar tabii yaptıklarımızın, yapacaklarımızın bütünü değil, o zaman saatler sürer. Ülke ve millet olarak içinden geçtiğimiz tarihi sürecin farkında bir şekilde, 2020 yılında da mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. 2020 yılının ilk 6 ayını kapsayan, 537 eylem içeren ve bütçesi 34 milyar lira olan 180 günlük icraat programımızı da 1 Ocak itibarıyla uygulamaya aldık. İnandığımız yolda yürümeye devam edeceğiz. Rabbimizin yardımının ve milletimizin desteğinin hep yanımızda olacağına yürekten inanıyoruz.” (Bitti)
‘Savunma sanayisini geliştirdik’
‘Savunma sanayisini geliştirdik’
Diyalog Gazetesi Diyalog Gazetesi
TÜRKİYE
‘Savunma sanayisini geliştirdik’
Paylaş: