Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1044 gün sonra AK Parti Genel Başkanı olarak parti grubuna seslendi. Erdoğan'ı Meclis girişinde TBMM Başkanı Hüseyin Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve partililer karşıladı. Meclis'e Genel Başkan sıfatıyla gelmesi nedeniyle Erdoğan için askeri karşılama töreni düzenlenmedi. TBMM Başkanı Kahraman'ı makamında ziyaret eden Erdoğan, ardından konuşmasını yapmak üzere AK Parti Grup Salonu'na geldi.
Konuşmasında, “İlçe ve belde teşkilatlarımızın tamamını güncelleyeceğiz, yeniden gözden geçireceğiz. Ortada bir metal yorgunluğu var bunu aşmamız lazım. Çok daha gayretkeş ekiplerle 2019'a hazırlanmamız gerekiyor. İlgili birimlerimiz yoğun bir çalışma içerisinde bu çalışmaları yapması gerekiyor. Ben sizlere güveniyorum” diyen Erdoğan önemli bir mesaj verdi.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle: "Sizleri en kalbi duygularımla hasretle muhabbetle selamlıyorum. AK Parti Grup Toplantısı'nın ülkemiz, demokrasimiz ve geleceğimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Manisa'nın Saruhanlı ilçesinde meydana gelen deprem dolayısıyla bölgede yaşayan vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum.
1044 gün sonra yeniden
En son 22 Temmuz 2014'te, sizlerle bu salonda birlikte olmuştuk. Yaklaşık 34 ay, tam olarak da bin 44 gün sonra bir kez daha burada, bu salonda sizlerle beraber olmanın bahtiyarlığını yaşıyorum.
Dün genel merkezimizde MKYK toplantısını yaparak MYK'yı belirledik. Bugün de grup toplantısı için Meclis'teyiz. Durmak yok yola devam. Bundan sonra partimizin tüm çalışmalarında beraber olacağız. Bundan sonra işimiz çok daha zor.
"Katılamadığım toplantılara Yıldırım başkanlık edecek"
Özellikle MYK ve grup toplantılarımıza mümkün olduğu kadar iştirak etmeye çalışacağım. Ancak bilindiği gibi 'cumhurbaşkanı' sıfatıyla yürütmem gereken pek çok görev de bulunuyor. Bu sebeple şahsen katılamadığım toplantılara da ihdas ettiğimiz özellikle genel başkan vekilliğiyle birlikte onları da Sayın Binali Yıldırım kardeşim başkanlık ederek yürütecektir. Kendisi demokrasi tarihimize altın harflerle yazılacak süreci başarıyla yürüttü. Yıldırım'a yaptığı çalışmalar için şükranlarımı sunuyorum.
AK Parti kendini sürekli geliştirmesine, yenilemesine rağmen çizgisinde en küçük sapmaya meydan vermemiş bir partidir. Yaptıklarımıza baktığımızda bu ülkeye gerçek manada demokrasiyi de cumhuriyeti de refahı da getiren AK Parti olmuştur. Birileri kabul etmeyebilir. Ben sosyal hayatın da matematiği olduğuna inanıyorum. AK Parti demokrattır. Milletin tercihlerini en üstte tutmuştur. AK Parti cumhuriyetçidir. Sadece ve sadece cumhura dayanmış ve tesliml olmuştur. AK Parti milli ve yerlidir.
"Hedefimiz 80 milyonun gönlünü kazanmak"
AK Parti kucaklayıcıdır. Milletimizin birliğine bütünlüğüne husumet göstermeyen herkesi kendisinin doğal bir parçası olarak görmüştür. Hedefimiz 80 milyon vatandaşımızın tamamının gönlünü kazanmaktır.
Suriye ve Irak'tan ülkemize gelen 3 milyon kardeşimiz için yaptıklarımızla kıllarını kıpırdaymayan ülkelere insanlık dersi verdik. Türkiye geçtiğimiz yıl yaptığı 5.6 milyar dolarlık insani yardımla tüm dünyaya örnek olmuştur.
"AK Parti devrimci bir partidir"
AK Parti, açık söylemek lazım, devrimci bir partidir. Batı ne diyordu, 'AK Parti sessiz bir devrim gerçekleştirdi' diyordu. Türkiye en cesur, en etkili değişimleri AK Parti döneminde gerçekleştirmiştir. Hak ve özgürlükler konusunda hiç bir dönemde atılamayan adımları atmıştır. Devrimci geçinenlere sesleniyorum. Acaba bu adımları hanginiz attınız? Bizim yavrularımızı üniversitelerden kovan siz olmadınız mı? Nerede özgürlüğünüz? Nerede eğitim, inanç, düşünce özgürlüğü? Özgürlük benim sınıfıma dahil olanlarla olur mantığı yanlıştır.
"Yenilenme sürecek"
AK Parti'nin devrimci yönü olmasa ayakta kalamazdı. Değişime olan inancımız ve bağlılığımız milletimizle bütünleşmemize imkan veriyor. Her fırsatta bu yenilenmeyi sürdürerek birlikte çalışmaya devam edeceğiz.
"Başarı çıtası yükseldi"
Ciddi bir rakibimiz olmadığı için projeler konusunda kendimizle yarışıyoruz. Başarı çıtasını daha da yukarılara taşımalıyız. 16 Nisan'da kabul edilen anayasa değişikliğiyle başarı çıtası yüzde 50 artı 1'e çıktı. 2011 ve 1 Kasım'da aldığımız tarihimizin en yüksek oy oranları bile artık yeterli değil. Her ikisinde de yüzde 50'nin üzerine çıkmadan arzu ettiğimiz gibi bir hizmet veremeyiz. Sandıkta yüzde 50'nin üzerine çıkmak için milletimizin her ferdini kucaklamalıyız.