Diyalog Gazetesi

Günay: Yapılan suçtur

TÜRKİYE

Kur'an, Hadis, Tefsir, Risale-i Nur gibi dini kaynakların yayınlandığı şirketlere terör şüphesiyle kayyım atanması tepkilere yol açtı

Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Kaynak Holding bünyesindeki 24 şirkete kayyım atandı. Kaynak Yayınları da kayyım atanan şirketlerden biriydi. Türkiye'nin en büyük dini yayın grubu olan Kaynak Kültür Yayın Grubu, içerisinde Işık Yayınları, Nil Yayınları, Şahdamar Yayınları, Kaynak Yayınları, Yitik Hazine Yayınları, Define Yayınları, Muştu Yayınları ve Kuşak Yayınları'nı bünyesinde barındırıyor. Kur'an, Hadis, Tefsir, Risale-i Nur gibi dini kaynakların yayınlandığı şirketlere terör şüphesiyle kayyım atanması tepkilere yol açtı. 
1979 yılında Sızıntı Dergisiyle yayın hayatına başlayan Kaynak Yayınları geçen 36 yıl içerisinde din, edebiyat, düşünce ve tarih alanlarında entelektüel birikimiyle isminden sıkça söz ettirdi.
Diyanet İşleri Başkanlığı bünyesindeki Kaynak Yayınları'nın çatısı altında 8 yayınevi bulunuyor. Türkiye'nin en büyük dini yayın grubu olma özelliğine sahip olan Kaynak Yayınları Grubu içerisinde; Işık Yayınları, Nil Yayınları, Şahdamar Yayınları, Kaynak Yayınları, Yitik Hazine Yayınları, Define Yayınları, Muştu Yayınları ve Kuşak Yayınları bulunuyor. 

Bir Kayyım 105 bin lira maaş alacak…
İstanbul Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimliği, 7 kayyımı Kaynak Holding'in 21 şirketinin her birine ayrı ayrı atadı. Tek bir şirket için 5 bin lira maaş tahsis edilen her bir kayyım, holdingden 105 bin lira alacak. Gerekçede, “Atanan kayyımlara yapılan işin niteliği, ağırlığı dikkate alınarak bu aşamada her bir şirket kayyımlığı için aylık 5 bin lira ücret takdirine, bu ücretin şirket bütçesinden karşılanmasına.” denildi. 

Dua istemek suç sayıldı
Sabah saatlerinde Kaynak Holding’in 21 şirketine, Anadolu 10. Sulh Ceza Hakimi Ali Arslan Giritli’nin kararına göre polis eşliğinde kayyım kararıyla el konuldu. Hakimlik tarafından hazırlanan kararda 'abi ve hizmet' gibi ifadeler ve çalışanların birbirlerinden dua istemesi suç sayıldı. Kararda, şu ifadeler dikkat çekti: “Şirket çalışanlarının kamuoyunda FETÖ lideri olarak bilinen Fethullah Gülen’den sürekli bahsettikleri, adı geçen şahsın hastalanma durumunda bile şirket çalışanlarından dua istedikleri, hakkında araştırma yapıp materyaller topladıkları, ‘Hizmet’ ve ‘Hocaefendi’ kelimelerinin genellikle birlikte kullandıkları, şarkılarda bile ‘hizmet’, ‘himmet’ , ‘abi’ gibi ifadeler kullandıkları ve bu durumu dünyaya geliş amacı olarak tanımladıkları; bu durumun imajları incelenen bu şirketlerin bahsedilen yapı ile maddi ve manevi olarak bağlantılı olabileceği.” 
Atanan kayyımlar İmran Okumuş, Sezai Çiçek, Hüseyin Yaşar, Aytekin Karahan, Ertuğrul Erdoğan, İsmail Gülen ve Levent Küçük’ün şirketlerle ilgili her türlü tasarruf ve çalışanların iş akitlerini feshetmeye yetkili oldukları belirtildi.

Günay: Kurum batırılmak isteniyor
Eski Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Koza İpek Holding’in ardından Kaynak Holding’e yapılan kayyım atamalarına tepki gösterdi. Kayyımların bir kurumun daha iyi işlemesini ve kimsenin mağdur olmasının önlenmesi amacıyla atandığını ancak bugün yapılanın bunun tam tersi olduğunu belirtti. Günay, “Kayyım bir kurumu batırmak amacıyla hareket ediyor. Bunlar gelecekte hem hukuki hem cezai sorumluluklar doğuracak olan suçtur.” diye konuştu. 
İktidarın Sulh Ceza Hakimlikleri eliyle istediği kararı verdiğini belirten Günay, kayyımın atandığı kurumu batırmak amacıyla hareket ettiğini, büyük işletmelerin bir kalemde batırılmaya çalışıldığı ülkelerde kara para dışında ciddi bir sermaye akışının olamayacağını söyledi. Toplumun büyük kesiminin yapılan haksızlıklar karşısında susmayı tercih etmesiyle ilgili de Günay, “Başkalarına yapılan haksızlıklara susanlar kendi başlarına gelmesin diye susmayı tercih ediyorlar ama kendi başlarına geldiği zaman itiraz edecek kimse kalmadığını görecekler. Ülkelere diktatörlükler, faşizm böyle geliyor.” dedi. 

Aydın: Saadet zinciri
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, Kaynak Holding’e kayyım atanarak el konulması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapılanların bir saadet zinciri oluşturmanın devamlılığı olduğunu belirten Aydın, “Bürokraside dağıtılacak makam kalmadı, özelleştirilecek dağıtılacak maddi bir şey kalmadı. Bakanlık sayıları artırılmayı düşünülüyor, bakanlık yardımcılığı gibi makamlar ihdas edilmeye çalışılıyor. Bu da o halkanın bir tarafı. Asıl bizi inciten şudur: Bu kurumlarda, bu müteşebbislerde binlerce insan ekmek yiyor. Yazıktır günahtır. Kaynak Grubu'nda 8 bin üzerinde çalışan kardeşimiz var. Bunlar bizim evlatlarımız. Hangi terör grubuna, bunlar ne yapmışlar, IŞİD’e malzeme mi sağlamışlar, silah mı götürmüşler, donanım teçhizat mı almışlar, terörist mi taşımışlar? Bunların delillerini ortaya koyarsınız.” diye tepki gösterdi. 

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.