Derik Jandarma Komutanı olarak görev yaptığı 1993-1994 yıllarında 13 kişinin öldürülmesiyle ilgili hakkında dava açılan Ankara Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Musa Çitil'in yargılanmasına devam edildi.
Çorum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın duruşmasında, sanık Çitil'in yanı sıra müştekiler ve taraf avukatları hazır bulundu.
Mahkeme Başkanı Süreyya Saygın, duruşmada önce müşteki avukatlarına söz verdi. Avukat Erdal Kuzu, davanın Türkiye'nin toplumsal barışına katkı yapacak bir dava olduğunu savunarak, duruşmaların görüntülü olarak kayıt altına alınmasını talep etti.
Davayla ilgili bazı tanıkların da dinlenmesini talep eden Kuzu, şunları kaydetti:
"Tanık ifadeleri üstü kapalı olarak alınıyor. Diğer illerdeki hakimler konuya vakıf olmadığı için davaya katkı yapacak unsurlar havada kalıyor. Biz burada şekil itibarıyla değil, gerçeğin tüm somutluğuyla ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Bu dava toplumsal barışa katkı yapacaktır ancak bu işe ciddiyetle bakılmadığı izlenimi veriyor. Mahkemenin davaya daha ciddi yaklaşmasını istiyoruz. 18-19 yıl sonra bu dava yeniden açıldıysa, ailelerle birlikte buraya kadar getirildiyse adaletin ortaya çıkmasını istiyoruz. Biz, her duruşma için 800 kilometre yol katediyoruz. Umudumuzu yitirmeye başlıyoruz."
‘Tutuklu yargılansın’
Avukat Ahmet Arıkan da davanın kayıt altına alınmasını talebini yineleyerek, sanık Çitil'in tutuklu yargılanmasını talep etti.
Arıkan, şöyle konuştu:
"Türkiye'de, devlet zihniyetinin işlediği suçlarda, mahkeme suçluları koruyor ve aklıyor. Biz bunun yıkılmasını istiyoruz. Tarihte, bu tür insanlığa karşı işlenmiş davalar mevcut. Almanya'daki soykırım suçundan açılan Nürnberg davası gibi... Türkiye son 1 ay içerisinde 2 çocuğun ölümüyle sarsıldı. Kuzeyi, güneyi, doğusu ve batısıyla hep birlikte sarsıldık. Sarsılmamız da gerekiyordu. Bu davada da 13 tane cinayet var. Bunlarla neden sarsılmıyoruz?"
Müşteki avukatlarının ardından Mahkeme Başkanı Saygın, sanık Çitil ile avukatı Yurdakan Yıldız'a söz verdi.
Sanık Çitil, bazı tanıkların yeniden dinlenmesiyle ilgili olarak, "Abdurrahman Arda zaten tanık olarak dinlenmiştir. Yeniden dinlenmesine gerek olmadığını düşünüyorum. Nurettin Polat'ın yazdığı mektubun da davamızla bir ilgisi yok. Ağabeyine şantaj yapıyor" dedi.
Avukat Yıldız da yaklaşık 19-20 yıl önce Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde görülen bir davanın, yeni tanıkların bulunmasının ardından yeniden açıldığını belirterek, "Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. 20 yıl önce de Türkiye'de hukuk vardı, bugün de var. Yeni tanıklar bulunarak bu dava yeniden açıldı. Yeni tanıklar bulundu ancak yeni ve somut hiçbir kanıt yok. Sadece tanık ifadelerine dayanarak, dosya içeriğine uygun tanıklık yapanların beyanları ile dava görülüyor. Bu saatten sonra tanıklar objektif olamaz" ifadelerini kullandı.