MHP lideri Devlet Bahçeli; "Siz kim, milli olmak kim? Milliği küfür sayan, milliyetçiliği faşizm sanan bir dilden bize ait, bizi yansıtan, bizden bir hikaye çıkmaz, çıksa bile çakması çıkar" dedi.
MHP lideri Devlet Bahçeli, sosyal paylaşım sitesi twitter'dan gündeme ilişkin açıklama yaptı. Bahçeli, vatandaşların Kurban Bayramı'nı kutladığı açıklamasında Erdoğan'ın "550 milli vekil" açıklamasını ve teröre karşı yapılan mitingleri de değerlendirdi. Bahçeli şunları kaydetti; "Ahlak ve adalet saraylarını yıkıp; rüşvet, haram ve hıyanet sarayları dikenlerin millilik çağrıları, tilkinin kümes hakkındaki fikri kadardır. Bakıyorsunuz milliyetçiliği ayaklar altına alıyorlar, bakıyorsunuz milli ve yerli vekillerden bahsediyorlar. Siz kim, milli olmak kim? Milliği küfür sayan, milliyetçiliği faşizm sanan bir dilden bize ait, bizi yansıtan, bizden bir hikaye çıkmaz, çıksa bile çakması çıkar. Sıkışınca bayrak,rahatlayınca çözüm; bunalınca millik, gevşeyince ihanet; korkunca millet, küstahlaşınca rezalet hep malum zihniyetin eseridir. Şehitlerin ardından uyuyan adama şarkı söyletmek, zafer kazanmış müstevliler gibi birbirinin elini kaldırmak bunlara has bir küçülmelidir. Terörün kaynağı olan şahıslar, bir saray imalatı olan Sivil Dayanışma Platformu kanalıyla miting düzenliyor. Baştan ayağa yalan, aldatma! Milli mücadele, milli edebiyat, milli tarih, milli ruh, milli ahlak, milli kimlik hasımlarının milli vekil tavsiyesi BOP’un kostümlü halidir. Mimarı ve işçisi cehalet, harcı ve hisarı felaket olan istismar ve inkar zindanlarında geçmişimiz unutturuluyor, kökümüzden koparılıyoruz. Şimdi Merhum M.Emin Yurdakul’a kulak verme zamanıdır; "Milliyetler mazilerden akıp gelen sellerdir." Bu selin sürüklediği çer çöpün hak iddiası, millilik beklentisi, bir zamanlar tahrik unsuru gördüğü bayrağa bezenmesi arsız bir hezeyandır. Özden uzaklaşıp sonra öze dönmek için çırpınanların; centilmenlik talep edip, yine bu değere kurşun sıkanların son perdesi yakında inecektir. Saraya girenlerin, bırakınız emanetçiliği her yönden eriyip tükenen müstemleke kalıntılarının taş devri, ilkel çağı bitecektir. Merhum Hüseyin Nihal Atsız, Orkun Dergisi’nin 14’üncü sayısında (1943) şöyle yazar: Kanlarımızın ırmaklarından ve geride bıraktıklarımızın gözyaşlarından, tarihe karışan atalarımızı sevindiren zafer ağaçları yeşermelidir. Ne mutlu ki ağaçlar tomurcuklanıyor. Ufukta görünen zafer günleri devlete kelepçe, millete ket vuran hasis ve hıyanet kadrosunu silecektir. Karamsarlık, gözleri kapamak, hep aynı senaryo ve filme sanki yeniymiş gibi katlanmak sürülüğe razı olmaktır.Türk milleti ise sürü değildir."