CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile bir araya geldi. Görüşmenin ardından ilk açıklamayı yapan Kılıçdaroğlu, "Davutoğlu, olayların yoğunluğu ve ağırlığı altında ezilen bir kişi. Özellikle son günlerde yaptığı açıklamalar, kendi içinde ciddi çelişkilerle dolu. Suriye'den Ankara'ya kadar nasıl geldiler? Bunu takip eden hükümet yok mu? Beyefendi olay; Ankara'da, Ankara Garı'nda oldu. Olay, Ankara Emniyet Müdürlüğü'ne 500 metre mesafede oldu. Bu sorunların altında hükümet ezilmiş vaziyette" ifadelerini kullandı. Demirtaş ise "Kendisi toplumdan samimi bir özür dilemeli. Ankara'ya geldiniz, sizi koruyamadık. Başbakanlık'a 1 kilometre, emniyete 500 metre ötedeydiniz; sizi koruyamadık. Ey halkım sizden özür diliyorum, demesi gereken kişi; bizden özür bekliyor. Hayretler içerisindeyiz. Allah, akıl fikir versin" dedi.
Siyaset kurumunun ayrıştığını savunan Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin geldiği nokta itibariyle toplumun her kesiminin endişe içerisinde olduğunu öne sürerek "Ayrışan siyaset bizi, Türkiye'yi bu noktaya getirdi. Hepimiz büyük bir endişe duyuyoruz. Endişe, Türkiye'de siyasetçiler için geçerli bir kavram olmaktan çıktı. Bütün dünyanın Türkiye ile ilgili endişeleri oluşmaya başladı. Komşularımız, yakınlarımız, akrabalarımız, dostlarımız, pazarda alışveriş yaptığımız vatandaşlarımız, sokakta gezen vatandaşlarımız aynı endişeyi duyuyorlar. Bu endişeleri gidermeliyiz. Türkiye'nin kendi sorunlarını aşabilecek kapasitesi vardır" ifadelerini kullandı.
"Dostane, verimli bir görüşme yaptık"
CHP Lideri Kılıçdaroğlu'nun ardından kameraların karşısına geçen Demirtaş, Kılıçdaroğlu ile önemli ve verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini belirterek "Böylesine acılı günlerde siyasetçiler olarak bir araya gelmek, bizler açısından da son derece önemli ve kıymetlidir. Çok dostane, verimli bir görüşme yaptığımızı ifade etmek isterim. Siyaset konuşamazsa bu toplumsal bir gerilime dönüşüyor. Bugünkü ziyaret, tansiyonun düşürülmesi ve diyalog kanallarının da açık tutulması açısından önemli bir ziyaret olmuştur. Ümit ediyorum ki bütün siyasetçiler diyalog kanalarını her ne olursa olsun koşullar, açık tutma konusunda biraz daha cesur biraz daha cesaretli bir davranış ortaya koyarlar. Siyaset, siyasetçiler eğer konuşamıyorsa kendi arasında bir diyalog kurma sıkıntısı yaşıyorsa orada siyaset kurumu hiçleşmiş olur" açıklamasında bulundu.
"Kim diyalogdan yana bir adım atarsa"
Kim diyalogdan yana bir adım atarsa HDP'nin 10 adım atacağını söyleyen Demirtaş, "Bu kadar acıya, ölüme, kana rağmen umutsuz olmaya; karamsar olmaya gerek yok. Her şeye rağmen bizler bir umut odağı yaratmalıyız. Bu tür görüşmeler içeriğinden bağımsız umudu koruma adına son derece kıymetli ve önemlidir. Hepimiz insanız ve travma yaşıyoruz. Ateş düştüğü yeri belki daha fazla yakıyor. Evlatlarını kaybeden bütün ailelerimizin acısı var. Ve bizler bütün bu acılar ortak acılarımızdır, geride kalanlar bu acıları hak etmiyorlar. Biz siyasetçiler, bu acılar bir daha yaşanmasın diye çözüm üretmek zorundayız; duygusunu geliştiremezsek bu makamlar olmamızın hiçbir anlamı olmaz. Bizler, HDP olarak kim diyalogdan yana bir adım atarsa biz kendisine doğru 10 adım atmayı görev olarak biliriz. Asla karamsar olmaya gerek yok. Barış dolu aydınlık geleceği yaratmak için önümüze heyecanla bakmaya devam etmek zorundayız" diye konuştu.