Türk-Yunan ilişkileri        

Yunanistan Başbakanı Kiriyakos Mitsotakis’in Ankara’yı ziyaret ederek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirdiği görüşme, iki ülke ilişkilerinde iyileşme olması açısından son derece önemlidir… Kıbrıs’ın iki garantörü ve NATO üyesi iki ülke arasındaki ilişkilerin iyileşmesi ve gerilimli sorunların çözümü; Türk ve Yunan halkının çıkarları açısından mutlaka gereklidir…
İkide bir havada it dalaşları, Ege’de savaş gemilerinin burun buruna gelmesi, azınlık haklarının yok edilmesi gibi sorunlar artık tarihe gömülmelidir…
Bunun başarılabilmesi için de liderlerin sorumluluk alması, sorunların üzerine ciddiyetle gitmesi ve ‘kazan-kazan’ mantığıyla ilerlemesi son derece önemlidir… Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2002 yılından itibaren gerek Türk-Yunan ilişkilerinin gelişmesi, gerekse Kıbrıs sorununun çözümü konusunda daima bir adım önde siyaseti izledi…
Buna karşın Kıbrıs sorununun çözümsüz kalması, geçmiş Rum liderlerinin ve kilisenin olumsuz tavırlarının bir sonucudur…
Crans Montana’da çözüm aşaması gelindiğinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan zirveye katılabileceği mesajını vermişti…
Ancak; dönemin Yunanistan Başbakanı buna yanaşmadı…
Aradan geçen uzun süre zarfında müzakere olmaması; adanın geleceği açısından olduğu kadar Türk-Yunan ilişkilerinin iyileşmesi açısından da iyi olmadı…
İşte bu gerçekler ışığında, Erdoğan-Mitsotakis görüşmesinde tüm sorunların ele alınması ve büyük bir çoğunluğunda ortak görüş oluşması sevindiricidir…
Ayrıca gelecek açısından umut vericidir…
Ankara’da gerçekleşen zirve sonrasında düzenlenen basın toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu sözleri son derece önemlidir:
 "Yapıcı görüşme yaptık. Sorunları diyalogla çözeceğiz. Yunanistan ile aramızda çözülemeyecek sorun yok. Kıbrıs sorununun kalıcı çözüme kavuşması önemlidir…” Miçotakis’in; Türkiye'nin AB üyeliğini desteklemesi de son derece önemlidir…
İki ülke liderinin, geçmişte yaşanan sorunlara saplanmadan, ileriye yönelik görüşmeler yapması, Kıbrıs’taki liderleri de cesaretlendirmelidir…
İlişkilerin gelişmesi ve yeni bir müzakere sürecine girilmesi öncesinde yeni sınır kapılarının açılması için bir araya gelmelerinde fayda vardır…
“Asla olmaz, görüşmeye gerek yok” tavrını terk edip, bir yerlerden diyalog ortamını başlatmalıdırlar…
Daha çok kapıya iki toplumun da ihtiyacı vardır…
Daha çok ilişki için öncelikli olarak daha çok ticaret ve sosyal etkinlik siyaseti öne çıkarılmalıdır…
Bu tür adımların korkulacak hiçbir yanı da yoktur…
Erdoğan-Mitsotakis zirvesinin, Kıbrıs’taki liderleri cesaretlendirmesini diliyoruz…