Ülkemizdeki spor teşkilatı her dönemde tartışma konusu olmuştur.
Ülkenin bir spor politikası olmadığı her platformda dile getirilmiş ve sporu yönetenler de yaptıkları veya diğer bir tabirle yapmadıkları icraatlar ile sporu ileriye götüremediler.
Ülkemizde Spor Bakanlığının olduğu dönemlerde daha fazla icraat yapıldığı da ortadadır.
Hal böyleyken sporun bir bakanlık olması kaçınılmazdır.
Tek başına veya başka bir bakanlık altında olması da kabul edilebilir bir durum haline gelmiştir. Hatta ve hatta Spor Koordinatörlüğü de konunun çözümü ve gelişimi için yeterlidir.
Spor politikası konusunda işe yaramayan spor şuraları yerine daha profesyonel bir ekip oluşturularak ülke sporunun gerçekleri göz önüne alınarak planlama yapılmalı ve özellikle gelişmekte olan sporlar konusunda tesis için orta ve uzun vadeli projelerle ülke sporuna yatırım yapılmalıdır.
2019 yılında yaklaşık 8 milyon TL’lik proje kaleminin kulllanılmaması spora yapılan en büyük kötülüktür. Bu konuda kimin suçu varsa sporun ahını alacaktır.
Bu yıl için de yaklaşık 10 milyon liralık proje kaleminin de kullanılmadığı ve halen bütçede durduğu gerçeğini de ortaya koyduğumuzda iki yıllık sürede 15-16 milyon lira bütçede olmasına rağmen kullanılmadı ve Maliye Bakanlığı genel bütçesine iade edildi.
Proje kalemlerine ek olarak ödüllendirme, bakım onarım gibi küçük bütçeli kalemleri de katarsak bir-iki milyon lira daha ekleyebiliriz.
Bu konuda spor adına daha becerikli ve bu parayı saklayacak değil harcayacak yöneticilerin göreve getirilmesi gerekliliğini gün gibi de açıklamış olur.
Düşünün ki elinizde 16 milyon lira var. Spor için neler yapılmaz ki? Ancak bunu istemek ve çalışmak lazım. Göreve gelirken icraatı düşünen yöneticiler yerine makamı ve maaşı düşünen yöneticiler gelirse bu konu yıllar boyu hayat bulmaz.
Bu nedenledir ki sporun Bakanlık düzeyine çekilmesi ve bakanlık tarafından yönetilmesi gereklidir.
Bakanlık belli sıkıntılar nedeniyle olamazsa bile koordinatörlük ile bu sorunların tümü ortadan yine kalkar ve sporun önü açılarak birkaç yıl içinde gözle görünür gelişmeler ve tesisleşmeler olur.
Sporun günlük sorunları yine Spor Dairesi tarafından çözülmeye devam eder, Spor Koordinatörlüğü veya Spor Bakanlığı altında oluşacak profesyonel yapıda projeler hazırlanmaya başlanırsa tıpkı Türkiye’de olduğu gibi ülkemizde de tesisleşme anlamında büyük bir atılım içine gireriz.
Bu konuda önce istekli bir hükümetin de olması gerekir. Spora ek bir kaynağa da ihtiyaç olmayacaktır. Mevcut ayrılan kaynak ile projeler rahat bir şekilde yapılacaktır.
Yukarıda da yazdığım gibi parayı saklayacak değil harcayacak yöneticiler gereklidir. Konu bu kadar da basittir.
Spor yönetimi değişmeli
Paylaş