EROĞLU: “ÇÖZÜM ÇABALARI ARTARAK SÜRECEK ANCAK ASLA ÇARESİZ DEĞİLİZ”
“GERİYE DÖNÜŞ OLMAYACAK”
“20 TEMMUZ’A HALA BURUN KIVIRANLARIN OLMASI, HALA BAZI KİŞİLERİN 20 TEMMUZ’A SALDIRMASI BİZİM İÇİN EN BÜYÜK HATADIR”
Lefkoşa, 15 Ağustos 14 (T.A.K.): Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunun çözümü yönündeki gayretlerini önümüzdeki aylarda artırarak sürdüreceklerini ancak bunun asla hakların teslim edileceği anlamına gelmediğini söyledi. Eroğlu, “Asla çaresiz, seçeneksiz, istemediğimiz, haklarımızı korumayan bir sözde antlaşmaya mahkûm değiliz. Devletimiz var, Anavatanımız Türkiye bizi tanıyor ve yanımızdadır” dedi.
Asla geriye dönüş olmayacağını kaydeden Eroğlu, iki bölgeliliği ortadan kaldıracağını, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini yok sayacağını, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sulandıracaklarını zannedenlerin büyük yanılgı içinde olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, 1960’ta Kıbrıs Türkleri ile ortaklaşa kurulan ortaklık devletinin ENOSİS için sıçrama tahtası olarak görüldüğünü ve Türk Barış Harekâtı’nın da bir sürecin sonucu olduğuna işaret ederek, “20 Temmuz’a hala burun kıvıranların olması, hala bazı kişilerin 20 Temmuz’a saldırması bizim için en büyük hatadır” dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Taşkent Şehitleri Anma ve Taşkent Şehitliği Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, aradan 40 yıl geçmesine rağmen acıların bugün gibi taze olduğunu söyledi. Hüzünlü bir tören için toplandıklarını kaydeden Eroğlu, “Taşkent şehitlerimizi bir kez daha anıyoruz.
Onlar için yapılan Şehitler Anıtı’nın açılışını gerçekleştiriyoruz.Aslında şehitlerimizin her biri bizim kalbimizde, beynimizde birer anıttır” dedi.
Eroğlu, tarihin tekrar etmemesi, acılı günlere geri dönüş olmaması, onların yaşadıklarını yaşamamak adına anılarını taze tutmak ve geçmişten ders çıkarmak gerektiğini belirtti.
Kıbrıs Türk halkının Rumlarla gayet iyi geçindiğini, Kıbrıs Türklerinin, özellikle de Türk Mukavemet Teşkilatı’nın da en az Rumlar kadar suçlu olduğunu söyleyenlerin doğruları ifade etmediğini kaydeden Eroğlu, “Biz bugün olduğu gibi dün de, Kıbrıs’ta barış, huzur olsun, herkes, kendi milli ve dini aidiyetine uygun yaşasın diye büyük gayret gösterdik. Ama olmadı” dedi.
“TARİHİ İYİ VE DOĞRU OKUYALIM”
Rum-Yunan ikilisi Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflamaya başlamasından itibaren Ege ve Doğu Akdeniz’i bir Yunan denizi haline getirme çabasına giriştiğine dikkat çeken Eroğlu, şöyle devam etti:
“Lütfen tarihi iyi ve doğru okuyalım. Yunanistan, İngiltere, Fransa ve Rusya’ya başvurarak Kıbrıs’ın kendisine verilmesini istediğinde yıl 1828 idi. Ondan sonra da defalarca ENOSİS talep ettiler. 1921 yılında 500 kilisede yapılan bir referandumla ENOSİS kararı aldılar. 1931’deki isyanın tek amacı adayı Yunanistan’a bağlamaktı. 1950’de ENOSİS için referandum yaptılar. 1954’te Yunanistan ENOSİS için Birleşmiş Milletler’e başvurdu. 1955’te ENOSİS için EOKA Terör Örgütü’nü faaliyete geçirdiler. Bunları yapan bir avuç Rum değildi. Toplumun geneli bu düşüncenin peşinde idi. Unutmayalım ki Komünistler ve Kilise 1950 referandumunda birlikte ENOSİS için ‘evet’ çağrısında bulundular”
“ORTAKLIK DEVLETİ SIÇRAMA TAHTASI OLARAK GÖRÜLDÜ”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, 1960’ta Kıbrıs Türkleri ile ortaklaşa kurulan ortaklık devletinin ENOSİS için bir sıçrama tahtası olarak görüldüğünü ve Makarios’un bunu açıkça ifade ettiğini söyledi.
Eroğlu, “1963’te bunun için AKRİTAS Planı’nı yürürlüğe koydular. 1968’de başlayan toplumlar arası görüşmelerde Türk tarafının gösterdiği barışçı yaklaşımı reddettiler, bizim erimemizi, yok olmamızı ENOSİS’in yavaş yavaş gerçekleşmesini beklemeye koyuldular. 15 Temmuz 1974’te ENOSİS için darbe yaptılar ve darbeciler Yunanistan’ın da onayı ile ‘Kıbrıs Elen Devleti’ni ilan ettiklerini dünyaya duyurdular”
“20 TEMMUZ’DAN DA DERS ALMADILAR”
20 Temmuz 1974’te başlayan Türk Barış Harekâtı’nın bir sürecin sonucu olduğunu kaydeden Eroğlu, ondan da ders alınmadığını ve adanın dört bir yanındaki Türklerin abluka altına alınıp, esir edildiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Eroğlu, Cenevre konferanslarında Türk tarafının ortaya koyduğu barış planlarının da reddedildiğini ve Kıbrıs Türkü’nün talebi ve ortaya çıkan zorunluluk dolayısıyla Barış Harekâtı’nın ikinci aşamasına geçildiğini belirtti.
Eroğlu, “Kıbrıs Türk Halkı Barış Harekâtı sayesinde katliamlardan kurtuldu, üzerinde kendi devletini kurarak özgürlük ve güven içinde yaşadığı bir coğrafyaya kavuştu” dedi.
“20 TEMMUZ’A SALDIRMAK EN BÜYÜK HATA”
Cumhurbaşkanı Eroğlu, şöyle devam etti:
“20 Temmuz’a hala burun kıvıranların olması, hala bazı kişilerin 20 Temmuz’a saldırması bizim için en büyük hatadır. Dolayısıyla şimdi birilerinin kalkıp da ‘biz Rumlarla çok iyi geçinirdik’ demesi gerçeklerle bağdaşmaz. Bireysel davranışlarla, toplumsal hareketler bir birine karıştırılmamalı. Ben hiç bir zaman düşmanlık yapalım, karşımızdakilerin haklarını yok sayalım demedim, demem de... Ama bu, birilerinin akıl karıştırmasına, Kıbrıs Türk Halkı’nın özgürlüğü, güvenliği ile doğrudan ilgili bir konuda halka yalan söylemesine izin verilebileceği anlamına gelmemelidir. Bu tarihi günde şehitlerin huzurunda bunları söylemek zorundayım.”
“ANAVATANIMIZA GÜVENDİK VE BAŞARDIK... ASLA GERİYE DÖNÜŞ OLMAYACAK”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, ENOSİS’e karşı direnen Kıbrıs Türkü’nün kendine ve Anavatanına güvendiğini ve başarılı olduğunu söyledi.
Eroğlu, “40 yıl önce, Taşkent köyünden alınarak Ayapina köyüne götürülen ve cani Rumlar tarafından katledilen 84 kardeşimizi bugün burada bir kez daha anarken şunu açıkça vurguluyorum; Asla geriye dönüş olmayacaktır” dedi.
İki bölgeliliği ortadan kaldıracağını, Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini yok sayacağını, Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini sulandıracaklarını zannedenlerin büyük yanılgı içinde olduğunu kaydeden Eroğlu, şöyle devam etti:
“AB’yi emellerine alet etmeyi sürdürerek Kıbrıs Türk Halkı’nı yıldırabileceklerini düşünenler unutmasınlar ki bu halk aç, susuz, silahsızken bile teslim olmadı. Şimdi devletimiz altımızda güvence içinde yaşadığımız bir toprağımız varken hiç bir şekilde gerilemeyiz, kendimizi ve geleceğimizi tehlikeye atmayız”
“ÇÖZÜM YÖNÜNDEKİ GAYRETLER SÜRECEK ANCAK...”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunun çözümü yönündeki gayretlerini önümüzdeki aylarda artırarak sürdüreceklerini ancak bunun asla haklarını teslim edeceği anlamına gelmediğini söyledi.
Eroğlu, şöyle devam etti:
“Asla çaresiz, seçeneksiz, istemediğimiz, haklarımızı korumayan bir sözde antlaşmaya mahkûm değiliz. Devletimiz var, Anavatanımız Türkiye bizi tanıyor ve yanımızdadır.Devletimizi yüceltmek, halkımızın refahını artırmak için birlik-beraberlik içinde çalışmaya devam edeceğiz. Bizi bölmek isteyenlere, çeşitli çıkar oyunları içine girip devlete, millete zarar verenlere, Anavatan Türkiye ile aramızı bozabileceklerini zanneden gafillere asla geçit vermeyeceğiz. Yarınlar inşallah barış dolu olur. İnşallah Taşkent katliamı benzeri tarih boyunca ne biz ne de başkaları yaşamaz. Biz samimiyiz. Samimiyseler gelsinler gerçeklere dayalı sağlam bir antlaşma yapmak için çalışalım.”