Ankara, 2 Ağustos 14 (T.A.K): KKTC Silahlı Kuvvetler Günü Resepsiyonu, Ankara Güvercinlik Eğitim ve Spor Tesisleri Komutanlığı’nda yapıldı.
Resepsiyona, Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu, Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanı (EDOK) Orgeneral Salih Zeki Çolak ile KKTC'nin Ankara Büyükelçisi Mustafa Lakadamyalı, garnizonda görevli subaylar ile davetliler katıldı.
Davetliler resepsiyona gelişlerinde KKTC'nin Ankara Ateşesi Kurmay Albay Cemal Volkan tarafından karşılandı.
Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının tanıtım filminin de gösterildiği resepsiyonda konuşan Kurmay Albay Volkan, Kıbrıs Adası'nın 1571'de uzun ve yıpratıcı muharebeler sonucunda fethedildiğini ve Kıbrıs'ta Türk hakimiyetinin sağlandığını anlattı.
Adanın tarihine ilişkin bilgi veren Volkan, "Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs'ın Yunanistan'a ilhakını gerçekleştirmek uğruna EOKA tedhiş örgütüyle giriştikleri barbarca saldırılara bir tepki olarak 1 Ağustos 1958'de Kıbrıs Türkü’nün bağrından etkili ve örgütlü bir direnişi başlatmak üzere Türk Mukavemet Teşkilatı doğdu" dedi.
Teşkilatın tüm yokluklara rağmen ata yadigarı vatan topraklarını savunduğunu vurgulayan Volkan, şunları kaydetti:
"Dünyada eşine az rastlanan bir başarıyla tarihi görevini 1974 Barış Harekatı'yla tamamlayan Türk Mukavemet Teşkilatı düzenli orduya dönüştürülerek 1 Ağustos 1976'da Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kurulmuştur. Türk ulusunun bağımsızlık aşkından aldığı güçle zor koşullar ve imkansızlıklar içinde milli mücadelesini başarıya ulaştıran Kıbrıs Türkü’nün bağrından çıkan Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı kendisine verilen görevin bilincinde Türk Mukavemet Teşkilatı'ndan devraldığı bayrağı daima yükseklerde tutacaktır. Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı, Kıbrıs Türkünün her türlü tehlike ve tehditten uzak, huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak ve KKTC'nin varlığını, sürdürmek maksadıyla kuruluşundan itibaren başlatmış olduğu gelişim hamlesini devamlı surette artan bir sürat, azim ve kararlılıkla devam ettirmektedir."
Konuşmanın ardından Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığının 38. kuruluş yıl dönümü pastası, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bostanoğlu, Büyükelçi Lakadamyalı ve Kurmay Albay Volkan tarafından kesildi.
HAREKAT ANILARI
Bu arada, Kıbrıs Barış Harekatı'nda Binbaşı olarak görev yapan Emekli Tümgeneral Hasan Cemil Erdem, harekata ilişkin anılarını basın mensuplarıyla paylaştı.
Harekat öncesinde Yüksekova'da görev yaptığını anlatan Erdem, aldığı emirle Mersin'den helikopterle Kıbrıs'a hareket ettiğini ve buraya helikopterle inen ilk ekipte olduğunu söyledi.
Kıbrıs'a indikten yaklaşık 2 saat sonra harekata katıldığını belirten Erdem, birliğinden bir kayıp verdiklerini ve en az zayiatla başarılı birlik olarak takdir edildiklerini anlattı.
Barış Harekatı'nda görev almaktan duyduğu mutluluğu dile getiren Erdem, hava, kara, deniz ve jandarma unsurlarının bütün birlikleriyle önemli bir hizmet verdiğini ifade etti.
Erdem, "Askere sahip çıkarsan askerin yapamayacağı iş yoktur. Çok temizdir, komutanına bağlı, verilen emirlere itaatkar. Hiçbirinden şikayetçi olmadım. Zafer onlarındır" diye konuştu.
Kıbrıs'ta Türk bölgesinin her tarafında görev yaptığını belirten Erdem, hiç zor durumda kalmadıklarını söyledi. Erdem, "Gayet kolaydı benim için. Hiç ciddi bir sıkıntı yaşamadım" ifadesini kullandı.
Kıbrıs Türklerinin kendilerini çok yakın, sevecen karşıladığını, kendileriyle gurur duyduklarını aktaran Erdem, Türk askerine sahip çıktıklarını belirtti. O dönemde Rauf Denktaş ile görüşme imkanı bulduğunu da anlatan Erdem, Denktaş'ın kendisine "Sizin için 'Atilla'nın sürüleri geldiler' diyorlar" dediğini aktardı.
En büyük komutandan, en küçük rütbeli askere kadar çok başarılı hizmet verildiğini dile getiren Erdem, "Onların ölülerini görünce aklıma geldi. Atatürk'ün, 'hayati ve zaruri olmadığı müddetçe harp cinayettir' sözünün de ne kadar doğru olduğunu gördüm. Onu da orada yaşadım. Sıkıntı çektik ama aniden inişimiz belki onlara korku verdi. Bir de askerin evvelden gelen intibahı var. Biraz da dayanmayışları ondan gibi geliyor" ifadelerini kullandı.
Bugünkü imkanların çok daha gelişmiş olduğunu, harekat döneminde daha kısıtlı imkanlarla görev yaptıklarını belirten Erdem, yine de askerde sıkıntı olmadığını söyledi. Erdem, "Çünkü askerini sever bu millet. Sevdiği için asker zorluk çekse bile 'zorluk çektim' demez. O sevgi doyurur onları" diye konuştu.