Diyalog Gazetesi
2024-06-22 09:31:17

Sarsıntı olacakmış

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 22 Haziran 2024, 09:31

 Kuzey Kıbrıs’taki üniversitelerin ‘mercek altına alındığı’ iddia ediliyor… Güzelyurt’taki Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nin sahipleri ‘sahtelik ve vurgun’ ihbarı yapmasaydı, bugün bu konuları konuşur olmayacaktık… Güzelyurt’taki üniversite skandalı sonrasında artık diğerleriyle ilgili soruşturma soruları gündeme gelmeye başladı…
YÖK’ten esinlenerek kurulan YÖDAK’ın 6 veya 8 kişilik kadrosuyla bu kadar çok üniversitenin denetlenebilmesi mümkün değildir…
Eğitim Bakanlığı’nın ‘konu dışında’
tutulması ise akıl almaz bir durumdur… Esas skandalı burada aramak lazım…
“Biz YÖDAK’ı kurduk, üniversiteler onun sorumluluğundadır”
diyerek, eğitimle ilgili bakanlığın dışta tutulması kabul edilemez… Öncelikle meseleye buradan başlamak lazım…
İkinci önemli sorun…
YÖK’ün onaylamadığı fakültelere öğrenci alımı ve sözde eğitim devam ediyor…
Türkiye’nin dahi tanımadığı KKTC’deki bir tıp fakültesinden mezun olanlara nasıl ‘doktorluk’
unvanı vereceksiniz?.. Ve o doktorluk unvanı ne işe yarayacak?..
Resmen gençlerin geleceğiyle oynanıyor…
Ve bu sahteliği herkes uzaktan seyrediyor…
Hiç kimse bu sahtelik karşısında önlem almayı düşünmüyor…
Eğitim Bakanlığı, üniversitelerin kontenjanlarına da karışmıyor…
Memlekette avukat, eczacı, iletişimci, işletmeci, beden hocası ve daha birçok alanda patlama yaşandığı halde bakanlık üniversitelere “şu bölümlere şu kadar süreyle KKTC vatandaşı öğrenci almayacaksınız”
diyemiyor… YÖDAK da topu üniversitelere atıyor ve “kontenjanları her üniversite kendisi belirliyor” diyerek işin içinden çıkmaya çalışıyor… Kabul edelim ki; böylesi bir eğitim sisteminin ne okuyana, ne de ileriki yıllarda okutana faydası olmayacak…

Şiddeti merak konusu

Şimdi gelelim YÖDAK Başkanı’nın açıklamasına… Gazeteci Cenk Mutluyakalı’ya yaptığı açıklamada ‘yakın bir zamanda önemli bir sarsıntı olacağını’ söylemiş… Haftalardır konuşulanların ileriye götürüleceği mesajını veriyor…
Ancak detaydan kaçınılıyor…
Bu açıklama sonrasında siyasi çevrelerden ciddi baskılar görmüş olabilir…
Ne var ki; Güzelyurt’taki Sağlık ve Toplum Bilimleri Üniversitesi’nde olduğu gibi, diğerleriyle ilgili yine uzaktan komuta yöntemi kullanılacak…
Eğer Türkiye’de ‘sahte diplomalı’
yöneticiler, siyasiler varsa ‘ki varlığından söz ediliyor’; onardan sadece bir tanesinin konuşması sonrasında ‘sarsıntının’ meydana gelmesi muhtemeldir… Kuzey Kıbrıs bugüne kadar birçok konuda ‘çiftlik gibi’ yönetildi…
İşe göre adam yerine, adama göre iş ayarlandı…
Devlet kaynakları yağmalandı…
YÖK’ün onay vermediği fakültelerin açılmasına göz yumularak gençlerin geleceği çalındı…
Ülke eğitiminde kalite dibe vurdu…
Görünen o ki; sarsıntı sadece eğitim alanında olmayacak…
Ülkenin bu hale getirilmesi gerçekten çok üzücü… 

Yorumlar (2)

Hasan Nuri 5 Ay Önce

ÜRETİM ‘ İHRACAT ‘ TURİZM ‘ KTHY gibi gitti ! EĞİTİM ve İNŞAAT sektörlerimizin de içine yaptık ve gitmesi de Eli Kulağında ! BEGINNING OF THE END FOR TRNC !

Öz 5 Ay Önce

Hani bir söz var. “ Türk gibi başla, İngiliz gibi bitir.” Her olayda çok iyi düşüncelerle işe koyuluyoruz ama sonra her şeyi berbat ediyoruz. Kıbrısa çok başarılı bir harekat yaptık, İki bölgeli, iki toplumlu, siyasal eşit Federasyon tezini biz ortaya attık, müzakerelerde başarılı olup, Rumlara kabul ettirdik, Annan Planı ile dünyaya kendimizi kanıtladık ama bitiremedik. Bitiremeyince de her şeyi berbat ettik. Bunlardan biri de üniversiteler. DAÜ nin kurulması çok önemli bir olaydı. Türkiye’de bir Boğaziçi ve bir ODTÜ ayarında itibarlı bir üniversite olarak kuruldu. Buna rahmetli Ecevit’in ön ayak olduğu ODTÜ Kıbrıs kampüsü de eklendi. Adada üniversite eğitimi çok yüksek standartta başlamış, Tğrkiye’deki örnekleri ile ve meşhur Beyrut Amerikan üniversitesi ile yarışır hale gelmişti. Tabii bitirilemedi. DAÜ iflasın eşiğine getirildi. ODTÜ gelişemedi. Ama sahte diploma ve insan tacirliği merkezi üniversiteler enflasyonu patladı. Verilen sahte diploma, yüksek lisans, master, doktora belgeleri bini, bir para. Üniversiteleri de eğitimi de berbat edip, işin içinden çıkılamaz hale getirildi. Gerek Türkiye, gerekse KKTC deki siyasilerle bu işin içinden kalkmak da mümkün değil. Görünen o ki, siyasiler de, üniversitelerdeki yolsuzluğa batmış durumdalar. YÖDAK ile, YÖK ile de çözülemez. Türk gibi başladık, berbat ettik, bari İngiliz gibi bitirmek için bilenlerden yardım alsak. KKTC de en geçerli kurum, İngiliz yargı sistemini uygulayan ‘Yargıdır.’ Üniversiteler için de İngiliz üniversiteler sistemi örnek alınıp, İngiliz yüksek öğretimcilerden sistem kurulması için yardım alınabilir.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.