Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Sekreteri Halil Hızal; hükümetin, toplumun sağlığını riske attığını söyledi.
Hızal, yaptığı yazılı açıklamada, hükümetin aylar geçmesine rağmen Pandemi Hastanesini yapmayarak ve sağlık altyapısını hazırlamayarak sorumluluklarını yerine getirmediği için ikinci dalgaya hazır olunmadığını ifade ederek, sağlık örgütlerinin de ısrarla vurguladığı yoğun bakım üniteleri kurulması, anestezi uzmanları ve yoğun bakım hemşiresi istihdam edilmesinin önemine vurgu yaptı.
Hükümetin Pandemi sürecinin başından beri aldığı kararları sürekli değiştirerek ve en önemlisi bilimin yolundan gitmeyerek güveni yok ettiğini savunan Hızal, şunları kaydetti:
“Pandemi Hastanesi konusunda bugüne kadar 10 farklı karar üretildi. Siz bu süreçte en gerekli unsur olan Pandemi Hastanesini yapmayacaksınız, verdiğiniz sözleri tutmayacaksınız sonra da bu toplumun size güven duymasını bekleyeceksiniz. Toplumun beklentisi ve ihtiyacı söz değil icraattır.
Kimse açılıma ve gelişlere karşı değildir, ancak kararların bilimsel temele dayanarak alınması gerekiyor. Ülkeye gelişler olmasın mı, tabii ki olsun ancak mutlaka bilimsel veriler doğrultusunda olsun, kriterler de Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre belirlensin ve herkese her giriş kapısında aynı şekilde uygulansın.”
“Denetim yok”
Hızal, 1 Temmuz kararı ile birlikte uygulamaya konulan “gelen kişilerin PCR sonuçları çıkana kadar belirttikleri adreste kalma uygulamasının” yanlışlığının ilk günden ortaya çıktığını, bazı kişilerin toplu mekanlara dahi gittiklerinin ortaya çıktığını, aynı gece karar değiştirildiği açıklanmasına rağmen aynı uygulamanın sürdürüldüğünü belirtti.
Hızal, bu kişilerin bu kurala uyup uymadıklarının denetlenmediğine dikkat çekerek, şu anki uygulamaya göre gelen kişilerin nerelere gittiklerinin takibinin de yapılmadığını ifade etti.
“Bu kadar hayati bir konuda inisiyatifi kişilere bırakmak ne kadar doğrudur” diye soran Hızal, sorumluluğunu bilerek bu kurala uyanlar olduğu gibi uymayanların da olduğunu, imzaladığı taahhüde uymayanlara hangi cezanın verileceğinin bile belli olmadığını kaydetti, hükümeti eleştirdi.