Diyalog Gazetesi

‘Hastayı yolunacak kaz olarak görenler var’

SAĞLIK

Bakan Pilli’nin çağrısına “görev verilirse hazırım” sözleriyle karşılık veren Nöroloji Uzmanı Dr. İpekdal, bazı kamu doktorlarının tavırlarına sert eleştiri getirdi

Sağlık Bakanı Ali Pilli’nin, özel doktor ve hemşirelere gönüllü hizmet çağrısını değerlendiren Nöroloji Uzmanı Dr. İlker İpekdal “Görev verilirse hazırım” dedi. Ancak; devlet hastanesinde bazı doktorların hastayı ‘Yolunacak kaz’ olarak gördüğüne dikkat çeken İpekdal, bu konuda bakanlığı harekete geçirecek çok önemli iddialarda bulundu.
İpekdal’in konuyla ilgili paylaşımı şöyle:
“Ben KKTC'de özel kliniğinde çalışan bir hekimim.
Hekimlik andıma sadığım.
Mesleğim olduğu için ücreti karşılığında hastalarımla ilgilensem de, telefon numaramı (özel ve işte kullanmak üzere tek bir numaram vardır) tüm hastalarıma veririm ve bir aksilik olmazsa, cevapsız çağrılara bile döner, mesajlara cevap veririm.
Bugün Sağlık Bakanı sayın Ali Pilli'nin daveti üzerine kendilerini ziyaret ettik. Etmesek, devletin kurumuna saygısızlık olurdu.
Düşüncelerini paylaştı, düşüncelerimi(zi) dinledi. Özel bir talebim olmadı. Tek talebim, pandeminin herhangi bir siyasi ya da siyaset dışı birileri tarafından siyasileştirilmemesi idi.
Görev verilirse elbette hazırım. Bu pandemi Sağlık Bakanlığı'nın değil, halkın sorunudur, benim sorunumdur, sevdiklerimin ve sevdiklerimizin sorunudur.
Ama bir gerçek de şudur ki, her kamu hekimi aynı iyi niyete sahip değil.
Mesaisini bitirmeden, kazançlarının peşine hoyratça düşüp, hastalarını tam anlamıyla "yolunacak kaz" gören, yaptırdığı havuzlu villasının havuzunun taksitini, hastasından istediği beyin MR'ından alacağı 50 TL'lik komisyonlarla ödediğini ima eden (adı bende sakşıdor ve kendisini de çok iyi bilir) kamu hekimi var bu ülkede! Sorsanız halka hizmet eder. Çevresinde bulunan, klinik şefi olmanın sorumluluğundan kaçıp, pandemi sürecini "sessiz kalıp ortalıkta görünmeden, medyatik fotoğraflarda kol bağlayıp poz vererek" geçiştirmeye çalışan kamu hekimleri de var!
Bunlar yalan ya da iftira değildir!
Harcacanan emekleri heba etme adına, pencereden atlama pozuna çok iyi çalışıp, arkadan hastaları özel hastaneye yönlendirme konusunda uzmanlaşmış, timsah gözyaşları döken kamu hekimleri var!
Siyasilere laf atmayı marifet sayıp, kamu görevlilerinin basın açıklaması yasağını takmayıp, hepsinden daha önemlisi, Covid19 hastalarına bakmayarak onları asistanına baktıran ama kendini medya önünde, çektiği "masum bakışlı" özçekimleri ile "ezik doktor" kostümüne bürüyen kamu hekimi de var!
Tüm bunları şakşaklayan medya var, özelde çalışan meslektaşlarım var!
Pandeminin kar edenler özel hastanelerdir!
Pandemiden kar edenler sözde emekçi, medyada boy gösterip, aldıkları "like"lar ile, hastalarından söğüşledikleri paraları kamufle etme kaygısında olan, sayıları 20-30'u geçmeyen sözüm ona "kamu" hekimleri güruhudur.
Pandemi, bu ülkede belli ki bir değişimin başlangıcı olacaktır.
Değişim, uzantısı meclise kadar giden sağlıktaki statükonun "halk" tarafından dışlanması ile olacaktır.
Ben bir doktor olarak, kamu-özel ayrımı yapmaksızın, nerede görev verilirse orada olacağım.
Bazı meslektaşlarımı mutlu etmese de, sistemde gördüğüm yanlışları eleştirip, çözüm önerilerimi de yapmaya devam edeceğim.
Belki de 1 yıldan daha fazla sürecek pandemi mücadelesinde, halkımızın ve tabii ki sevdiklerimin sağlığını, bu statiko savunucusu sözde sağlık emekçilerinin ellerine bırakmamak için elimden geleni yapacağım!
Selam olsun gerçek sağlık emekçilerine!
Selam olsun sağlıktaki hakların eşitliğine!
Selam olsun bu yola başlarını koyanlara!

Foto:İlker İpekdal

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.