Diyalog Gazetesi
2021-11-13 10:51:59

Paldır kültür

Metin MÜNİR

metinmunirt24@gmail.com 13 Kasım 2021, 10:51

Bahçeden dışarı taşan dallardaki meyveler oradan geçenlerindir.  Bunu bana TEMA Vakfı’nın kurucularından Hayrettin Karaca (1922-2020) Yalova’daki arboretum evinde yaptığımız sohbette söylemişti. Bir Türk geleneği imiş.
Başka bir bahçeden dışarı sarkan ve herkesin toplayabileceği bir meyve daha var: Kültür.
Kültürü insan zekâsının ürünü olan, sanattan bilime, matematikten astronomiye, müzikten felsefeye her şey olarak tarif edebilirim.
Kültür bir yerde veya bir yerin insanı tarafından yaratılmış olabilir ama herkesindir. 
“Aynı nehre iki defa giremezsin çünkü sürekli başka sular akar” sözlerini eski Yunan feylesoflarından Epictetus (MS 55-135) etti. 
Edildikten sonra, her şeyin durmaksızın değiştiğini belirtmek üzere söylenmiş olan bu sözler Epiktetus’a ait olmaya devam etmekle beraber, her şeyin anbean değişiyor olduğu gerçeği herkesin oldu.
Akıl yürüterek dünyayı anlamaya çalışmak Milattan Önce Altıncı Yüzyıl’da eski Yunan’da başladı. 
Felsefe Yunanca philo
aşk ile sophos bilgelik veya akıl kelimelerinden gelir.  Yunan feylesoflar astronomi, matematik, siyasi felsefe, ahlak, metafizik, mantık, biyoloji, retorik, estetik, iyi hayat nasıl yaşanır dahil, akla gelebilecek her konuyu incelediler. Muazzam bir düşünce altyapısı geliştirdiler. Bugün kültür diye bildiğimiz hemen hemen her şeyin başlangıcı o günlerdedir.
Eski Yunan’dan bu yana o isimsiz bahçeye her millet bir şeyler dikti. Binlerce daldan sokaklara bin bir meyve sarkıyor.
Ama o dallar bizim yürüdüğümüz yollara pek sarkmıyor. Sarktığı yerlerde de çoğumuz altından geçip gidiyor.
Ona karşı olan talep ne kadar artarsa artsın fiyatı sıfır olan bir şey hava ise diğeri kültürdür. Bedava olmasına rağmen dünya kültürünü yeteri kadar bizim yapmadık.
Çünkü genelleyecek olursam:
Meraksızız. Entelektüel tembelliğe sahibiz. Öğrenmek cool
değil hatta bilgiye karşı alerjimiz var. Felsefenin Yunan kökenli olması, birçok buluş sahibinin Hıristiyan olması, her ikisini de sevmediğimiz için kültürlerine karşı da bizi karşıtçı yaptı. Kitap okumak da cool değil. Birçok temel kitap Türkçede yoktur, olanların çoğu da kötü çevirilerle vardır. Çok azımız doğru dürüst dil biliyoruz. Tartışmaya değil ezbere dayalı bir eğitim sistemine sahibiz. Bütün inançları sahiplenecek kadar hoşgörülü değiliz. Dini, bilime karşı bir bariyer yaptık.
Entelektüel bağımsızlığa sahip insan yetiştirmek, evlerimizde de okullarımızda da bir gaile değildir.
Bütün bunlar bizi Avrupalı veya Batılı olmaktan uzaklaştırıyor Doğu’ya, cehalet ve karanlığın hüküm sürdüğü yerlere sürüklüyor.
Okyanusa sahip olabilecekken küçük göllerde oyalanıyoruz.
Geriliğimizi, zenginleşmememizi, demokratikleşmememizi bundan uzakta aramaya gerek yok.

Yorumlar (16)

Faruk Ercan 3 Yıl Önce

Teşekkürler MM.

Ruh İkizi 3 Yıl Önce

Hoca Nasreddin, komşu bahçeden avlusuna uzanan eriklerden alır yer. Görenler kınarlar tabi! Hoca’nı yaptığı işe bak! Yakıştı mı yani, derler. Hoca gayet rahat. Payımı alıyorum, der. Meyve ağacı sınıra ekilmez. Doğruya sırtını dönenler, hem eker hem kavga ederler... Üstadım her yazınız bir örnek. Teşekkürler.

Sarp Ege 3 Yıl Önce

Imza atılacak bir yazı. Mükemmel tespitler yapılmış.Okyanusları gecmek var iken ; dereler ile çaylarla uğraşıyoruz. Eski Yunan feylesofların bilimi , kültürü geliştirmek için yaptıkları çalışmalar takdire şayan. Ama günümüzdeki temsilcilerinin atalarının geçmişteki insanlığa yaptıkları faydalı işlerle uzaktan yakın ilgisi yok. Insanlığın kurtuluşu bilim. Bilim olmayan yerde cehalet, az gelişmişlik olur. Herkese mutlu hafta sonları.

Eylül Eylül 3 Yıl Önce

Çok teşekkürler yine güzel bir konuyu; yine muazzam cümlelerle bağlanmışsınız. Okurken kafamda bir çok yöne giden düşünce ufukları aralandı. Bahçeye dikilen her ağaçta kurdun kuşun hakkı vardır; göz hakkı diye bir kültür vardı bizde, komşulara tabak tabak dağıtılan dutlar, kirazlar, vişneler... Artık yozluğun yobazlığın kırbacında birbirine karşıt bir toplum var. Avrupa seyrettiğimiz yabancı filmlerde, felsefe de bulabildiğimiz kitaplarda kaldı.

Ahmet Ö. 3 Yıl Önce

Ülkedeki sınav sistemi kalkmadıkça sorgulayıcı, entellektüel seviyesi yüksek bir eğitim verilemez. Pırıl pırıl gençlere kıyılıyor okullarda. Öğretmenler de bu katliamın paralı cellatları olmak zorunda kalmıştır maalesef.

ece aksoy 3 Yıl Önce

bir de sevgisizlikte. iki de cehaletimizi bilmeyip zamanımızın çoğunu bilgilenmeye değil öne çıkmak için kurnazlığımızdaharcamakta

Osman 3 Yıl Önce

Sayın M.M. çok güzel yazmışsınız, "Dini, bilime karşı bir bariyer yaptık." Bunun ne kadar büyük bir felaket olduğunu büyük çoğunluğumuz anlamıyor veya farkında değil. Her geçen gün biraz daha dinin karanlığına doğru batmaktayız, ilerlemiyor geriliyoruz. Bunun sonu tam bir felakettir fakat hemen hemen hepimizin beyni çocukluğumuzdan beri dinle yıkandığı için bunun farkına varamıyoruz, olaylara tarafsız bakamıyoruz, özgür ve tarafsız düşünme yeteneğimizi kaybettik. En aydınlarımızdan bile birçoğu dünyaya din gözlüğünden bakıyor. Bu gidişatın sonu tam bir felakettir ama kim bunun farkında acaba?

cosar coskun 3 Yıl Önce

If I have to put it in one word.. a very nice work....!!

Doğrucu 3 Yıl Önce

You put it in four words though. :)

m.şakir 3 Yıl Önce

Dünyanın en sağlıklı yemeğini icat eden ünlü şef Gurpareet Bains, 43 yaşında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. bu da sağlıklı yaşam kültürü örneği olmuş, biraz acıklı ama !

Doğrucu Osman 3 Yıl Önce

Sayın Şakir, Gurpareet Bains hakkında pek bir bigim yok fakat kalp krizinin sağlıklı yemekten başka daha birçök sebepleri de olabilir yalnız. Sağlıklı yemek demek 'kalp krizi olmama garantisi' sağlamıyor. Veya bu şef kalp krizi geçirdi diye ille de yemekleri sağlıklı değildir anlamına gelmiyor.

mustafa yüksel 3 Yıl Önce

Dünya kültürüne yabancı olmamızın temel nedeni İslam Dinidir. Osmanlı dönemini geçtim, Cumhuriyet döneminde de Türk toplumu yeterince inkişaf edememiştir. O nedenle bahçeden sarkan kültür dallarına kimse dönüp bakmaz.

KASIM KASIM 3 Yıl Önce

“Çiçeklere Taze Su/Fresh Water for Flowers." fransız yazarın kitabı almak için bakıyorum dil bilmediğim için bir kez daha hayıflanıyorum kendi dilinin dışında dokuz dile çevrilmiş Türkçeye çevrilmemiş ne acıdır bir eğitim sistemi bir yabancı dili adam gibi öğretecek durumda değil, yabancı liseler birkaç üniversite dışında vasatın altında kalıyor .Yazınız her şeyi ne kadar güzel anlatıyor Milliyet,t24 den beri yazılarınızı okuyorum ufkunuza ve elinize sağlık

Ayhan Aydın 3 Yıl Önce

Çok güzel bir yazı söyleyecek yazacak çok şeyim var fakat ala bildiğince paylaşıp çok kişiye ulaştıracağım teşekkürler

Yasin 3 Yıl Önce

Bravo, güzel tespitler.

Aysima Brokx 3 Yıl Önce

Avrupali veya Batili olmaya oykunmek yerine" dogru insan"ólmayi hedef alsaniz...

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.