Bazı konular vardır ki; sonuç alıncaya kadar tümünü gündemde tutmak zorundasınız… Hele bizim ülkemizde ‘süreklilik’ son derece önemlidir… Anlasalar da, anlamasalar da yazacaksınız, söyleyeceksiniz…
Uyansalar da uyanmasalar da; onları uyandırma gayretlerinizi sürdüreceksiniz…
O yüzden, ülke için önemli konulardan biri olan ‘sınır kapılarını’ ve itfaiye ile sivil savunmanın ‘merdiven’ sorununu bıkmadan gündeme getirmeye devam edeceğiz… Sizler, bu ülkede 20 kat yüksekliğinde apartman dikilmesine izin veriyorsanız; ilgili kuruluşların ‘olası bir yangın’ veya ‘deprem’ durumunda bu apartmanlara müdahale edebileceği teknik malzemeyi sağlayacaksınız… Ama bunu yapmıyor; 20 katlı apartman inşasına izin verirken, merdiven sorununu görmezden geliyorsunuz…
Tıpkı orman yangınlarında olduğu gibi…
İtfaiyenizin araçları yetersiz…
Personel korumasız…
Fakat siz güneyden gelen yardım teklifini ya reddediyor, ya da iş işten geçtikten sonra kabul ediyorsunuz…
Kendinize güveniyorsanız sorun yok…
Ama kendinize güvenebilecek bir yapınız yoktur…
Herhangi bir felaketle mücadele edecek teknik kadrolarınız yoktur; gerekli cihazlarınız, araç-gereçleriniz de yoktur…
Hiç olmazsa, 20 katlı inşaat izni verdiğiniz müteahhitleri bir araya getirecek, gönüllü bağışlarla merdiven sorununu çözmelisiniz…
Bu sorunu daha önce de gündeme getirmiş olmamıza karşın, gerekli önlemlerin alınmaması gerçekten üzüntü vericidir…
Kapılarda hala önlem yok
Lefkoşa’nın Arasta esnafı, Türkiye’den turist akışının azaldığını söylüyor ve tek umudun güneyden gelen yabancılarla Rumların olduğunu söylüyor… Ne var ki; sınır kapılarında hala sıkıntılar yaşanıyor…
Yeni kapıların açılması yönünde girişim yapılmıyor…
İki toplumlu Teknik Komite’nin Türk üyelerini harekete geçirmiyor, Rum tarafını bu konuda zorlamıyorsunuz…
Resmen bindiğimiz dalı kesiyorsunuz…
Esnafın tepkisine aldırmıyor, devletin ve işletmelerin gelirlerini artırıcı adımları atamıyorsunuz…
Bu neyin korkusudur?..
Rumlarla yakınlaşmadan mı korkuluyor?..
Yoksa; bazı çevrelerin tepkisi mi etkili oluyor?..
Bunun da açıklığa kavuşması gerekiyor…
Yakınlaşmadan korkuluyorsa; bu çok sakat bir düşünce…
Çünkü bu tür hareketler, özellikle Kıbrıslı Türklerin ‘güneyle uzlaşma’ konusundaki isteklerini artırıyor…
Tepkilerden korkuluyorsa; o zaman devletin gücünü sorgulamak gerekiyor…
Baskı ve korku altındaki bir devlet yönetimi olduğunu düşünmek dahi istemiyoruz…
Özellikle böylesi dönemlerde ekonomiyi ayağa kaldıracak her türlü adımın atılmasını öneriyoruz…
Türkiye 85 milyonluk nüfusuyla Avrupa’nın br parçası olmak isterken, bizler aynı adada dolaşımı kolaylaştırmaktan korkmamalıyız…
Hasan Nuri 11 Ay Önce
Kuzey Kıbrıs’ta Batırdığımız Ekonominin ayakta durabilmesi için Hayati olan Güney Kıbrıs’la Geçiş kapıları büyük önem taşıyor Fakat mevcut KKTC siyaseti ile Egemen ayrı devletimiz için en büyük engellerden biri de Geçiş Kapıları Geçişler ve serbest dolaşımdır ! Saray önünde nutuklar atan Yöneticilerimizin ise Gönlündeki hedef BM ve AB’nin onayı ile birleşmeye yönelik açılan Geçiş Kapılarının kapanması olduğunu Bilmeyenimiz yoktur ! Bugün yeterli olmayan Geçiş kapılarında genellikle Sıcak Yaz aylarında yaşanan insanlık dışı izdiham ve zorluklar her geçen gün maalesef artmaktadır , Geçişlerde yaşanan zorluklar ile bırakın yeni kapıların açılmasını KKTCyi yönettiğini iddia edenlerimiz Avrupa olan Güney Kıbrıs’a Gitmeyin ve Gelmeyin mentalitesi ile sadece seyirci kalmaktadırlar ! Güneyle yeni geçiş kapıları açılması için hiçbir adım atmayan Liderlerimiz Tümüyle AB toprağı olan Kıbrıs’ta Egemen Ayrı Bir Devlet için boşuna kürek çekmektedirler ? Realite olarak Güneyle Geçiş Kapıları kapansa bile KKTCnin BMGK tarafından kabullenip Tanınması mümkün değildir , Ne Geçiş Kapılarına Duvar çeksek ve ne de Rumlar’la tüm ilişkilerimizi kessek de AB toprağı Kıbrıs’ta Egemen Ayrı bir devleti kabullendirmemiz imkan dışıdır ! Gerçekçi olmalıyız yanlışın neresinden dönülse kardır gerçeği ile Bindiğimiz Dalı kesip KKTC Ekonomisini Duvara Toslatmayalım ! Dünyadan kopuk Biz Bize Kalmayı değil Dünya ile Bütünleşmeye Bakalım !
Öz 11 Ay Önce
Yasa dışılık, adam kayırmacılık, adam sendecilik, rüşvet, suistimal, üretimsizlik, beceriksizlik, basiretsizlik, riyakarlık, başıbozukluk, köşe dönmecilik, vurdumduymazlık, işbilmezlik, yönetimsizlik… İşte KKTC
Aziz M Kent 11 Ay Önce
TURIZM ; Aradigimiz her turlu ilac Turizmde vardir eger ararsak oralarda SIYASET KULYUR EKONOMI VS VS HER SEY VARDIR SAYGILARIMLA
Hasan Nuri 11 Ay Önce
Kendi İnsanımıza İlaç Bulunmayan KKTCde Turizm’e nasıl İlaç bulabileceğiz acaba !! Gerçekçi olalım Doğasını, Denizini , Çevresini mahvettiğimiz Ülkemizde Turizm’i mumla arayacağız ! KTHY gibi KKTCnin gerçek Turizmini de maalesef öldürüp Helvasını yedik !! Turizm Görmek istersek Başta İngiltere Milyonlarca Avrupalı TURİST ağırlayan komşumuz Güney Kıbrıs’a Bakalım !!