Mert ÖZDEŞ
Özgün mimarisi, pek çok farklılığı bünyesinde barındıran odaları ve sunduğu ayrıcalıklarla Kıbrıs'ta tatil alışkanlıklarını değiştiren Merit Royal Premium Hotel, konuklarına hayallerin ötesinde tatil olanakları sunarken, bu baş döndürücü restoranlarıyla da adından söz ettiriyor.
Otelin en yeni restoranı Le Merit Steakhouse’u sizin için incelerken, 30 yıllık turizm tecrübesinin ardından Merit Royal Hotel’in Genel Müdürlüğü görevini üstlenen Gerhard Wolfgang Stutz ile turizme dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Soru: Merit Royal Premium Hotel sezonu nasıl geçiriyor?
Cevap: Öncelikle hoş geldiniz. Sizi burada görmek güzel. Çok iyi bir sezon geçiriyoruz. Doluluk oranımız yüzde doksanları aşıyor. Mesela bu hafta sadece birkaç boş odamız kaldı. Sonrasında ise bütün odalarımızın rezervasyonu var. 20 Ağustos’tan sonra yoğunluğumuz yavaşça azalmaya başlıyor. Ancak haziran ve temmuz ayı gerçekten bizler için oldukça fantastik bir zaman dilimiydi. Bu yüzden çok memnunuz.
Soru: Yüksek doluluk oranlarından bahsettiniz. Bunu ülke için genelleyebilir miyiz?
Cevap: Şunu söyleyebilirim ki pek çok otelin şu noktada bizim doluluk oranlarımıza ulaşabildiğini düşünmüyorum. Şüphesiz ki otelimiz adanın en iyi ve en güzel noktasında bulunuyor. Bence misafirlerimiz burada tatil yapmayı seviyorlar. Bunu her gün görüp hissedebiliyorsunuz.
Soru: Misafirlerinizden ne tür geri dönüşler alıyorsunuz?
Cevap: Misafirlerimiz evlerinden uzakta ama yine kendilerini evlerinde hissetmelerini amaçlıyoruz. Onlara kendimizi gerçekten evimizde gibi hissettirdik, yine gelmek istiyoruz dedirtebilmek önemli. Bir genel müdür her gün misafirlerle birlikte plajda, havuzda, restorandayım. Gerçekten çok keyif aldıklarını görüyorum. Buradayken streslerinden uzaklaşıyorlar. Yeniden gelmek istediklerini söylüyorlar. Bence bu duymak istediğimiz en güzel şey.
Cevap: Bu ayrıca Kuzey Kıbrıs’ın tanıtımı adına da çok önemli değil mi?
Cevap: Kesinlikle öyle… Misafirlerimizin yüzde ellisi Türkiye’den geliyor. Geriye kalan diğer yarısı Orta Doğu’dan… Lübnan, Suudi Arabistan, Doha, Bahreyn, Ürdün, İsrail… Ayrıca Avrupa ve Amerika’dan da konuklarımız var. Bu misafir çeşitliliği iyi hissettiriyor. Konuklarımızın Kuzey Kıbrıs’a yeniden gelmek istemelerini görmek de çok güzel.
Ulaşım hariç memnuniyetler yüksek
Soru: Size göre ülkenin turizm adına en büyük sorunu nedir?
Cevap: Öncelikle amacımız konuklarımızı rahatlatmak tabii ki… Ancak misafirlerimizden en çok doğrudan uçuşların olmayışı konusunda yorumlar alıyoruz. Açıkçası ülkenin turizme yönelik alt yapısıyla ilgili her hangi bir şikayet de almadık.
Soru: Adadaki çözümsüzlüğün ülkenin turizm imajı üzerinde olumsuz bir etkisi olduğuna inanıyor musunuz?
Cevap: Bazı misafirlerimiz Kuzey Kıbrıs’a gelmeden önce bazı olumsuz bilgiler duyup, tereddüt edebiliyorlar. Ancak bence geldiklerinde ise önce havalimanında ve ardından otele gelirken yolda karşılaştıkları manzarada, otelde ve otelden dışarı çıkıp etrafı gezdiklerinde insanları görüyorlar, ülkeyi görüyorlar, Kıbrıslı Türklerin ev sahipliğini görüyorlar. Bence biz bu ülkenin barış dolu olduğunu çoktan kanıtladık. Burada olmak oldukça güvenli. Ayrıca hiçbir zaman konuklarımızdan bundan daha farklı bir şey duymadım. Otelimize de bir kez gelen her zaman gelmek istiyor. Çünkü bu otelin konforunu ve hizmetlerinin kalitesinin keyfini sürüyorlar. Bu adayı ve insanları da seviyorlar.
Soru: Orta Doğu’da yaşanan gerginlik sizleri etkiledi mi?
Cevap: Dünyanın herhangi bir yerinde her zaman bir sorun vardır. Ancak bölgedeki karışıklıklar bizi etkilemediğini söyleyebilirim. Her zaman Lübnan’dan, Suudi Arabistan’dan konuklarımız oluyor. Buraya gelmekten de çok mutlular. Herhangi bir endişeleri yok. Bence buraya gelip otelde ve ülkede edindikleri izlenimle bütün endişelerini alıyoruz. Ve bu yüzden de yeniden gelmek istiyorlar. Bölgede yaşanan sorunlar turizmi her yerde etkileyebilir ancak dediğim gibi biz bunu otelimizde hissetmiyoruz. Doluluk oranlarımız oldukça iyi. Geleceğe çok iyi bakabiliyoruz. Bence insanlar olup bitenler hakkında doğru bilgi sahibi olup doğru tercihler yapabiliyor. Hayat devam ediyor ve biz de önümüze bakıyoruz.
Soru: Yeni bir restoranı daha konuklarınızın hizmetine açtınız. Bize Le Merit Steakhouse’u anlatabilir misiniz?
Cevap: Misafir çeşitliliğimiz nedeniyle her damağa hitap eden yeni bir restoranı, ‘Le Merit Steakhouse’u hizmete açtık. Otelimizde konuklarımız için zaten çeşitli restoranlarımız vardı. Merit Royal’de açık büfemizde Türk yemekleri ve tatlılarıyla birlikte yerel mutfaktan önrekler ve biraz da Avrupa mutfağından çeşitli lezzetleri servis ediyoruz. Benzer zengin bir açık büfe Merit Premium’da da var. Harika bir İtalyan restoranımız Bella Merit ve deniz kenarında gerçekten lezzetli bir deniz mutfağı için Blue Sea konuklarımızın hizmetinde. Fransız mutfağı oldukça zor bir mutfaktır. Biz de etin her damağa hitap ettiğini düşünerek Le Merit’te bir Steakhouse açtık. Sizi gerçekten burada bir akşam yemeğine davet etmek isteriz.
Soru: Uzun yıllar mutfakta bir profesyonel şef olarak çalıştığınızı öğrendik. Bunun otel mutfağınız için bir avantaj olduğunu söyleyebilir miyiz?
Cevap: Umarım öyledir. Evet uzun yıllar mutfakta zaman geçirdim. Mutfaklarımızda yüksek kaliteli bir dokunuş var. Fantastik şeflerimiz gerçekten çok büyük işler başarıyorlar. Merit Royal ve Merit Premium da her damağa her mutfağa hitap eden lezzetler üretiyoruz. İstanbul’da bir Steakhouse’ta Türk insanlarının ilgisini görmüştüm. Çok başarılıydı. O yüzden Türk misafirlerimizi düşünerek o lezzetleri burada özlememeleri için Le Merit Steakhouse’u hizmete açtık.
Soru: Röportajımızın sonuna geldik. Son olarak tatilini ülkemizde geçirmeyi düşünenler için ne söylemek istersiniz?
Cevap: Herkese şunu rahatlıkla söyleyebilirim. Uçağa yada gemiye binip gelin. Çok güzel bir ülke, harika insanlar, harika bir deneyim için bizi ziyaret edebilirsiniz. Merit Otellerinde harika bir servis anlayışı var. Harika yemekler, çok güzel bir plaj, havuz, su sporları, spa ve daha beklentilerinden çok daha fazlası burada mevcut. Herkesi buraya davet ediyorum…