Funda BEDİR
Üstün sahne performansıyla Kıbrıs’ta iyi isim yapan, özellikle son aylarda Merit Park Letafet’te sahne alarak hayranlarına unutulmaz geceler yaşatan Korhan Saygıner, Coronavirüs sürecinde yaşadıklarını Diyalog’a anlattı.
Bu süreci İstanbul’da geçirdiğini belirten Korhan, en kısa zamanda Kıbrıs’a dönmek istediğini belirtti. Korhan “Kıbrıs’taki evimi ve dostlarımı çok özledim” dedi.
Soru: Coronavirüs sürecini nasıl geçirdiniz? Neler yaptınız?
Yanıt: Yaklaşık iki ay önce başlayan bu süreçte öncelikle herkese geçmiş olsun diliyorum.
Umarım en kısa zamanda sağlıklı günlere kavuşuruz. Sürecin başında ve devamında öncelikle
sahne çalışmalarıma ve yurt dışı işlerimize ara verdim fakat İstanbul içindeki işlerim devam etti.
Yapımcılığını yaptığım Fox TV’deki ‘Zuhal Topal’la Sofrada yayınımız, personelimizin çabalarıyla
ve başarıyla bu zorlu süreci atlattı ve tatile girdi. Çekimlerimizi 5 günden 3 güne düşürünce günde
16 saat çalışmak zorunda kaldık. Bu süreçte yapım şirketimizin ne kadar güçlü olduğunu ve
zorluklarla mücadelede ne kadar etkin olduğunu ölçmüş bulunduk. Pandemi hiç kimsenin geleceği
öngöremediği bir süreçti. Set içerisinde gerekli önlemleri alarak ve yasal düzenlemelere uyarak
bizi zorlayan ama işimizi aksatmayacak şekilde bir süreç geçirdik.
İzleyicilerimize evde kaldıkları sürece güzel anlar yaşattığımız için mutluyum. Haftanın yarısı bu
şekilde çalıştık, diğer yarısında ise ev rutinimizi korumaya çalıştık. Kitap ve dergilerimizi okuduk,
spor yaptık, lezzetli yemekler yaptık ve yedik, biraz farkındalık çalışmaları yaptık, kızım Lina ile
oyunlar oynadık.
Soru: Bu süre zarfında en fazla hangi yemekleri yediniz? Hangilerini kendiniz yaptınız?
Yanıt: Yaklaşık dört ay önce sıkı bir spor programına başlamıştım diyetle birlikte. Sabah ve akşam
protein ağırlıklıydı, öğlen ise sebze ve ev yemekleri yedim. Bu süreçte tabii ki dışardan yemek
söyleyemediğimiz için evde yapmamız gerekti.
Ben işin tavuk Fajita, Menemen kısmını ve et pişirme kısmını kendime aldım.
İşte kriz işte fırsat
Soru: Kilo aldınız mı? Aldıysanız nasıl vereceksiniz?
Yanıt: Haftanın yarısı evde kaldığımız için aksine beslenmeye daha bir dikkat etmeye başladım.
Ofiste olduğum zamanlar daha çok fastfood besleniyordum. Aynı zamanda bu süreçte sporumu
bir gün bile aksatmadım. Hayatım boyunca hep bir krizi fırsata çevirme tarafım oldu. Kötü
alışkanlıklarınızdan ya da hatalarınızdan böyle krizleri fırsat bilip daha çabuk kurtulabiliyorsunuz.
Burada odak noktamız pandemiydi ve onunla mücadele için sağlıklı bir birey olmak zorundasınız.
İşte kriz ve fırsat...
Soru: Bu süre zarfında sahneden ve hayranlarınızdan uzak kaldınız?
Neler hissettiniz?
Yanıt: Evet çok özlediğim sevdiğim insanlar var Kıbrıs’ta... Hayatım boyunca insanların bana doğru
gülümsemelerine alışmışım. Yavaş yavaş bu dönemi hep birlikte atlatmaya çalışacağız.
Belki hiçbir şey eskisi gibi olmayacak ama biz gülmeye devam edeceğiz. Umarım en kısa zamanda
kavuşur ve yine o onlara eğlenceli anlar yaşatırım.
Soru: Bu süre zarfında herhangi bir beste çalışması oldu mu?
Yanıt: Bestelerle ilgilenmek için fırsatım çok olmadı açıkçası. Müziğin daha çok icracı tarafını çok
seviyorum. Kızım Lina da evde olduğu için aslında bir öğretmen rolü de biçildi bize. Piyano çalıştık,
gitar çalıştık. Lina ile birlikte şarkılar çalıyoruz.
Arkadaşlarımızla bazı geceler “zoom” üzerinden birbirimize güzel şarkılar söyledik. Belki artık konserlerimizde bu şekilde olmaya başlar.
Belli ki artık her şey dijital dünyaya taşınacak.
Soru: Normal yaşama dönülünce ilk olarak ne yapmak istersiniz?
Yanıt: İlk isteğim Kıbrıs’taki evime gitmek. Evimi ve arkadaşlarımı çok özledim.
Pandemi belki çok uzun bir süre daha hayatımızda olacak, onunla yaşamaya alışmak
zorundayız. Tabi ki kolay olmayacak. Üst yönetimler bu konuda zaten hepimiz için kısa adımlar
atmaya başladılar. Biz de bu adımları doğru analiz edip, herhangi bir gevşemeye sebep vermeden
ve tedbirleri elden bırakmadan hastalığa fırsat tanımamalıyız. Bir an önce bu günlerin bitmesi ve
sağlıklı günlere kavuşmayı diliyorum ve tüm okurlarınıza selamlarımı iletiyorum.