Saim YILMAZ
Simge Sağın, 2014 yılında çıkarmış olduğu EP albümü “Bip Bip” ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. “Miş Miş” isimli şarkısıyla adını tescilleyerek müzik piyasasında en iyi çıkış yakalayan isim olan Simge Sağın, bugünlerde yeni single’ı “Yankı” ile gündemde. Birbirinden özel şarkılarla Türk Pop Müziğinin nabzını tutmayı başaran güzel şarkıcının müzik dünyasında epeyce ses getirecek nice başarılara imza atacağı artık kaçınılmaz bir gerçek…
Müzisyen bir babanın kızı olan Simge, alaylı değil okullu bir sanatçı...
Uzun yıllar Zeynep Dizdar, Gülşen, Yaşar ve Serdar Ortaç gibi sanatçılara backvokal yapmış ve birçok dizi müziğine sesiyle hayat vermiş…
Başarılı sanatçı Diyalog okurları için dünden bugüne müzik ve özel hayatı ile ilgili soruları büyük bir samimiyetle cevapladı.
Saim: Simge, erken çıktığı müzik yolculuğunun başında, kendine belirlediği hedefe ulaşabildi mi?
Simge: Daha çok yeni başladım sayılır. Yani ben bu kadar yıl, bu işin konservatuvarda eğitimini aldım, hem de backvokal yaptım yıllarca birçok sanatçıya Türkiye’de ama ben daha yeni yolun başında gibi hissediyorum kendimi. Daha istediğim alandan yeni başladım yürümeye diyebilirim. Daha çok zamanım var yani. Daha yolun başındayım.
Saim: Simge Sağın, her yeni şarkısıyla farklı lezzetler sunmaya devam ediyor. Bundan sonraki şarkıda ya da albümde dinleyiciyi şaşırtabilirim diyeceğin bir projen var mı? (Mesela; caz, rock, TSM v.b.)
Simge: Şimdi çıkaracağım projede aslında insanların çok beklemediği ve çok şaşıracağı bir şey yapacağım. O yüzden yine bir sürpriz bekliyor onları.
Saim: Simge kimleri dinler?
Simge: Sezen Aksu ayrı bir dünya zaten ama ben çok farklı müzikler dinliyorum. Ruh halime göre de değişiyor dinlediğim müzikler. Sabah kalktığımda klasik müzik dinliyorum ama evden dışarı çıktığımda elektronik müzik dinliyorum. Türkiye’de kimi dinliyorum diyorsan, yeni çıkan işlerin hepsini takip ediyorum. Çok beğendiğim isimler var. Bunların içinde Buray var. Çok yetenekli ve genç bir isim. Ece Seçkin’i beğeniyorum. Bir sürü isim var benimle aynı yolda yürüyen, onların hepsini takip ediyorum, beğenerek dinliyorum. Ziynet Sali’yi çok seviyorum. Gülşen’i severek dinliyorum ve örnek alıyorum hala. Onun dışında çok iyi isimler var yani hangi birini sayayım ki. Funda Arar’ı çok beğenerek dinliyorum.
Saim: Yani, şu an popülerliğinin bence zirvesindesin. Şimdi yavaş yavaş rahatsızlıklar başladı mı? Yani, sen de diğer ünlüler gibi “ben de rahatsız oluyorum, ben de çarşıda, pazarda yürüyemiyorum” dediğin bir zaman mı yaşıyorsun?
Simge: Aslında ben çok rahat yürüyorum. İnsanlar beni hiç rahatsız etmiyorlar. Bana çok dikkatli ve çok sevgi dolu yaklaşıyorlar. Onların o yaklaşımları beni rahatsız etmiyor. Çizgiyi aşan insanlar henüz görmedim. Çünkü onlar bir şekilde bana zarar vermezler yani eğer gerçekten beni seviyorlarsa bana zarar vermeyeceklerdir. O yüzden hiç rahatsız olmuyorum. Yanıma geldiklerinde çok hoşuma gidiyor. Onlara müzik yapıyorum çünkü. Gerçi çok klişe bir laf belki ama onlar benim gerçekten başımın tacı. Onlar beni dinlemiyorlarsa ben bir hiçim, yani bu kadar basit.
Saim: Son zamanlarda dinlediğin şarkılardan, “bunu ben okumalıydım, albümüme almalıydım” dediğin bir şarkı var mı? Yani kısacası kıskandığın bir şarkı var mı?
Simge: Bir tane var evet. Hadise’nin “Bu Aralar” diye bir şarkısı var. Onu ben ilk duyduğumdan beri, bu şarkı benim olmalıydı diyorum. Bayılıyorum yani.
Saim: Biraz özel olacak ama sanat dünyasında ilişkileri yürütmek çok zor. İlişkilerinde zor bir sevgili misindir? Yoksa?
Simge: Aslında bana göre; ben kolayım ama karşı tarafa sorsanız, zor taraflarım vardır muhakkak. Herkes için geçerli bu. Ama tabii ki bu işi yapan birisiyle beraberlik yaşadığım için, bu işe saygı duyan, bu işin ne olduğunu ve zorluklarını bilen biriyle beraber olduğum için çok anlayışlı bir erkek arkadaşım var. Buradan geldiği için yani sahneye çıkıp müzik yaptığı için benim de ne gibi zorluklar, ne gibi yorgunluklar yaşadığımı çok iyi bildiğinden dolayı, biz daha bir karşılıklı empati yaparak yürütüyoruz ilişkimizi. Ve o beni çok rahatlatıyor. Başka bir meslekten olsaydı çok zorlanırdım. Nitekim zorlandığım zamanlar oldu, müzisyen olmayan birileri hayatımda olduğunda. Beni anlamadılar ama şu an ortak paydada buluştuğum birisiyle birlikteyim. O yüzden de çok keyifli gidiyor şükürler olsun.
Saim: Şu anda Simge Sağın olmasaydın, sence ne ile ilgileniyor olurdun?
Simge: İç mimar olurdum herhâlde diye düşünüyorum. Ben hep iç mimar hayallerindeydim yani.
Saim: Türkiye dışında yaşamak istediğin bir ülke ya da Türkiye’de de burada yaşamalıyım dediğin bir şehir var mı?
Simge: Evet, Türkiye’de Fethiye-Göcek olabilir. Orada yaşayacağım herhalde ileride. Yurtdışında da henüz karar veremedim aslında, ama Finlandiya’da yaşamak isterdim diyebilirim. Acayip bir yer. Yani; gittim, gördüm, delirdim ve döndüm. İşte öyle bir yer.
Saim: En son gittiğin sinema filmi?
Simge: En son “Batman ve Superman” e gittim ve uyumak istedim. Batman Süperman’e karşı beni benden aldı yani. Gitmeyeydim iyiydi, yani 2 saatim boşa gitti.
Saim: Eski sevgiliden arkadaş / dost olur mu?
Simge: Olabilir aslında. Nasıl ayrıldığınıza bağlı bence. Benim dost olduğum bir iki tane eskiden birlikte olduğum arkadaşım var. Ancak, şu an ki ilişkimi yaşarken, görüşmemeyi tercih ediyorum ve etik bulmuyorum. Tabii ki gördüğümde selam veririm, affetmeyi de bilirim.
Saim: İş dışında gece hayatını sever misin?
Simge: Hiç sevmiyorum, mümkün değil. Yani, hep gece hayatının içinde olduğum için hiç çekici gelmiyor bana. Mümkünse ne kadar sakin, o kadar güzel.
Kısa kısa
Aşk: Her şey.
Dost: Olmalı.
Arkadaş: Güven.
Simge için olmazsa olmaz: Tabii ki müzik.
Aile: Hayatım.
Çocuk: Mutlaka.
Uğur: Dualarım.
Mekân: Çok ilginç ama Kalamış’ta bir tenis kulübü.
Kırmızı: Ateş.
Müzik: Hayatım.
Kıbrıs: Çok güzel. Aşk.
Arda Çancıoğlu: Benim çok iyi bir dostum oldu öncelikle. Sanırım ömürlük bir dostluk bu. Karakteri çok sağlam bir insan, bir kere çok yardımsever. Burada bu gece beni Kıbrıs seyircisi ile buluşturan kişi. İnşallah hep de yanımızda olsun, benim de dostum olarak kalsın. Ömür boyu birbirimizin hayatında kalalım. Çok kıymetli, çok seviyorum onu.