Reha ARAR
Lefkoşa, Bizans döneminden itibaren Kıbrıs’ta egemenlik kuran hemen tüm devletlere “başkent” olarak hizmet etmiş. Şehirde; özellikle Lüzinyan Krallığı, Venedikliler ile Osmanlı yönetimi ve İngiliz Koloni İdaresi dönemlerine ait tarihsel yapılar dikkat çekiyor. Lefkoşa, 1950’li yılların başlarına kadar Türkler ve Rumların birlikte yaşadığı karma bir yapıya sahipmiş. İlk kez 1956 yılında Türk ve Rum mahalleleri birbirinden ayrılmış. Günümüzde de Lefkoşa hâlâ iki bölgeli karakterini sürdürüyor.
İlk beş yıldızlı otel Lefkoşa’nın Türk kesiminin ilk beş yıldızlı otel ile tanışması 2008 yılında Merit Lefkoşa Otel’in açılışına rastlıyor. Başlangıçta özellikle Lefkoşa halkı tarafından Merit Lefkoşa Otel’e mesafeli yaklaşıldı. Fakat zaman içerisinde Lefkoşa sakinleri bu otele kendi malları gibi sahip çıkarak adeta Merit Lefkoşa ile bütünleşti. Bunda önemli bir rol de uzun yıllardır bu tesisi başarılı bir şekilde yöneten Genel Müdür Mine Gürses’e ait. Kendini gerçek bir Kıbrıslı gibi gören ve gecesiyle gündüzüyle çocuklarından ve evinden önce otelini düşünen Mine Hanım’ın bu başarıdaki payını takdir ediyorum. Mine Gürses’in 20 yıl önce işe ilk başladığı günü çok iyi hatırlıyorum, bugün artık karşımızda başarılı bir profesyonel otel yöneticisi var.
Kıbrıs’tan ezgiler taşıyor
Lefkoşa’daki devlet protokollerinde, sosyal organizasyonlarda, davetlerde Merit Lefkoşa akla gelen ilk isim. Organizasyonlardaki yiyecek-içecek ve servis kalitesi, tam donanımlı mekânları ve güler yüzlü, ilgili hizmetleri bunu hak ettiklerinin en iyi göstergesi. İşlerini tutkuyla yaptıkları hemen göze çarpıyor. Bu konuda iki kişinin mesleklerine sonsuz bağlılıklarından bahsetmek istiyorum. Çok uzun yıllardır her ikisi de Merit Lefkoşa Oteli’nin adeta ayrılmaz birer parçası olmuşlardır. Onlar bu başarının altındaki gizli kahramanlardır. Yiyecek-İçecek Müdürü Savaş Celep ve Halkla İlişkiler Müdürü Songül Bilge’nin isimlerini anmadan geçemeyeceğim.
Merit Lefkoşa’nın ana mutfağı Executive Chef Çetin Dirier’in yönetiminde… Otel misafirlerine sunulan yemekler hem lezzet hem de sunum açısından son derece başarılı. Dikkatli ve usulüne uygun olarak hijyenik koşullarda hazırlanıp pişirilmeleri, kullanılan malzemelerin tazeliği ve kalitesi 5 yıldızlı hizmetin de ötesinde. Bu Otel’in son zamanlarda en popüler noktası Ottoman Kebab House. Lefkoşa’da akşam yemeği için farklı bir alternatif arıyorsanız Ottoman’ı mutlaka denemelisiniz. Tesisin en üst katındaki kebap restoranında sizi çok otantik bir dekorasyon karşılıyor. Hem Kıbrıs’tan ezgiler taşıyor hem de Güneydoğu’yu hatırlatan objeler mevcut.
Ottoman’ın zengin menüsüne birlikte bakalım…
Kıbrıs’a özgü bir gelenek olan masanın mezelerle donatılmasını, burada ayrı bir sunum şıklığı ile görüyoruz. Humus, cevizli biber, patlıcan silkme, acılı ezme, atom, etsiz çiğ köfte, pancar turşusu, Antep usulü yaprak sarma, zeytin çeşitleri ve daha buraya yazamadığım başlangıç çeşitleri adeta bir sergi gibi önümüze diziliyor. Tulum peyniri ve köy tereyağı ile birlikte sunulan sıcacık tırnaklı pide ve balon ekmeğinin kokusu tüm mekânı sarıyor.
Ara sıcaklara bakacak olursak, fındık lahmacun ve Kıbrıs pidesi arasında Kıbrıs pastırması ve yine pide arasında hellim ızgara ana yemeğe geçmeden önce vazgeçilmezlerden... Başlangıç ve ara sıcaklarda kendinizi tutmayı başarıp doymadan ana yemeğe geçebilirseniz, ki bu mekanda bu söylediğim biraz zor, Ottoman’ın maharetli Şefi Murat Aldıçoğlu’nun ustalıkla pişirdiği beyaz ve kırmızı et kebap çeşitlerinden seçim yapıyorsunuz. Adana kebabından, et şişe, ızgara tavuk kanat ve ızgara köfteden pirzolaya pek çok seçenek var. Karışık olarak da bu lezzetleri tadabiliyorsunuz.
Ağızda dağılan efsane
Yemeğinizin sonundaki tatlı anında ise gerçek bir havuç dilimi baklava sizi kendi yöresine, Gaziantep’e götürüyor. Bol antep fıstıklı, kat kat, çıtır çıtır ağızda dağılan efsane bir lezzet…
Ailenizle, dostlarınızla bir akşam yemeği için sizlere önerim Kuzey Kıbrıs’ın ilk beş yıldızlı şehir oteli olan Merit Lefkoşa Oteli’ndeki Ottoman Kebab House… Çarşamba, Cuma ve Cumartesi akşamları müzik ekibi de yemeğinize ayrı bir renk katıyor. Kıbrıs ezgileri ve Türk Sanat Musikisi eserleri icra ediyorlar. Sevdiklerinizle keyifli sohbetlerinizin aralarında onlara eşlik etmekten kendinizi alamıyorsunuz. Son yıllarda gittiğim tüm müzikli lokantalarda enstrümanlar ve varsa sanatçının sesinin yüksekliği maalesef sohbeti imkânsız kılıyor ve masada eğer iki kişiden fazlaysanız bir ses kaosu oluşuyor. Merit Lefkoşa Ottoman’ın en sevdiğim tarafı, burada hem yemek yiyip hem de Lefkoşa’nın güzel manzarasını seyredebilirsiniz. Beşparmak dağlarının eteklerinde bulunan, geceleri ışıklandırıldığında sırasıyla TC ve KKTC bayraklarına dönüşen devasa bayrağı da Lefkoşa Ottoman’dan görmek mümkün.
Hem Merit Lefkoşa’nın hem de Ottoman Kebab House’un Kuzey Kıbrıs’taki başarı öyküsünü size aktarmaya çalıştım, bu güzide tesise daha uzun yıllar başarılar diliyorum.