Diyalog Gazetesi
2024-09-21 01:02:28

Komisyonu çalıştırmalıyız

Reşat AKAR

rakar@diyaloggazetesi.com 21 Eylül 2024, 01:02

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin, Güney Kıbrıs’ın mülkiyetle ilgili başvurusunu görüşerek, kuzeydeki taşınmaz Mal Komisyonu aleyhinde herhangi bir karar almaması önemli bir gelişmedir…

Bunu keskin ifadelerle “Rumlara darbe” veya “Rumlar kaybetti” diyerek değerlendirmek doğru olmaz…

Onlar kendilerine göre bir politika yürütüyor ve başarmak için canla başla çalışıyorlar…

Bizim de hayati konularda planlı bir çalışma yürütmemiz gerekiyor…

İşin sonunda iki toplumun yakınlaşması ve kalıcı bir çözüm konusunda uzlaşıya varılması herkesin ortak dileğidir…

Ancak; olumlu bir sonuca gidilinceye kadar her toplum kendi hayatını idame etmek zorundadır…

Kıbrıs’ın kuzeyinde kalan Rum mülkleri konusunda en uygun yöntem; Taşınmaz Mal Komisyonunu çalıştırmak ve başvuru sahibi Rumların mülklerini ‘parasını ödeyerek’ satın almaktır…

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin, Kıbrıslı Türklere altın tepsi içinde sunmuş olduğu bu fırsatı en iyi şekilde değerlendirebildiğimizi söyleyemeyiz…

Ne var ki; son iki yıl içinde şimdiki hükümetin bir miktar kaynak yaratarak komisyonu kısmen çalıştırması olumlu bir gelişmedir…

Avrupa Komisyonu Bakanlar Komitesi’nin, TMK konusunda olumsuz bir karar almamasının nedeni de budur…

Öyleyse ne yapılmalı?..

Yüce Meclis’ten bir an önce ‘Şerefiye Vergi Yasasını’ geçirmek lazım…

Elinde Rum mülkü bulunan ve bunu satmak isteyenden ‘daha yüksek oranlarda’ vergi alınmalı ve bu para ‘maaşlara değil’, TMK’nın kasasına aktarılmalıdır…

TMK’nın hızlı karar üretebilmesi için, bizzat KKTC makamları tarafından ortaya çıkarılan hukuki engeller de kaldırılmalıdır…

Barış Harekatı öncesinde banka ipoteğiyle inşaat yapan Rumların mülkünü satın almak isteyenlere ‘belge getirilmesi’ yönündeki koşul doğru değildir…

Rum Yönetimi’nin 1979 yılında alınan bir kararla kuzeydeki tüm mülklerinden ipoteği kaldırdığını herkes biliyor…

Bunu bildiğimize göre; mülkünü satmak isteyen Kıbrıslı Rum’a neden ‘belge getirme şartı’ koyuyoruz…

Böylesi bir belgeyi alamayacağını biliyoruz…

Kuzeydeki mülklerin satışını istemeyen yönetim, satıcı durumundaki adama resmi belge verir mi?..

Elbette vermez…

Öyleyse; ileride ortaya çıkabilecek yasal sorunlarla ilgili sorumluluğu üstüne alması şartıyla, kuzeydeki mülkünün satışı onaylanmalıdır…

Başvuru sahipleri parasını aldıkça, yeni başvuruların gelmesini kimse engelleyemez…

Çözüm olsun, olmasın mülkiyet sorunu ‘takas, tazminat ve iade’ yöntemiyle halledilecek…

Kuzeyde boşta kalan Rum mülkü varsa ve sahibi onu istiyorsa vereceksiniz…

Bunun tehlike yaratacak hiçbir yanı yoktur…

Güneyde yaşayan yüzlerce Kıbrıslı Türk, Rum yönetimine zarar mı veriyor?..

Veya zarar verebilme şansı var mıdır?..

Öyleyse; kuzeye yerleşecek veya malını aldıktan sonra istediği gibi satışa koyacak beş on kişiye takoz koyma hakkımız yoktur…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.