Ömer KADİROĞLU Kuzey Kıbrıs’ta turizmin dibe vurması ve 45 bini aşkın öğrenci ile işçinin adayı terk etmesi nedeniyle tonlarca patates ve karpuz üreticinin elinde kaldı. Diyalog’a konuşan ve 45 yıldan beri patates üretimi yapan Mehmet Bicen, “İlk kez bu kadar büyük bir sıkıntı yaşıyoruz. Dünyanın en iyi patatesini ürettiğimiz halde satamıyoruz” dedi.
Karpuz ve kavun üreticileri de, ülkede nüfusun azalması nedeniyle satış yapamadığını söylüyor. “Otellerde turist olmadığı gibi binlerce insan da ülkeyi terk ettiği için bu yıl karpuzlar elimizde kaldı” diyen üreticiler, pazarda 1.5 liraya satış yaptıkları halde, eldeki ürünü tüketemediklerini ve hayvanlara yedirmek zorunda kaldıklarını söyledi.
Ne dediler…? Mehmet Sariler “Karpuz satışı yapıyorum. Geçtiğimiz yıla kadar çok iyi bir satış vardı ancak Korona Virüs nedeniyle hem turizm sektörünün kapalı olması hem de KKTC’den çok sayıda insanın ülkelerine dönmüş olması işlerimizi etkiledi. Bir diğer konu da ben karpuzu 1.50’den alıp 2 TL kilosu satıyorum ancak marketler bizim alış fiyatımıza satış yaptığı için işlerimiz bundan da olumsuz etkileniyor. Zor bir dönem geçiriyoruz. Geçtiğimiz yıllara göre bu yıl satışlarımızda yüzde 40’lık bir düşüş vardır. Ben karpuzu Çayönü köyünden alıyorum ve aldığım malı 3-4 gün içerisinde tüketmek zorundayım ancak her yıl bir önceki yılın satışlarını arar durumdayız…”
Rezvan Evre
“Yıllardır Maliye yanında mevsimlik meyve sebze satışı yapıyorum. Bu yıl satışlar çok düşük. İlk anda karpuz fiyatı yeni çıktığı için yüksekti fiyat düşene kadar da Korona virüs nedeniyle ülkeden insanlar gitti ve turizm sektörü kapandı. Otellerin kapalı olması, büyük sayıda insanın adadan kaçması ve Sınır kapılarının kapalı olması talebi azalttı bu nedenle de satışlarda olumsuzluklar yaşıyoruz. Bu yıl karpuzun ilk satışı 9 TL’den başladı şimdi ise 1.50-2.00 TL civarlarında satılıyor. Hayvancı, patatesçi, karpuzcu ve tüm diğer üreticiler bu yıl ciddi sıkıntı içerisine düştü. 4-5 günde tüketemediğimiz karpuzlar hayvancı arkadaşlarım mandıralarına götürülerek hayvanlara veriliyor. Kısa sürede bu işlerin yeniden düzelmesini diliyoruz…”
Mustafa Konaç “Yıllardır Göçmenköy’de hastane yanında mevsimlik meyve sebze satışı yapıyorum. Karpuzlarımı Türkmenköy’den alıyorum. Şu an karpuz sezonu ancak bu yıl işler biraz durgundur. Korona virüs nedeniyle turizm sektörünün kapalı olması, Türkiye’ye geri dönüşlerin olması ve sınır kapılarının kapalı olması da işlerimizi büyük ölçüde etkilendi. Bu yıl Karpuz satışı 9-10 Liradan başladı ve şu anda en iyi karpuz 2.50-3.00 civarında satılıyor. Bu yıl salgın nedeni ile kapanan ve büyük ölçüde ürün çeken otellerin kapalı olması hem üreticileri hem de satıcıları çok fazla etkiledi. Geçtiğimiz yıla oranla salgının da etkisi ile işlerimizde yüzde 40’lık bir düşüş vardır…”
Osman Efendi (Patates Üreticisi) “Şu anda patatesi artık sökmemiz gerektiği için çalışmalara başladık. Bu yıl henüz patates arayan olmadığı için hasat ettiğimiz patatesleri soğuk hava depolarında muhafaza ediyoruz. Devlet de üreticinin yanında hiçbir zaman olmadı. Güney’de 14 Euro olan tohumluk patates bizlere devlet eli ile 25 Euro’ya satılıyor. Kendi ihtiyacını bile alıp depoya koymuyor ve bir ay sonra patates azalınca fiyatı yükselecek ve yine sıkıntılar yaşanacak. 1 ay sonra soğuk hava depolarından çıkacak patates 5-6 lira olacak ve o zaman devlet gelip bize diyecek ki düşün fiyatları. Bu kadar rezillik yaşamaktansa çalışmayı tercih etmiyorlar. Tek dertleri maaş ödemek olmuştur. Patates üretmenin bizlere maliyeti 2 liradan aşağıya değildir. Soğuk hava deposuna konulan patatesin bize bir getirisi yoktur çünkü depoların aylık elektrik maliyeti 5-6 bin liradır. Bu yıl korona virüs nedeniyle kapalı olan turizm sektörü de patates tüketiminin azalmasına neden olduğu için patatesler depolara gidiyor. Bu süreçte tüm üreticilerin Allah yardımcısı olsun…”
Mehmet Bicen (Üretici)
“45 yıldır üretimle uğraşıyorum. Patates üretimi yapıyorum ve maalesef Dünyanın en kaliteli ürününü ürettiğimiz halde pazarımız olmadığı için elimizde kalıyor. Özellikle 17 Temmuz 1993 yılındaki abat kararları ile yasaklanmamız sonrasında sektör oldukça geriye gitti ve içe dönülmüştür. Üretim fazlası olduğu yıllarda üretici çok sıkıntılar yaşamıştır. Toprak Ürünleri Kurumu denge unsuru oluşturamamış ve bu işi yürütemiyor. İç piyasadaki dengeleri ve yurt dışına satışı konusunda çalışma yapması gerekirken hiçbir çalışma yapılmıyor. Bu sıkıntılar kendini göstere göstere geldi ve görmezden geldiğimiz için duvara tosladık. Bu yıl bu sıkıntının yine yaşanacağını söylüyorum çünkü Toprak Ürünleri Kurumu çalışmalarında pasiftir. Üretici hasatını soğuk hava depolarına almak zorunda kalıyor bu da maliyeti yükselttiği için patates piyasaya pahalı çıkacak. Üretici ciddi bir çöküntü içerisine girecektir. Devlet Anavatanda bu üretilen ürünler için Pazar arayışı yapmalıdır. Güney Kıbrıs’ın patates rekoltesi yılda 150 bin tondur. Onların ürettiği patatesi biz 15 yılda üretemeyiz. Güney’in avantajı anavatanı Yunanistan’a 60 bin ton patates satıyor. Bu sıkı günlerde devletin yurt dışından gelen donmuş patatesi durdurması ve fonlarla kotalarla yerli üreticiler ve yerli sanayicileri desteklemesi gerekiyor. Ülkede yaşanan salgın nedeniyle kapanan turizm sektörü ve adada yaşayan insanların ülkelerine geri dönmeleri biz üreticileri büyük oranda etkilemiştir. Otellerde turist yok, öğrenci yok ve yeşil hat üzerinden Güney’e satış yok. Üretim fazlası 7-8 bin ton olması yerine oteller açık turistler gelmiş olsaydı 3-4 bin ton olacaktı. Devlet edenler bu konuları hiç mi düşünmezler. Bu ülkeye katkı sağlayan üreticiler her zaman göz ardı ediliyor…”