Pelin YÜKSELAY
BM Genel Sekreteri Antono Guterres’in, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Lideri Nikos Anastasiadis’i New York’a davet etmesi, Kuzey Kıbrıs’ta gündemin ilk sıralarında yer aldı. KKTC’deki muhtarlar, liderlerin New York’a gitmesiyle hiçbir sonuç elde edilemeyeceğini, boşu boşuna masraf yapılacağı görüşünde birleşti.
Diyalog muhabirinin sorularını yanıtlayan muhtarlar, “Orada harcayacakları parayı, mübarek ramazan ayında fakire dağıtsınlar daha çok iyilik ederler” şeklinde görüş belirtti.
Muhtarlar ne dedi ?
Hüseyin Barbet (Muhtarlar Birliği Başkanı): Boşu boşuna uçak bileti parası verecekler, otel parası, yeme-içme parası verecekler, ellerinde hiçbir şey olmadan geri gelecekler. Orada harcayacakları parayı şu mübarek ramazan ayında fakire dağıtsınlar, daha çok iyilik ederler. Bu kadar zamandır Kıbrıs sorununun çözümlenmeyeceğini anlamadılar? Kaçıncı New York, kaçıncı İsviçre, kaçıncı görüşme. Bıraksınlar artık bu işleri, halka da boşu boşuna umut pompalamasınlar.
Halil Güney (Büyükkonuk Muhtarı): New York’tan hiçbir şey beklemiyorum. Bizimkiler hep veren, onlarda hep isteyen taraf. Halk vermeyi kabul etmediğine göre? Hiçbir şey olmaz. Boşu boşuna gidiyorlar New York’a. Güney Kıbrıs’ın mentalitesi değişmediği sürece barış olmayacak çünkü.
İsmet Özpolat (Yeşilırmak Muhtarı): Güney Kıbrıs’ın istekleri hiçbir zaman kabul edilebilecek cinsten olmayacak. Kıbrıslı Türkler hiçbir zaman Türk askerinin çekilmesine ve Türkiye’nin garantörlüğünün ortadan kalkmasına izin vermeyecek. İşte tüm bu sebeplerden ülkede bir anlaşma olmayacak ve evet, New York’a boşu boşuna gidilecek. Güney Kıbrıs bizi hep yok saydı ve saymaya da devam ediyor. Hiçbir şey olmayacak.
Şevket Fedai (Minareliköy Muhtarı): Süreci ta başından beridir takip ediyoruz. Gelinen aşamada New York’ta olumlu bir gelişme olması ihtimal dâhilinde değil. Ben bu görüşmeyi her iki taraf için de ‘boşa harcanan zaman’ olarak görüyorum.
Ömer Meraklı (Kalavaç Muhtarı): Rum askeri sıfır asker, sıfır garanti istiyor. Bu isteğin gerçekleşmesi de Kıbrıs Türk halkının yok olması demektir. Kıbrıs görüşmeleri de bir sektör olarak görülüyor artık. BM “görüşmeler devam etsin” diyor. Ben New York’tan hiçbir sonuç beklemiyorum. Ve sadece ben değil inanın bana halkın yüzde 99’u da beklemiyor.
Ahmet Basri (Mallıdağ Muhtarı): Her görüşme öncesi umutlanıyoruz ve her görüşme sonrası umutlarımız boşa çıkıyor. Yine umutlandık. New York, yeni bir sürecin başlangıcı olabilir ancak ne yazık ki biliyoruz ki, yine elimiz boşta kalabilir. İnşallah bu kez tam tersi olur, umutlarımız boşa çıkmaz.
Süleyman Güçlü (Kumsal Mahallesi Muhtarı): Ben hiçbir konuda anlaşacaklarına inanmıyorum. Rumlar bizi insan yerine koymuyor. Bize hiçbir hak tanımıyor. Daha neyi görüşmeye gidecekler, ben onu da anlamadım zaten. Nedir görüştükleri. Hiçbir şey olmadı ve olmayacak.
Günay Takatuka (Esentepe Muhtarı): Ben bu görüşmeyi dönemecin son noktası olarak görüyorum. Ya olumlu bir sonuç alınacak, ya da süreç tamamen kopacak ve liderlerde çıkıp Kıbrıs müzakerelerinin sonuna gelindiğini açıklayacak. Bekleyip göreceğiz ama bu görüşme bence son viraj!
Mehmet Gümüşören (Meriç Muhtarı): Açıkçası ben New York görüşmesi için çok iyimser değilim. Tabii ki ümidim iyi bir sonuç çıkması yönünde ancak dediğim gibi iyimserlik noktasında kafamda soru işaretleri var. Sonuca odaklandık. Sonucu bekliyoruz.
Ziyamet Muhtarı Hacıbey Mehmetoğlu (Ziyamet Muhtarı): 40 Yıldır aynı sorun, çocukluğumdan beridir aynı şeyleri dinliyorum. Diyeceğim şu; Rumların Türklere olan tavrı değişmedikçe bu sorun çözülmeyecek. Rumlar, çok taviz vermemizi istiyor, verilebilecek tavizleri verdik zaten, bundan ötesi olmaz. O yüzden New York’tan da bir sonuç çıkmayacak.
Derviş Dizliklioğlu (Taşkınköy Muhtarı): Barışın sağlanmasını istiyorum ama görüyorum ki Türklerin kırmızı çizgileri ile Rumların kırmızı çizgileri benzeşmiyor. Ümidim Güney Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgede sondaj çalışmalarına başlamadan bir anlaşma olması yönündedir. Anlaşma sağlanmadığı takdirde bu konudan dolayı savaşı bile tekrardan yaşayabiliriz. İnşallah New York’ta sağlam ve kalıcı bir barışın temellerini atabiliriz.
Erdal Özata (Ulukışla Muhtarı): Ne müzakere sürecinden ne de New York görüşmesinden hiçbir şey beklemiyorum. Ortada sürece inanmamızı sağlayacak bir şey yok. O yüzden ben çözüm olacağına inanmıyorum.
Bayram Avcı (Geçitköy Muhatarı): Umut yok. Kısa ve öz diyebileceğim bu. Bugüne kadar hiçbir sonuca ulaşılamadı. Görüşmeler asırlardır devam ediyor. Görüşmelerin tam da kopma noktasına geldiği anda gerçekleşecek bir New York görüşmesinin hiçbir şeyi değiştireceğine inanmıyorum. Hiçbir şey olmayacak.
Halil Gülerman (Lapta Yavuz Mahallesi Muhtarı): Ben New York görüşmesinin Kıbrıs müzakerelerine olumlu bir katkısı olacağına inanmıyorum. Aynı zamanda anlaşma olacağına dair en ufak bir ümidim de yok. Boşuna umut pompalanmaya çalışılmasın.
Serkan Alsakal (Güneşköy Muhtarı): Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’dan memnunuz ancak Rum tarafının Kıbrıslı Türklere olan tavrı çok kötü. Biz iyi niyetle sürece yaklaşırken Rumlar hep yokuşa sürüyor. Güney Kıbrıs’tan gelen açıklamalar New York’ta da bir şey olamayacağını ortaya koymuştur. Bu yüzden bence bu ziyaretten bile vazgeçilebilir.