Güney Kıbrıs’ın en büyük partisi olan DİSİ’nin lideri Averof Neofitu, Kıbrıs konusundaki gelişmelere dikkat çekerek, yeni bir konferansın 15 Aralık tarihine kadar başlayacağını, aksi halde
Ciddi sorunların yaşanacağını söyledi.
Alithia gazetesinin haberine göre Super Sport FM’e konuşan Neofitu “Genel Sekreter’in danışmanının temaslarının ardından başlaması muhtemel yeni çaba, bildiğimiz şekliyle Kıbrıs sorununun sonu olabilir, çok zaman almayacak özlü bir prosedür başlayabilir” dedi.
Önümüzdeki aylardaki gelişmelere değinirken, BM Güvenlik Konseyi’nin Genel Sekreter’e, Ocak ayında ne yapılacağını görmek ne olacağını 15 Ekim’e kadar bilmek istediğini söylediğine dikkat çeken Neofitu BM Barış Gücü’nün görev süresiyle ilgili yeni istişarelerin başlayacağı “15 Aralık’a kadar Kıbrıs’la ilgili konferans olmaz veya en azından netleştirilmezse Genel Sekreter ne diyecek? Çıkmaz” ifadelerini kullandı.
Neofitu yeni başarısız bir çabanın etkilerini değerlendirirken sözlerine, “başarılı olması için elimizden gelen her şeyi yapmalıyız” vurgusuyla başladı ve “aksi halde, işgal bölgeleri tamamen Türkleşecek” iddiasını ortaya koydu.
Federasyondan kaçmak mümkün değil
Rum tarafında, Kıbrıs sorununda strateji değişikliği isteyen siyasi partiler bulunduğunu hatırlatan Neofitu “44 yıldır çözüme ulaşmadığımızı söyledikleri iki bölgeli iki toplumlu federasyon modelinden kaçamayız. Bazıları 45’inci yılda üniter devlet çözümü bulacağımızı zannediyor” dedi.
Rum tarafının, muhtemel yeni aşamada nasıl bir tavır sergilemesi gerektiği sorulduğunda “bizim taraf tezlerinde, bugüne kadar hiç olmadığı kadar net olmalı” diyen Neofitu şu uyarıları ekledi:
“Kıbrıs Rum toplumunun resmî tezinde herhangi bir gri bölge olursa, Türkiye’nin uzlaşmazlığıyla birlikte, Kıbrıs sorunu rafa kaldırılacak ve fiili durum bildiğimiz gibi kalmayacak, ulusal felaket olacağını düşünüyorum.
Kıbrıs Rum tarafı iki bölgeli iki toplumlu, siyasi eşitliği olan federasyon çerçevesinden kaçmayacağı, Guterres Çerçevesi’nin, taraflardan her birinin istediği noktalarını alabileceği ala carte (tercihli) şeklinde olamayacağı açıklamaları çok net olmalı.
Bizim sadece Güvenlik’ten, Kıbrıslı Türklerin de sadece federal devlete etkin katılımdan söz etmesi olmaz. Bizim de Kıbrıslı Türklerin de Çerçeve’nin paket olduğunu bilmesi gerekir. Bir yandan Kıbrıslı Rumların güvenlik kaygılarını, öte yandan Kıbrıs Türk tarafının devletin federal yapısına etkin katılım konularındaki kaygılarını karşılıyor.”