Diyalog Gazetesi

Yeni tanık dinlendi

KIBRIS

Analiz raporunu sahteledikleri iddia edilen iş insanı Tekin Arhun ile eski müsteşar Turgut Muslu’yla ilgili dava sürüyor

Bafra Turizm Yatırım Bölgesi Pis Su Artırma ve Kanalizasyon İnşaatı Projesiyle ilgili çalışma raporunun 2 ayrı sayfasını sahteledikleri gerekçesiyle yargılanan iş insanı Tekin Arhun ve eski Turizm Planlama Müdürü Turgut Muslu’nun davası sürüyor.
Lefkoşa Ağır Ceza Mahkemesinde görüşülen davanın dokuzuncu oturumunda sanıklarla ilgili ikinci soruşturmayı yapan Müfettiş Muavini Ömer Taşbel tanık olarak dinlendi.
İlk soruşturmayı yapan eski polis memuru Umut Kulle’den sonra soruşturmayı yapan Taşbel 25 Nisan 2014 tarihinde Adli Şube amirinin direktifiyle dosyanın tahkikat memuru olduğunu ve Kulle’nin talebiyle hazırlanan sahtecilik uzmanlık raporunu 13 Mayıs 2014 tarihinde incelediğini belirtti.
Taşbel, Turgut Muslu’nun, hukuk davasında sunduğu ve sahte olduğu iddiasıyla bu davanın açılmasına neden olan ilgili raporun 3. ve 4. sayfalarının farklı bir basım tekniğiyle basıldığını gördüğünü söyledi. Müfettiş Muavini Ömer Taşbel, 23 Şubat 2014 tarihinde ise Tekin Arhun’un, Turgut Muslu ile görüşmek için 5 Aralık 2013 tarihinde randevu alıp aynı gün de görüştüklerini tespit ettiğini iddia etti. Taşbel daha sonra dönemin Turizm Planlama Dairesi Sekreteri Goncagül Özsoy’un da ifadesini aldığını ve Özsoy’un, Arhun’un randevu alıp daireye gelerek Muslu ile görüştüğünü ve ilgili raporu alarak ertesi gün şoförüyle geri getirttiğini söylediğini anlattı. Taşbel, “Rapordaki sayfa 2’de Arhun’a ait parmak izi vardı. Aynı zamanda Arhun’un şoförü Y.C’nin de parmak izlerini tespit ettim. Tahkikatı bitirdim ve üst makamlara teslim ettim” dedi.
“5 yıl sonra ek soruşturma talep edildi”
Daha sonra kendisinden Savcılık tarafından ek tahkikat talep edildiğini, bu yüzden 13 Şubat 2019’da yani ilk tahkikattan 5 sene sonra ikinci bir tahkikat yaptığını söyleyen Taşbel, Turizm Planlama Dairesi’ne giderek, 4 adet faaliyet raporunu, hak ediş raporlarıyla birlikte teslim aldığını, karşılaştırma yaptığında da sadece 4 nolu hak ediş raporunun olmadığını fark ettiğini söyledi. Bu sırada sahte olduğu ileri sürülen raporla, orijinal olduğu söylenen ileri sürülen raporlar arasında karşılaştırma yapıldı.
Taşbel gördüğü farklılıkları mahkemeye aktardı. Ayrıca parmak izi ve yazı farklıları için hazırlanan iki ayrı uzmanlık raporuna da bakıldı ve Taşbel yazı tekniği ile ilgili inceleme yapılan uzmanlık raporunun 13 Mayıs 2014 tarihinde, parmak izi raporunun ise 29 Nisan 2014 tarihinde geldiğini söyledi.
Parmak izleriyle ilgili bir de ek rapor hazırlandığını belirten Taşbel bunun da tarihinin 12 Haziran 2014 olduğunu ifade etti. Taşbel ayrıca tahkikat sırasında, yetkili firma EBİ’nin sorumlusu Fahri Kaya ile görüştüğünü ve 6 ayrı faaliyet raporunu aldığını belirtti. Bu raporlar da mahkemeye emare olarak sunuldu. Ayrıca Taşbel’in Turizm Planlama Dairesi’nden aldığı faaliyet raporu ve hak edişler de emare yapıldı.
Mahkemeye sunulan ve sahtelendiği ileri sürülen raporun 4 numaralı hak ediş raporuna denk geldiğini söyleyen Taşbel, burada da inşaat işlerinin yüzde 70/80 civarında tamamlandığının yazıldığını, bundan sonraki hak edişte ise yüzde 95 tamamlandığını, bunun da 19 Eylül 2006 tarihli rapora göre hazırlandığını savundu.
Taşbel, “6 nolu hak edişte de inşaat işlerinin yüzde 100’ünün bittiği yazıyor, bu da 27 Ekim 206 tarihli rapora denk geliyor. Turgut Muslu’nun da hukuk davasında 4 nolu hak edişe göre şahadet vermesi gerekiyordu. Çünkü orada işlerin devam ettiği yazıyor.” dedi.
Tanık savunmanın sorularını yanıtladı
Daha sonra Ömer Taşbel’i savunma avukatlarından Süleyman Dolmacı istintak etti. Dolmacı Taşbel’e, davanın ilk duruşmasında verdiği ifadeden farklı bir ifade verdiğini, daha fazla şey söylediğini belirtti, Taşbel bunu kabul etti. Dolmacı Taşbel’e, “Bu tahkikat tamamlandı mı?” diye sordu, Taşbel ise “2014 Temmuz tarihinde tamamlandığını ancak ek tahkikat istendiğini söyledi.
Dolmacı Taşbel’in, “sanıkların bakanlıkta kısa süre görüştüğünü” söylediğini hatırlatarak, bu süreçte bir şey mi organize ettiklerini ve bunu tespit edip etmediğini sordu. Taşbel tespit etmediğini, etseydi tahkikat raporuna bunu yazacağını söyledi. Dolmacı, “İki rapor arasında değişiklikler ve eklemeler var dediniz. Peki bunları kimin, nasıl yaptığını tespit ettiniz mi?” diye sordu.
Taşbel bu soruya, “Gözümle görmedim, o yaptı, bu yaptı, şu şekilde yaptı diyemem” diye cevap verdi.
Dolmacı bunun üzerine, “Yani kimin yaptığını tespit edemedin. Turgut Muslu bu suçu işledi tespitin var mı?” sorusunu yöneltti, Taşbel ise yaptığı tahkikata göre var olduğunu savundu.
Taşbel, “Muslu hukuk davasına gittiğinde raporun yanında olduğunu biliyordu” iddiasında bulundu.
Banka hesapları incelenmedi
Dolmacı, dosyanın ilk tahkikat polisi olan Umut Kulle’nin, Muslu’nun banka hesap dökümlerini talep ettiğini ve burada bir hareketlilik olmadığının tespit edildiğini hatırlatarak, “Yani eğer Arhun’la anlaşsaydı, para almıştır diye düşündünüz değil mi?” diye sordu, Taşbel, “Evet” yanıtını verdi.
Bunun üzerine Dolmacı, Muslu’nun evinde arama yapılıp yapılmadığını, tapu kayıtlarına bakılıp bakılmadığını ve Fahri Kaya Sekreter Goncagül Özsoy dahil EBİ çalışanlarının da banka hesaplarında inceleme yapılıp yapılmadığını sordu, Taşbel bunlara da “Hayır” cevabını verdi.
Savunma avukatı Süleyman Dolmacı, bu tahkikatın tamamlamadığını ve tamamlanmadığı halde sanıkların teminat duruşmasına çıkarıldığını ve şu anda da tamamlanmayan eksik bir tahkikat olduğunu söyledi.
Taşbel ise kendisi dosyayı devraldıktan sonra tamamlandığını savundu.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.