Yazık bu insanlara

Abdullah SUİÇMEZ

Türkiye’den ithal edilen patatesin halka satışında ortaya çıkan üzücü tablo dün de devam etti. Sabahın erken saatlerinden itibaren Toprak Ürünleri Kurumu’nun (TÜK) Lefkoşa’daki ambarı önünde toplanan vatandaşların bir kısmı kilosu 26 liradan torbayla patates alırken, bir kısmı yine evine eli boş olarak döndü. Vatandaşlar; patates yüklü kamyonun Gazimağusa’dan gelmesi için 5 saati aşkın bir süre beklediklerini söyledi.

Uygulanan yöntemin adil olmadığını belirten vatandaşlar, 100 veya 200 tonluk ithalatla ihtiyacın giderilemeyeceğini belirterek, ilgililerin önlem almasını istedi. Saatlerce bekledikten sonra patates almayı başaran yaşlıların, 25 kiloluk torbayı araçlarına kadar taşımakta zorlandıkları görüldü.

TÜK ambarı önündeki manzarayı görenler büyük bir üzüntü duyduklarını söyledi.

Alışılmadık manzaralar

Kuzey Kıbrıs’ta alışılmadık manzaraların yaşandığını ifade eden vatandaşlar, insanları bu hale düşürenlerin oturup düşünmesi gerektiğini dile getirdi. Hastanede olduğu gibi patates almak için sıra numarası verilmesine tepki gösteren vatandaşlar, farklı bir çözüm bulunması gerektiğini dile getirdi.

Ne dediler…?

Cengiz Dağdagezer

“Kilosu 100 liraya patates almaktansa kilosunu 26 liraya alacağız. Çünkü başka çaremiz yok, aylık 30 bin lira emekli maaşıyla nasıl geçineceğiz. Sabahın erken saatlerinde gelip, beklemeye başladım. Bize bunları layık görenler yarın gelip o isteyecekler.”

Rüşdiye gökpınar

“Kilosu 26 liradan patates alabilmek için saat 08.10 gibi evden çıktım, TÜK ambarına geldim. Ancak en son sıra numarasını aldım. Bana patates kalacak mı belli değil. Herkesin ailesi var, bir patates için 5 saat beklenir mi. İnsanlar okuldan çocuklarını alacak ama gidemiyor. Yazıklar olsun bizi bu hallere düşürenlere.”

Önder Kavalcıoğlu

“Sabah 08.00’de TÜK ambarına geldim, 11.52 oldu ancak halen daha patates alamadım. Dışarıda 100 lira, burada 26 lira. Bu nedenle geldim ancak pişman oldum.”

Selçuk Özen

“Sabahın köründe patates için geldim, sıra numarası verdiler. Dedim ki “sıra numarası verdiniz, paramızı verelim torbamızı ayırın, gidelim okuldan çocuklarımızı okuldan alalım” ama dinlemediler.

Bir çuval alacağım, mecburen bekleyeceğim.”

Yaşar Güneş

“Girne-Esentepe’den patates almak için geldim, hastane gibi sıra numarası almamız gerekiyormuş.

Ayıptır, herkesin ailesi, çocuğu, hastası var. Bize işkence çektiriyorlar. Dağıtsalar kooperatiflere bu iş çözülür, bizi kuyruğa sokmakla olmaz.

Patates taşıyan aracın lastiği patlamış, gelemiyormuş, bekliyoruz.”