Cumhuriyet Meclisi, Ulusal Birlik Partisi (UBP) Milletvekili Hüseyin Özgürgün’ün yasama dokunulmazlığını oy çokluğuyla kaldırdı.
Meclis’teki oylamada, 41 kabul, 2 ret oyu kullanıldı. 7 kişi oylamaya katılmadı.
Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulunda, komitenin konuya ilişkin raporunun okunması sırasında CTP, DP, YDP ve TDP milletvekilleri genel kurulu salonundan ayrıldı. Milletvekilleri, raporun okunmasının ardından salona geri döndü.
Cumhuriyet Meclisi’ndeki açık oylamada 41 milletvekili “evet” oyu kullanırken, YDP ret oyu verdi. DP milletvekilleriyle birlikte toplam 7 milletvekili oylamaya katılmadı.
Denktaş’ın “Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra Anayasa değişikliği ile herkesin dokunulmazlığının kaldırılması” önerisi Meclis Başkanı Uluçay tarafından oylamaya sunuldu. Genel kurul öneriyi reddetti. Denktaş ve DP milletvekilleri Genel Kurul salonunu terk etti.
Arıklı: Özersay, ortağına şantaj yaptı
Konuya ilişkin ilk sözü alan YDP Milletvekili Erhan Arıklı, 1990’dan bu yana 19 milletvekilinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasının istendiğini ve 17 dokunulmazlığın kaldırılması talebinin ret edildiğini söyledi.
Hükümet ortağı Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay’ın ortağına şantaj yaparak, Özgürgün’ün dokunulmazlığını kaldırtmak istediğini savunan Arıklı, hiçbir UBP milletvekilinin gönül rahatlığıyla oy vermeyeceğini iddia etti.
Arıklı, siyasetin saygınlığının yerlerde süründüğü bir dönemde bu oylamayla meclisin saygınlığının da ayaklar altına alınmaya çalışıldığını kaydetti.
Anayasa değişikliği yaparak bütün milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırma önerisi yapan Arıklı, “Samimi iseniz bu önergeye evet dersiniz ve hepimiz yargının karşısına çıkarız” dedi.
Özersay’ın ‘kimini yargıya kimini mahalleye’ söylemini eleştirerek, 10 yıldır bekleyen dosyaların üzerine gidilmeyip, bir milletvekilinin üzerine gidilmesinin anlaşılmadığını söyledi.
Genel başkanınızı harcıyorsunuz
UBP milletvekillerine seslenen Arıklı, “Genel başkanını harcıyorsunuz” ifadelerini kullanarak, milletvekillerinin vicdanlarını dinlemelerini istedi.
Anayasa değişiklik önerisini meclis başkanına veren Arıklı, yasa tasarısının imzaya açık olduğunu söyledi.
Bu taslağın yeniden şekil alabileceğini kaydeden Arıklı, “Herkesin dokunulmazlığını kaldıralım … Hodri meydan. Birilerine şov yapma imkanı vermeyelim” ifadelerini kullandı.
Denktaş: Tüm vekillerin dokunulmazlığı kaldırılsın
DP Milletvekili Serdar Denktaş ise, kendilerinin de tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasını söylediklerine işaret ederek, mahkeme kararı olmadan hiç kimsenin suçlu olmadığını söyledi.
Arıklı’nın sunduğu Anayasa değişikliği önerisini tüm partiler ve hükümetin ele alarak, görüşmesinin en doğru yaklaşım olacağını dile getiren Denktaş, “Eğer suçlu biri varsa, mahkemede cezasını çeker” dedi.
Özyiğit: Polis bile şaşırıyor
TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, hukuk reformuna ihtiyaç olduğunu yineleyerek, milletvekili dokunulmazlığının her türlü suç işleme dokunulmazlığı anlamına gelmediğini kaydetti.
Özyiğit, trafik cezasını ödemeye gittiğinde polisin bile buna şaşırdığına işaret ederek, gelinen noktada hukuk sisteminde sıkıntılar olduğunu dile getirdi. Özyiğit, başsavcılığın bazı konularda devlet adına daha çok inisiyatif alması gerektiğini söyledi.
Sunulan öneriyi geliştirmek istediklerini kaydeden Özyiğit, geçici 10. maddenin de kaldırarak, polisin sivile bağlanmasını da istediklerini belirtti.
Özyiğit, bugünkü koşullarda dokunulmazlığın kaldırarak hukuki işlemlerin başlatılmasına onay verdiklerini söyledi.
Erhürman: Biz kimseyi suçlamıyoruz
Ana Muhalefet Partisi Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman da konuşmasında 2014’te referanduma sunulan ancak reddedilen Anayasa değişikliğine işaret etti.
Erhürman, “CTP, hala yasama dokunulmazlığının kapsamının daraltılması gerektiği hükmünün arkasındadır. Böyle bir Anayasa değişikliğinde hem fikir olunacaksa biz de desteğimizi veririz” dedi.
Dokunulmazlığın kaldırılması talebinin Başsavcılık’tan gelmesi halinde buna “evet” diyeceklerini daha önce de söylediklerini belirten Erhürman, “CTP’nin pozisyonu seçim öncesinde de, sonrasında da aynıydı” dedi ve Arıklı’nın “şantaj” açıklamasını eleştirdi.
Milletvekillerinin aklanmasını da önemsediklerini belirten Tufan Erhürman, “Masumiyet karnesine saygı gösteriyoruz. Suçsuzluk suçluluk mahkemenin vereceği bir karardır. Biz kimseyi suçlamıyoruz” dedi.
Özersay: Süreç siyasi değil…
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay, dokunulmazlığın kaldırılması sürecinin siyasi bir kararla başlamadığını, bu sürecin Para Kambiyo Dairesi’nin tespiti ve Başsavcılığın talebiyle başladığını belirtti.
Özersay, bu konudaki polis soruşturmasına ve Başsavcılığın suç unsuru tespitlerine işaret ederek, “Bu olayın kişiselleştirilmesini, kişiler üzerinden tartışılmasını doğru bulmuyoruz. Şantaj ve benzeri kavramları kullanmasını yadırgıyorum. Bunlar Meclisin saygınlığını zedeliyor” dedi.
Anayasa değişikliği konusunda görüşler ortaya konabileceğini belirten Kudret Özersay, “Biz bunu tabi destekleriz ama bugün yürüklükte bulunan Anayasa, yasalar ve Meclis içtüzüğü var. Komitenin tespitleri öteleyelim yaklaşımını doğru bulmuyoruz” şeklinde konuştu.
Özersay, “Masumiyet karnesi esastır, bu prensip esastır. Kararı verecek olan mahkemedir. Siyasette hesap verme mekanizması olması, siyasilerin hesap vermesi konusunda toplumsal beklenti var. Meclisin de bu konuda sorumluluğu var” dedi.
Komite raporunda söylenenlerin son derece önemli olduğunu kaydeden Özersay, milletvekillerine, “Bırakalım buna mahkeme karar versin” diyerek seslendi.
Töre: Dokunulmazlıklar referanduma sunulsun
Meclis Başkan Yardımcısı Zorlu Töre, “Dokunulmazlıklar partiler arasında tartışılmalı ve referanduma sunmalı. Sayın Arıklı’nın önerisi konusunda konsensüs sağlanmalı. Böyle hassas konuda yarışa girilmesi, siyasi rant sağlanması doğru değil” dedi. Töre, UBP’nin grup kararına uyacaklarını da söyledi.
Aytaç Çaluda ve Hüseyin Özgürgün ile ilgili Cumhuriyet Meclisi’nde oluşturulan komitelere işaret eden Töre, “Komite oluşumları da doğru değildi. Ayrıca Sayın Özgürgün de, Sayın Çaluda da yargılanmadan basın önünde, sosyal medyada defalarca linç edildi. Bunlar doğru şeyler değil” dedi.
Töre, “Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda milletvekilleri üzerinde psikolojik baskı yapılması da doğru değil” şeklinde konuştu.