Çiğdem AYDIN - Hüseyin ABRAŞ
Kıbrıs sorununun çözümünü amaçlayan tüm müzakerelerde, Rumlara iade edilecek bölgelerin başında yer alan ve Annan Planı’ referandumunda bizzat Kıbrıslı Türklerin oyları ile iadesi kabul edilen Güzelyurt’un sakinleri mutsuz ve umutsuz bir yaşam sürüyor.
Burada yaşayan insanlar, belirsizliğin getirdiği sorunlarla boğuşuyor. Bu belirsizlik, Güzelyurtluların iç göç yaşamasına, ardından da bölgede faliyet gösteren birçok sektörün batma noktasına gelmesine neden oldu. Güzelyurt’ta caddeler bomboş, insanlar mutsuz ve umutsuz. Esnaf, Kıbrıs sorunun çözümsüzlüğü ve sürüncemede kalan sürecin bölge ekonomisinin kötüleşmesinde etkili olduğunu savunuyor. Bunun yanısıra, 1974 yılından beri gelmiş geçmiş hükümetlerin Güzelyurt bölgesine önem vermediğini ve bölgeye yatırım yapmadığını ifade eden vatandaşlar, “hükümetlerin unuttuğu Güzelyurt’ta bizler de kaybolduk” diyor.
Diyalog’a konuşan bölge esnafı ve vatandaşlar, gelecek endişesi taşıyan binlerce insanın Güzelyurt’tan göç ettiğine vurgu yaparak, “Kıbrıs sorununda Güzelyurt’un verilmesi olasılığının sürekli gündemde olması bizleri usandırdı. Verilicekse verilsin artık. Böyle hergün korku yaşamaktansa başımıza geleceği biliriz” diyerek tepkilerini seslendirdi.
Güzelyurtlu neler söyledi?
“Üreticilikten çıktık dilenci olduk”
Hasan Manas (Üretici )
“Üretici olmaktan çıktık artık dilenci oluyoruz nerdeyse, 25 dönüm arazim var üretiyoruz ama üretimimizin karşılığını alamıyoruz. Gelir gider dengemiz alt üst oldu. İlaçlaması var, gübresi var mazotu var suyu var elektriği var ne alırız da ne verceğiz artık bıçak kemiğe dayandı. Ben genelde icar ederim tarlalarımı ama bu yıl 60 ton mal satabildim, bütün ürünlerimle birlikte. Doğruda Gelir Desteği dönüm başına 100 TL verdiler oda 2013 yılınındır. 2014 yılı ödemesinde ilk yarısı bitti hala daha ses yok seda yok. Portakal festivali oldu ama portakallar dalında bekledi. Yetkililer pazarlamayı yapamıyor ne yazık ki, bütün zorlukları tek başımıza aşmaya çalışıyoruz. Bin 500 ton mal kestim 17 bin TL açığım var şu anda, aynı zamanda kontraktörlük de yaparım, getirdiğimiz işçilerin bütün masraflarını bizler karşılarız, sosyal sigortalarını, kalacak yerlerini, çalışma izinlerini vb.gibi masraflarını hep biz karşılarız. Biz bütün vergilerimizi, üzerimize düşenleri yapıyoruz, Tarım Bakanlığı bir günden bir güne gelmedi, denetim yapmadı. Keza Sağlık Bakanlığı da aynı.Teşviki ihracatçıya veriyorlar, bu bizleri zor durumda bırakıyor. Bizler üretici olarak ne yazık ki kaderimize terkedildik. Bu memlekette. Güzelyurt’u unutan, yok sayan bir bir devlet vardır. Tarım Dairesi fidan üretmez, aşıcı yetiştirmez, denetim yapmaz, bu kadar duyarsız devlet birimleri varken üretici üretim yapmaya, üretimden kopmamaya çalışıyor.1993 yılından beridir Asil Nadir’in gidişiyle Güzelyurt’ta çöküş başladı. O dönemleri hatırlıyorum da yılda 600 ton satardım, şimdi bitti kaos yaşarız.”
“Gelen giden yok”
Mehmet Arıtkan (CD dükkanı enaf)
“Benim iş artık bitti. Bilgisayarlar çıktı internet heryerde, artık kimse cd almaya gelmiyor. Zaten insanlar da göç ediyor gelen giden yok. Gelecek döneme kadar dayanırsak iyidir, ben kapatıp gitmeyi düşünüyorum bu elimdekiler satıldı satıldı sonra kapatacağım dükkanı. Kıbrıs sorununun çözüleceğine inanmıyorum 40 sene daha sürecek. Bizler toprak vermeyiz onlar vereceğimizden daha çok ister derken bu mesele bir asır daha sürer. Güzelyurt verilmez bence, çünkü Güzelyurt olarak bakmamak lazım olaya, buraya bağlı yerler vardır az bir yer değildir Güzelyurt.”
“Evlenen kaçtı”
Melda Tutuklu (esnaf)
“İşler iyi değil, dükkanın içinde bile oturmuyoruz, artık kapıların önünde oturuyoruz. İş yok ekonomi durdu. İnsan kalmadı ki kim gelecek alışveriş yapsın. Son 3 yıldır iyice gerileyen bir ekonomik yapı içerisinde yokoluşa doğru gidiyoruz. Gençler artık bu topraklarda tutunamıyor, onlar da Güzelyurt verildi verilecek derken gittiler başka yerleşim alanlarında yaşıyorlar, evlenen kaçtı onların çocukları da olunca anne ve babaları da yanlarına gittiler. Yani onlar da başka yerlerden ev aldı, Güzelyurt bitti artık. Bence artık bir anlaşma olmalıdır, Kıbrıs sorununa çözüm getirilmelidir. İnsan kalmadı burda verilirse verilsin.”
“Çözüm olacaksa da bilelim olmayacaksa da”
Gizem Olgun (esnaf)
“Ekonomik düzeyimiz şahsen ortadır, fakat Güzelyurt esnafının geneline bakacak olursak buralarda artık ekonomi kalmadı. Biz eşimle Güzelyurtluyuz, çok düşündük buraya yerleşelim mi işimizi burada kuralım mı evlenmekten bile daha zor bir karardı. Ama yaptık, inşallah sonumuz iyi olur. Güzelyurt verilecek mi verilmeyecek mi bilemedik. Kıbrıs sorunu hala sürüncemede bu endişelerle yaşıyor bu endişelerle yatırımlarımız kurmaya çalışıyoruz. Bir anlaşma olmasını isterim doğrusu, bizler Kıbrıs sorunu içinde büyüdük, çocuklarımızı da bunun içinde büyütmek istemem. Kıbrıs sorunu Güzelyurt’a en çok zarar veren mesele oldu, çünkü her zaman burası konuşuldu, yatırımcı korktu kaçtı, gençler buraya yatırım yapmaktan korktu , evlerini bile insanlar haklı olarak başka bölgelerden aldılar. Çünkü gelecek belirsiz. Çözüm olursa bilelim olmazsa da bilelim artık.”
“Biz son nesiliz...”
Sema Kasman (esnaf)
“Ekonomi mi kaldı ki ekonomik bir yorum yapalım. Güzelyurt’ta insan kalmadı biz son nesiliz herhalde. İç göç sorunu boyumuzu aştı. Ekonomi kötü gidiyor, tabi ki insan olmayınca nasıl gidecek. Çözüm olursa Güzelyurt verilecek denir hep versinler artık da kurtulalım biz de. Buralarda yaşam kalmadı artık. Hükümetlerin görmek istemediği bir Güzelyurt var, başka birşey söylememe gerek yok sanırım.”
“Güzelyurt bu haliyle bitmiştir”
Kemal Binatlılar (esnaf)
“Güzelyurtta çok insan potansiyeli kalmadı artık, insan olmayınca ekonomiden söz etmek de pek mümkün değil. İşler durgun ve ilgisizlik var bu bölgeye, verildi verilecek derken ne yazık ki insanlar da yatırımcılar da Güzelyurt’tan soğutuldu ve bunda yetkililerin ilgisizliğinin büyük payı var. Genel anlamda benim kendi dükkan tarzım diğer esnaftan farklıdır ve kendi tarzımıza göre işlerimiz iyidir. Çözüm olacağına inanıyorum ve çözüm olması hepimiz için iyi olur. Bana göre Güzelyurt bu haliyle bitmiştir, verilecekse verilsin en azından insanlar yine buraya gelir yerleşir yatırımcılar gelir, üreticinin yüzü güler şimdi herkes mutsuz ve umutsuz.”