Sonuç CEVİZCİ
Cumhurbaşkanı ve Bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı Derviş Eroğlu, dün Diyalog TV’de yayınlanan Son Durum Programında Reşat Akar’ın sorularını yanıtladı.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, seçimlerin birinci turunda kendisine destek olmayan, hatta aleyhinde çalışan bazı dostlarına sitem ederken, eski Başbakanlardan İrsen Küçük’ün de bunlardan biri olduğunu söyledi.
İrsen Küçük’ün UBP Genel Başkanı ve Başbakan olduğu bir dönemde milletvekili seçilemediğini anımsatan Eroğlu, bu konuda kendisinin suçlanmasına tepki gösterdi. Eroğlu, “Ben bir tek kişiye İrsen Küçük’e oy vermeyin demedim. Onu ben Başbakan yaptım ama o de beni ödeyenlerden oldu” dedi.
Seçimin ilk turunda yemekli toplantılar düzenleyerek, “Eroğlu’na oy vermeyin” diyen İrsen Küçük’ün, çok sayıda kişiye telefon açtığını ve aleyhinde çalıştığını söyleyen Eroğlu şöyle dedi:
“Şimdi de ikinci tur öncersinde benim çizgimde olan arkadaşlarıma telefon açarak onları Akıncı’ya yönlendiriyor. Bunlar bilgime getiriliyor. Halbuki O’nun seçim kaybetmesinde benim rolüm yoktur. Başbakan ve parti genel başkanı olan bir kişi eğer seçim kaybediyorsa, bunun nedenini bulmak için kendi kendini sorgulamalıdır.”
Geçmişte dost bildiği bazı kişilerin vefasızlığından yakınan Eroğlu, “Ama artık bunlara alıştım. Neticede bunca yılın birikimi var. Kimseye de kırgın değilim. Ulusal davada aynı görüşlerde olduğumuz arkadaşların bu seçimde desteklerini bekliyorum” dedi.
Eroğlu, “Bu seçim Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Halkı’nın geleceğinin seçimidir. Bugüne kadar çözüm diyenler çözüm kelimesinin altını doldurmamıştır, ben doldurdum. Vatandaşların en iyi kararı vereceklerine inanıyorum” şeklinde konuştu.
“CTP’deki iç savaş gün yüzüne çıktı…”
Cumhurbaşkanlığı seçiminde CTP-BG’nin adayı Sibel Siber’in ikinci tura kalmamasını da değerlendiren Eroğlu, bunun esas nedeninin parti içerisindeki iç savaşın gün yüzüne çıkması olduğunu savundu.
“Yorgancıoğlu istifa etti, ancak…”
Başbakan Özkan Yorgancıoğlu’nun seçim sonuçlarından sonra istifa ettiğini ileri süren Eroğlu “İstifasını 26 Nisan Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimini menfi edilmesin diye pazardan sonraya ertelediler” dedi. Eroğlu, “Şu anda Başbakan istifa etmiştir iddia ediyorum aday da olmayacaktır. Bu Parlamento ve hükümette değişikliğe gidilmesine vesiledir” dedi.
“Akıncı, CTP için büyük tehlike…”
Mustafa Akıncı’nın CTP-BG için büyük bir tehlike olduğunu dile getiren Eroğlu, şunları kaydetti: “Bu seçim bitecek ve seçimden sonra TDP, TKP olacak. Akıncı Cumhurbaşkanı olursa TKP iktidara ve ana muhalefete alternatif olacaktır. Bunu CTP’nin de bildiğini düşünüyorum. CTP’nin verdiği karar Akıncı’yı destekleme yönündedir, kendilerine kolay gelsin diyorum.”
“Benim yapacağım anlaşma…”
Derviş Eroğlu, Kıbrıs müzakerelerinin yarım kaldığını, bu sorunu bir-iki yıl içerisinde çözebileceğini kaydetti.
Eroğlu, kendisinin bulacağı bir anlaşmayı KKTC halkının nerdeyse tamamının kabul edeceğini belirterek, “En başta aday olmamın nedeni de budur” ifadesini kullandı.
Seçime katılım oranının düşük olmasında siyasilere tepkinin büyük payı olduğunu da söyleyen Eroğlu, son seçim dahil çok vefasızlık gördüğünü vurguladı.
Katılım oranı siyasilere tepki…
Diğer adayların kendisinden çok önce seçim kampanyasına başladığını ifade eden Derviş Eroğlu, seçime katılım oranının düşük olmasını, “siyasilere karşı bir tepki” olarak nitelendirdi.
“Bu işin şakası kalmadı” ifadesine yer veren Eroğlu, ülkenin ve halkın geleceğinin Pazar günü yapılacak seçimle son derece ilgili olduğunu belirtti.
Seçime katılım oranının az olmasını “üzücü” olarak değerlendiren Eroğlu, “Bazı kişilere ve partilere ders verme düşüncesinde olan insanları gördüm. Bu birinci tura katılımın az olmasının nedenlerinden biridir” dedi.
“Akıncı, çözüm kelimesinin altını doldurmuyor…”
Akıncı’nın çözüm kelimesinin altını doldurmadığını belirten Eroğlu, çözümün nasıl olacağının söylenmemesi halinde çözümün bulunamayacağını ifade etti.
Eroğlu, olmazsa olmazlarını birçok kez anlattığını söyleyerek, kendisi dışındaki tüm adayların çözüm kelimesinin arkasına saklandığını belirtti.
Eroğlu, “Heves başkadır, müzakere masasında oturunca geçekleri görmek başkadır. Dışarıdan hayal kurmak başkadır. Sadece çözüm kelimesi çözüm değil. Çözümün nasıl olacağını söylemeniz lazım. Ben müzakere masasına nasıl çözüm olacağını koydum. Siz herhangi bir adaydan çözüm kelimesinin altını doldurduğunu duydunuz mu? Çözüm kelimesini arkasına saklanıyorlar” ifadesini kullandı.
“Bu seçimler referandum olacaktır”
Öte yandan Derviş Eroğlu, dün BRTK’da, cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna yönelik ilk televizyon konuşmasını yaptı.
Sözlerine “Sizlerin takdiri sonucu önümüzdeki pazar günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı’nı belirlemek üzere yeniden sandık başına gideceğiz” diye başlayan Eroğlu, şimdi durumun iyice düşünme zamanı olduğunu belirtti.
Halkın vereceği kararın geleceği belirleyeceğine dikkat çeken Eroğlu “Maceraya atılmayı mı yoksa güvenle ilerlemeyi mi tercih edeceksiniz; siz karar vereceksiniz” dedi.
Yarım kalmış bir işi sonuçlandırmak üzere aday olduğunu yineleyen Eroğlu, mayıs ayının ikinci yarısında Kıbrıs müzakerelerinin devam edeceğini söyledi.
Kıbrıs konusunu mümkün olan en kısa süre içinde sonuçlandırma kararında olduklarını vurgulayan Derviş Eroğlu, “Kimse Kıbrıs Türk Halkı’nı 50 yıl daha masa başında oyalama ve dünyadan izole etme hakkına sahip değildir” diye konuştu.
Bu seçimin bir anlamda halkın nasıl bir çözüm istediğiyle ilgili bir referandum olacağına işaret eden Cumhurbaşkanı Eroğlu, “Ben doğru çözümü, sizin istediğiniz çözümü sağlama gayreti içindeyim” dedi.
“Akıncı bu devletin ilanına nasıl bakıyor?”
“Uluslararası toplumun saygın bir üyesi olarak; güvenliğimizden, demokrasimizden ve geleceğimizden emin yaşamak istiyoruz” diyen Eroğlu, kendileri için Cumhurbaşkanlığı makamında oturmak değil Kıbrıs Türk Halkı’nın güvenliği, refah ve mutluluğunun önemli olduğunu söyledi.
“Güvenli geleceğimizi haklarımızı değerlerimizi koruyarak inşa etmeliyiz” diye konuşan Eroğlu şöyle devam etti:
“Sayın Akıncı’nın yanında yakınında olup da Türkiye’yi Kıbrıs’ta işgalci olarak gösteren kişiler var... Kendisi bu konudaki görüşlerini net bir şekilde ortaya koymalıdır. Sayın Akıncı’nın bir dönem Türkiye’ye yönelik, ‘Kıbrıs’a nüfus taşıdı. Demografik yapısını bozdu. Bu Cenevre Konvansiyonuna göre bir savaş suçudur’ şeklinde söylemleri olmuştu.. Aynı görüşte mi? Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’nin Cumhurbaşkanlığı’na aday olduğuna göre bu Devlet’in ilanına nasıl bakıyor... Mülkiyet, Toprak konusunda ne düşünüyor? Hala Güzelyurt verilsin noktasında mı? Bütünlüklü çözüm olmadan toprak konusu içinde olan Maraş’ı verecek mi? Kardeşlerim, masadaki Rum istekleri aşırıdır. İstekleri bizim güvenliğimizi, iki bölgeliliği, sosyo-ekonomik yaşantımızı olumsuz etkileyecek, hatta yok etme potansiyeli taşıyan unsurlardır…”