Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Ersan Saner, katıldığı televizyon programında, Cumhurbaşkanlığı seçiminde UBP’nin aday açıklama süreci, koalisyon ortağı ile ilişkiler, İnsansız Hava Aracının ülkeye gelmesi ve emirnamelerle ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.
“Ersan Saner Cumhurbaşkanlığı seçimine giden yolda Ulusal Birlik Partisi’nin adayı ile ilgili açıklamasında UBP’nin kimseyi beklemediğine dikkat çekerek, 15 Ekim’de yaptığı açıklamayı hatırlattı ve şu ifadelere yer verdi: “15 Ekim’de partimizin 44. kuruluş yıl dönümünde Kasım başında belirleyeceğimizi ifade ettim. Ancak Sayın Genel Başkanımız için aslı astarı olmayan ithamlar yapıldı. Sonra UBP dış ilişkiler komitesi 15 gün içinde üyesi bulunduğu gurubun temsilcisi ile Strazburg’tan randevu alıp gittik. Sonrasında Genel Başkanımızın İngiltere ziyareti oldu, şimdi de bütçe maratonundayız. Biter bitmez UBP parti meclisi gerekli kararı üretmek için bir araya gelecek ve adayının kim olduğunu KKTC ye deklare edecek.”
“MEB’i korumak adına kararlılık göstermeliyiz”
Türkiye’den KKTC’ye gelen İnsansız Hava Aracı hakkında da konuşan Saner, Güney Kıbrıs’ın İsrail’den 8 İHA aldığının altını çizerek, bunun karşılığında Türkiye’den KKTC’ye İHA geldiğini belirtti.
“Bu konuları çok konuşmayı sevmiyorum” diyen Saner, bu söylemini de şu şekilde açıkladı: “İki kesim de ekonomisini turizmden karşılıyor. Ekonomi turizme bağlı olunca ilk sayfalarda İHA gördüğümde o ülkede savaş riski olabileceğini düşünerek o ülkeye gitmek istemem. Bizim için önemli olan MEB’i korumak için tabi ki bu tür kararlılıkları göstermek zorundayız. Bunu çok deklare etmemize gerek yok. Gurur duyacağımız bir olay ama ekonomik açıdan ülkeye getireceği ters etkileri ortaya koyup bunların çok ifade edilmesinden fazla kendi güvenliğimiz açıdan gerekliliği yerine getirmek gerekir diye düşünüyorum.”
“Ek süre alarak bu işi toparlayalım”
Ersan Saner emirnameler ile ilgili bir soruya da UBP’nin tarihi boyunca emirname geçirmediğini yineledi.
“Eğer 3 Belediye Başkanı hala şikayetçiyse, halk şikayetçiyse, halk imar planı ismi dışında bir isim takmışsa burada bir problem var” diyen Saner, “Hatayı hata ile kapatmak yerine ek süre alarak bu işi toparlayalım. Asgari müştereklerde buluşup sıkıntıları çözersek daha iyi yerlere gideceğiz” şeklinde konuştu.
Saner, ortaya atılan rakamsal iddiaları da yanıtlayarak şöyle konuştu: “2040 yılına kadar gelişi planlayacak olan imar planı. 40 bin konut öngörülüyor. 3 kişiden koysak 120 bin. Böyle bir nüfus yok. Belli ki yabancılara turizm maksatlı pazarlanacak. Buna da adanın ihtiyacı var. Şu an İskele Belediyesi’nden ruhsatlandırılmış ortalama 22 bin konut var. 2040 vizyonu 40 bin konutsa ve bunun yüzde 50’si bu imar planı tarafından şekillenmeyecekse, bu imar planı neyi şekillendirecek? Ben bu planın şu tarafını beğendik beğenmedik demiyorum, 248 bin KKTC’nin nüfusu değil zaten. 348 bin kişi nasıl gidecek. Bu planın üzerinde biraz daha çalışılma ihtiyacı var.