Aytuğ TÜRKKAN
Diyalog Medya’nın düzenlediği ‘Halk Meclisi’ toplantılarının ikincisi Büyükkonuk’ta gerçekleşti. Toplantıya Karpaz’ın değişik bölgelerinden çok sayıda vatandaş, belediye başkanı ve bazı milletvekilleri katıldı. Vatandaşlar, bölge sorunlarını ortaya koyarken, özellikle eğitimde ve üretimde yaşanan sıkıntıları dile getirdi.
Öğretmen eksikliğinin giderilmemesi nedeniyle, okulların açılmasından bugüne öğrencilerin kitap açmadığını belirten bölge halkı, bunun yanı sıra gençlerin işsizlikten göç etmesinden yakındı. Devletin, Karpaz halkının sorunlarına karşı duyarsızlığından yakınan vatandaşlar, bunun ileride sosyal patlamalara neden olacağı uyarısında bulundu.
Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar ile Haber Müdürü Aytuğ Türkkan, mikrofonu bu kez Karpaz halkına uzattı.
İşsizlik, göç, tarım ve hayvancılık sorunları
Karpaz sakinleri işsizlik, göç, tarım ve hayvancılıkta yaşanan sorunlar ile eğitimdeki öğretmen eksikliği konularından şikayetçi oldu. Genel kanı Karpaz’ın mahrumiyet bölgesi olduğu yönündeydi. Büyükkonuk ve çevresinden programa katılanlar mecliste kendilerini temsilen seçilen vekillerinyeterince bunu yapamadığından da dert yandı.
Büyükkonuk Belediye Başkanı Ahmet Sennaroğlu'nun ev sahipliğinde gerçekleştirilen programa CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğluları ve CTP Lefkoşa milletvekili Zorlu Töre, Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları da katıldı.
Akar: Diyalog vatandaşın sesidir
Diyalog Medya Grubu Genel Yayın Yönetmeni Reşat Akar programın açılış konuşmasında Halk Meclisi programını neden yapmaya başladıklarını anlattı. Vatandaşların özgürce konuşması gerektiğine inanç belirten Akar, “Diyalog Medya Grubu sizlerin sesidir. Biz masa başında oturmak yerine sizlere geliyoruz, sizlerin sorunlarınızı idarecilere aktarmak istiyoruz” dedi.
Hamzaoğluları: Sorunların çözümü Kıbrıs sorunun çözümündedir
CTP İskele Milletvekili Biray Hamzaoğluları, “42 yıldır Karpaz’da yaşarım ve tüm sıkıntıları görebiliyorum” dedi. Bölgede bir çok sorun olduğunu söyleyen Hamzaoğluları, bu sorunların aşılması için çözüme ihtiyaç şart olduğunu belirtti. Eğitimde yaşanan sorunlara değinen Hamzaoğluları, okulların birleştirilmesi gerektiğini söyledi, aksi takdirde sorunların çözülmeyeceğini kaydetti.
Üretimdeki sorunlara da değinen Hamzaoğluları, “Süre sübvansiye vermekle yol gidilmez. 30 milyon TL teşvik vardır süre, 178 milyon TL’sini ilk 50 üretici alır. 4 bin 552 üretici var, 4 bin 500’ü mağdur durumdadır” dedi.
Töre: Devlet daha fazla kendini hissettirmeli
UBP Lefkoşa Milletvekili Zorlu Töre Karpaz bölgesinde diğer bölgelere göre daha fazla sorun olduğunu söyleyerek devletin kendini bu bölgede daha fazla hissettirmesi gerektiğini belirtti. “Sağlık sorunları, eğitim sorunları, kredi sorunları var, bunlar çözümlenmelidir” diyen Töre, “Devlet önemlidir. Biz devletsiz de kaldık, şimdi görevimiz devletimize sahip çıkmaktır” dedi.
Sennaroğlu: Garantörlük vazgeçilmezdir
Programda ilk konuşmayı Büyükkonuk Belediye başkanı Ahmet Senneroğlu yaptı. Konuşmasına Diyalog Medya Grubu’na böylesi bir yayını gerçekleştirdiği için teşekkür eden Sennaroğlu, Kıbrıs müzakere sürecinin bir çözümle noktalanmasını herkesin istediğini belirterek, izolasyonlar altında bir ülkenin varlığının devamında tehlikeler olduğunu anlattı. “Görebildiğim kadarıyla Sayın Cumhurbaşkanımız Akıncı çözüm yönünde büyük uğraş veriyor” diyen Başkan Sennaroğlu, New York’taki üçlü görüşmede pek bir ilerleme sağlanamadığını belirtti. Sennaroğlu, “Bundan sonra ne olacak önemli olan bu sorunun cevabıdır. Halk bunu soruyor ve cevap bekliyor” diyerek bir de mesaj verdi.
“Eşit hizmet için çalışıyoruz”
Bölgeyle ilgili de konuşan Başkan Senneroğlu, “Yaklaşık 2 yıldır başkanım, 5 milyon borçla devraldım belediyemizi. Bir kısmını ödedik. Hiç yılmadan projeler yaptık. Yardım heyetinin kapısından kaçmadık. Ama olacak projeler için kapılarını çaldık ve destek gördük. Biz bize üniversite yapın demedik ama yolumuzu yapın dedik. Bağlı tüm köylerimiz için çalışıyoruz ve eşit hizmet götürüyoruz” dedi.
Naimoğluları: Araziyi gerçek üreticiye verin!
“Hayvan üreticisi bütçe mağdurudur. Tarıma ayrılan para bütçede sadece yüzde 3.5. Yani bu da 145 milyon TL eder. Bu yetersizdir, her zaman söylüyoruz. Kırsalda yaşayan insanlarımızın özellikle de bu bölgenin büyük sorunu vardır.
Birçok yerde ağıl bölgesi yoktur. Özellikle meraların hayvancıya verilmesi lazım. İçişleri Bakanı’na gidip anlatıyoruz ama siyaset herşeyin önünde geliyor. Öğretmen, memura ikinci iş yapana kırsalda yaşayanları düşünmeden bu kişilere veriliyor meralar. Biz doğrudan gelir desteğini kaldırınız, gerçek çiftçiye hayvancıya veriniz dedik. Sadece köylü, çiftçi ve hayvancı alacaktır o zaman.”
Ali Sanatkar: Gençler göç ediyor
“Yöneticiler yetersizdir. Burada gençler işsiz, göç ediyorlar. Onlara iyi bir gelecek hazırlayamadı bu yöneticiler. Üreticiler büyük mağduriyet yaşıyor. Bu yıl zeytin elimizde kalacak. Mazot desteği yetersiz. Sürekli zam yapılıyor üreticinin sıkıntısı da artıyor: Borç üstüne borç birikiyor. Mutsuzuz. Vekillerimize soruyorum; “Halka verdiğiniz sözleri neden tutmuyorsunuz?”
Halil Güney: Kırsal kesim arsaları dağıtılmalıdır
“Kırsal kesim arsaları için 2 kez dosya hazırladık. Gençler hep aldatıldı umarım bu kez yalan söylemezler ve gençlerimize arazileri verirler.
Buyukkonuk belediyesine ait piknik alanımız eski başkanımız döneminde özel sektöre verildi. Şimdi uğrastık geri almak için, mahkemedeyiz. 4 yıl oldu hala alamadık. Halk amaçlı projeydi burası. Şimdi ise kapalı. Buranın bir an önce belediyeye devrini istiyoruz.”
Emine Gürkay: Çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz
“Her yıl ayni sorunları yaşıyoruz. Okul açılalı neredeyse 20 gün oldu ama çocuklarımızın öğretmen eksiği sürüyor. 4 yaş grubu öğretmen hiç yok. Çocuklar okula gitmek istiyor ama öğretmen yok. Biz bu kez kararlıyız; öğretmen eksiklikleri tamamlanıncaya kadar çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz. Çocuklarımız da çok üzgün. Ama okulların açılacağı tarih belli neden son günü bekliyorlar, neden eksiklikleri gidermiyorlar?”
Mehmet Yiğittürk: İcar edilen tarlara koçan verdiler
“Cami tarlası, kilesi tarlası bunlar Vakıflar tarafından icar edilmesi gerekir ama UBP çatır çatır buralara koçan dağıttı, buralara evler yapıldı. Benim 400 hayvanım var mandıram ise maalesef evimin içinde. Otlak yer yok köyde. Ne yapacağız?”
Abdullah Göztaş: Piknik alanı satıldı, geri verilsin
“Ölen hayvanlarımız için veteriner gelmiyor. 15 koyun ve 20 kuzum öldü kimse gelip bakmadı. Büyük bir vurdumduymazlık var. Piknik yeri sorunumuz var. Bir yudum suya satıldı burası. Geri verilmelidir. Bunun yanında işsizlik sorunu… Polis alınacak Lefkoşa’dan, Girne’den, Mağusa’dan. Ama Karpaz bölgesinden yok. Ne yapalım yürüyelim mi, eylem mi yapalım?
Hüseyin Mülazim: Sorunların anası Kıbrıs sorunu
“Sorunlarımızın anası Kıbrıs sorunudur bu yüzden çözmek zorundayız. BM parametreleri var, hedef federal çözümdür. Bu süreç devam ediyor. New York’ta bir takım ilerlemeler sağladı. Ekim ayında yoğunlaştırılmış süreç devam edecektir. Akıncı’nın seçilmesiyle barış ve çözüm iradesi vardır. Kıbrıs’ı çözmek zorundayız çünkü ambargolardan dolayı ürettiğimizi satamıyoruz. Kıbrıs sorunu acı çektiriyor, göç vardır gelecek sorunu vardır. Hasret çeken aileler yaratmaktadır. Bu ülkenin en önemli sorunudur ve mutlaka çözülmelidir.”
Hüseyin Beyaz: Devlet üretimden kopardı
“Maliyeden maaş çekmeyen insanlara değer verilmemektedir. Bir hayvancı ya da çiftçi sadece bu işi yapıyorsa dışlanmıştır. Bu ülkede sermayedar ve memurdur kıymetli olan. Müşavirler evde oturacak, maaş çekecek ama hayvancıya para verilmiyor. Tarlaları ekenlerin büyük bir çoğunluğu polis ve memurlardır. Devlet neden el atmaz buna? İnsanları bu politikalarla üretimden kopardılar, devlet sahip çıkmıyor üreticiye.”
Veli Dayanıklı: Eşekler gibi bizi de Karpaz’a hapsettiler
“Burada turizm yapmayı denedim ancak bölgedeki büyük otellerde çalışma şartları çok ağır. Üstü düzey yöneticiler Türkiye’den geliyor ve onlarla çalışmak kolay değil. Mantıkları daha farklı, uyum sağlayamıyoruz. Daha sonra hayvancılık yapmaya karar verdim. 7 kardeşiz, devletin babamıza verdiği toprağı pay ettiğimizde 3-5 dönümlük bir alandır ki bu alanda nasıl hayvancılık yapalım? Karpaz bölgesine bir çit çekildi koruma altına alınan eşekler gibi. Buraya hapsolduk. İskele’den bu yana çit çeksinler maalesef bu hale düştük!”
Mustafa Makinist: Örgütlü toplum yaratmak zorundayız
“Acaba ne kadar örgütlüyüz? Ticaret Odası bir tane var ama kaç işçi sendikası var, kaç hayvancılık birliği var. Sermaye çıkarlarının nerede olduğunu biliyor. Ama biz emekçiler küçük küçük cumhuriyetciklerde kendimizi örgüt adamı sanıyoruz. Örgütlü toplum yaratmak zorundayız.”
Abdi Çetinkayalı: Doktor yok insanımız ölüyor
“Karpaz 40 yıldır izole edilmiştir, bundan dolayı çözüm istiyoruz. Bu bölgede ilkokulda öğrenciler okula gitmiyor, doktor olmadığı için ambulans olmadığı için insanlar ölüyor. Üreticiler ürettiğini satamıyor. Evet, çözüm istiyoruz. Lefkoşa’da Girne’de Mağusa hatta Güzelyurt’ta bile dönen bir ekonomi var ama Karpaz ne bölgesidir, bizi idare edenler bir açıklasın”
Şaban Aktaş: Üvey evlat mıyız?
“Hepimiz bir çözüm istiyoruz ama Türkiye’nin garantisinin olmadığı bir çözümü istemiyoruz bunu söyleyerek konuşmama başlamak istedim. Okulumuzda eylemlerimiz devam ediyor. Hükümetimiz için Karpaz bölgesi üvey evlat mı? Köyümüzün arkasında Kuzey Sahil Yolu geçti. Bu yola tek bağlantısı olmayan köy Yedikonuk’tur. Halkımız denize gitmek için 21 km kat etmesi gerekir.”
Hüseyin Öztörel: Doğru kişileri seçmemiz gerekiyor
“İskele sahil şeridinden Karpaz’a kadarki bölgede ciddi işgal sorunu vardır. Ayrıca bu bölgedeki devlet rezerv arazileri verme gayreti var. Turizmde yapılan yatırımlarda KKTC vatandaşlarının çalıştırılması zorunluluğu var ama buna uyulmuyor. Bunların tümü siyasilerin suçudur. Artık doğru kişileri seçmemiz gerekiyor.”
Mustafa Denizer: Çözüm olursa sorunlar çözülecek
“Bu acıların dinmesi için mutlaka çözüm gereklidir. Federal bir çözümde bu konuşulan problemlerin bir çoğu yavaş yavaş çözülecektir”
Kemal Yıldız: Emirname büyük sorun
“Karpaz bölgesinde çıkan emirname büyük sıkıntı yarattı. İnsanların büyük bir çoğu elindeki kıymetli arazileri bu emirname nedeniyle ucuza sattılar. Bu çok önemli bir sorun. Emekli kişiler çalışmaya devam ediyor, bu da büyük bir adaletsizliğe neden oluyor. Seçilen vekillerden daha fazla sesimizi duyurmalarını istiyoruz”
Erkan Cihangir: Seçilmişler ayrımcılık yapıyor
“Tarlamın yanında maliye tarlası vardı. Öncelik mandırası olanın yanındakilere verilecek endi ama bu tarla bana verilmedi, köyde ikamet etmeyen bir partiliye verildi. Böyle bir yönetim istemiyoruz. Seçtiğimiz milletvekili ve bakanlar sözlerinde durmadı, ayrımcılık yaptı”
Ayşe Kubilay: Okul var, öğretmen yok
“Okulumuzda iki tane sıfır bina yapıldı ana sınıf ve 4 yaş için. Binalar çok güzel ama öğretmen yok. Benim çocuğum binayı gördü ama okula gidemedi. Şimdi anasınıfta yine öğretmen yok, çocuğum hala okula gidemiyor. Buradan yetklililere sesleniyoruz; Yedikonuk İlkokulu’nun öğretmen kadrosu tamamlanana kadar çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz. Eğitimimiz tamam olmadığı için bölgede ne doktor ne mühendis ne avukat çıkıyor. Burası mahrumiyet bölgesidir.”
Kıymet Alibey: Bölge kadınını ekonomik yaşama katmaya çalışıyoruz
“Büyükkonuk Eko Turizm Derneği olarak 10 yıldır uğraş veriyoruz. 21 standla başladığımız bu etkinlikte 9 Ekim günü tam 140 standla vatandaşımızın karşısına çıkacağız. Amacımız bölgedeki kadınların ev bütçelerine katkı sağlamalarına yardımcı olmaktır. Eko gün etkinliğimiz yılda 2 kez yapılıyor… Amacımız da hanımlarımızın el becerileriyle ortaya çıkan kültürel değerlerimiz ve yöresel lezzetlerimizi sunmak ve bir nebze gelir elde etmektir. Herkesi 9 Ekim’de eko güne bekliyoruz”
Diyalog’a teşekkür
Büyükkonuk’ta gerçekleştirilen Halk Meclisi programında söz alan tüm katılımcılar, Diyalog Tv’ye köylerine gelip seslerini duyurma fırsatı yarattığı için teşekkür ederek, bu tip programların sürmesi gerektiğine vurgu yaptı.