Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ve Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis, Kıbrıs müzakereleri çerçevesinde dün akşam yeniden bir araya geldi.
Ara bölgede 2 buçuk saat süren görüşmenin ardından Cumhurbaşkanlığı’na dönüşünde açıklama yapan Akıncı, müzakere öncesinde Rum lider Anastasiadis’in Türkiye’nin açıkladığı Navtex’le ilgili kaygılarını dile getirdiğini, bunun iyi niyetle bağdaşmadığını ve olumlu atmosfere katkı yapmadığını dile getirdiğini aktardı.
Navtex’in Rum tarafının inat ve ısrarla tek taraflı olarak doğalgaz araştırmalarını ileri götürmek istemelerinden kaynaklandığını Anastasiadis’e aktardığını belirten Akıncı, 15 Mayıs 2015’te müzakerelerin başlamasından 4 gün önce Anastasiadis’e aktardığı ilk konunun bu olduğuna dikkat çekti.
Akıncı, “Karamsarlık aşılamak istemem ama herkes görebiliyor ki Temmuz sonrasında bu iş son derece zor olacak. O nedenle müzakerecilerin çalışmalarının büyük önemi var. Bizlerin yapacağı 3 toplantının büyük önemi var. BM’ye hakemlik rolü vermedik. BM’ye resmi yazılı öneri sunma beklentisi olmadan bir nevi mekik diplomasisi ile resmin bütününü ya da en azından ilk 4 başlıktaki konuları bütünsel olarak görebileceğimiz bir çalışmada bize daha etkili tavsiyede bulunmaları iyi olacak. Bu da tabi ki iki taraf benimserse olabilir. Eğer bütünlüklü resmi ortaya çıkaracak davranışlar sergilemezsek bu akşam yaptığımız gibi bir konunun etrafında saatlerce tartışmaya devam ederiz. Sonuçta da taraflar pozisyonlarını yeniden teyit ettiler korudular ve evlerine gittiler noktasına geliriz bu da bizi bir sonuca götürmez” dedi.
Larnaka’daki engelleme de gündeme geldi
Cumhurbaşkanı Akıncı, 23 Nisan kutlamalarına katılmak amacıyla Larnaka üzerinden adaya gelen konuk ekiplerin engellenmesi konusunu da kendilerinin gündeme getirdiğine dikkat çekerek, asıl güveni zedeleyenin bu olduğunu söyledi.
Akıncı, Litvanya’dan gelen grubun AB üyeliği nedeniyle geçişlerinde sorun yaşanmadığını ancak Sırp ve Rus çocukların geçişlerinin engellenmesinin güven ortamı bir yana o çocuklara bir haksızlık olduğunu dile getirdiklerini kaydetti.
Müzakerelerde ise Federal Yönetim’de kararlara etkin katılım süreci ile Türk ve Yunan vatandaşlarına eş değer muamele konusunu ele aldıklarını kaydeden Cumhurbaşkanı Akıncı, her iki konunun da niyet ve istek olması halinde makul bir şekilde çözülebilir olduğunu söyledi.
Akıncı, “80 milyon TC vatandaşını arka kapıdan AB’ye sokma veya milyonlarca insanın istila etme girişimidir gibi şeyler söz konusu değil. Ortaya koyduğumuz makul görüşler AB ve BM tarafından teslim ediliyor ama henüz Rum muhataplarımızı ikna edemedik. Kararlara etkin katılımda anlamakta zorlandığımız bir direnişle karşı karşıyayız” dedi.