Ticaret Odası üyesi 350 iş insanıyla yapılan görüşme sonucu korkunç bir durum ortaya çıktı. Yapılan araştırmada KKTC’li iş insanlarının yüzde 76’sı ülkede yolsuzluk ve rüşvetin büyük bir sorun olduğunu, yüzde 65’i ise çok yaygın olduğunu belirtti. ‘Hiç yoktur’ diyenlerin oranı sadece yüzde 3’te kaldı.
Ülke genelinde endişe verici boyutlara ulaşan yolsuzluktan en fazla siyasetçileri sorumlu tutan iş insanları, başta Meclis ve kamu harcamalarını denetlemekle yükümlü kurumlar olmak üzere, yolsuzluğu engellemesi beklenen kurumsal mekanizmalara da güven duymuyor.
Çok ciddi bir sorun
Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu sonucu dün düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı.
Rapora göre; iş insanlarının yüzde 76’sı ülkede yolsuzluğu ‘çok ciddi bir sorun’ olarak tanımlıyor.
‘KKTC’de rüşvet ve yolsuzluk var mı?’ sorusuna ‘çok yaygın’ diyen iş insanlarının oranı yüzde 64 iken, ‘hiç yoktur’ diyenlerin oranı sadece yüzde 3’te kaldı.
2019 yılında, “ithalat ve ihracat işlemlerinde rüşvet hiç yoktur” diyenlerin oranı yüzde 41’ken, bu oran 2020’de yüzde 30’a, 2021’deyse yüzde 15’e indi.
Rapora göre; kamu ihaleleri konusunda da bir kötüleşme gözlemleniyor. 2019’da bu alanda ‘rüşvet hiç yoktur’ diyenlerin oranı yüzde 29 iken, 2020’de bu oran yüzde 19’a, 2021’de ise yüzde 6’ya düştü.
Yolsuzluktan en fazla siyasetçileri sorumlu tutan iş insanları, başta Meclis ve kamu harcamalarını denetlemekle yükümlü kurumlar olmak üzere, yolsuzluğu engellemesi beklenen kurumsal mekanizmalara güven duymuyor.
Yolsuzluk artıyor
Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Kıbrıs ile iki akademisyen Ömer Gökçekuş ve Sertaç Sonan tarafından hazırlanan ve Uluslararası Şeffaflık Örgütü kriterlerine göre hazırlanan Kıbrıs’ın kuzeyindeki yolsuzluk algısının ele alındığı “Kuzey Kıbrıs Yolsuzluk Algısı Raporu” açıklandı. FES Kıbrıs Direktörü Hubert Faustmann’ın açılış konuşmasını yaptığı Rüstem Kitabevi’ndeki basın toplantısında, raporu Sertaç Sonan sundu.
Ankette yine çok çarpıcı sonuçlar ortaya çıktı. İş insanları ve uzmanlarla yapılan anketlerden elde edilen sonuçlar ülkemizde yolsuzluğun bir yükseliş trendinde olduğunu gösteriyor. Ankete katılan iş insanlarının dörtte üçü (yüzde 76) yolsuzluğu ‘çok ciddi bir sorun’ olarak tanımlıyor. Geçtiğimiz yıl bu görüşte olanların oranı yüzde 58’di.
“Yolsuzluk çok yaygın”
Sorular ne şekilde formüle edilirse edilsin, yolsuzluk ‘çok yaygın’ diyenlerin oranı, ‘hiç yok’ diyenlerin oranından çok daha fazla. Örneğin, ‘KKTC’de rüşvet ve yolsuzluk var mı’ sorusuna ‘çok yaygın’ diyenlerin oranı yüzde 64 iken, ‘hiç yoktur’ diyenlerin oranı sadece yüzde 3’te kalıyor.
2019 yılında bu oranlar, sırasıyla yüzde 41 ve yüzde 15 iken, 2020’de ise yüzde 52 ve yüzde 12 idi. Bu durum Dünya Rekabet Edebilirlik Yıllığı (IMD) skorunun 2019’da 47 iken, 2020’de 42’ye, 2021’deyse 30’a inmesini açıklıyor.
Örneğin 2019 yılında, ithalat ve ihracat işlemlerinde ‘rüşvet hiç yoktur’ diyenlerin oranı yüzde 41’ken, bu oran 2020’de yüzde 30’a, 2021’deyse yüzde 15’e indi.
Kamu ihalelerinde de rüşvet dönüyor
Kamu ihaleleri konusunda da benzer bir kötüleşme gözlemleniyor. 2019’da bu alanda ‘rüşvet hiç yoktur’ diyenlerin oranı yüzde 29 iken, 2020’de bu oran yüzde 19’a, 2021’deyse yüzde 6’ya düştü. Bunların sonucunda da 2021 WEF skorunda 2019 yılına göre 19, 2020 yılına göreyse 16 puanlık bir gerileme söz konusudur.
Ciddi bir kötüleşme söz konusu
Sertaç Sonan’ın verdiği bilgiye göre, burada kaygı verici olan bir diğer nokta da son iki yılda ciddi bir kötüleşme söz konusudur. 2019’da bu iki alanda, rüşvetin çok yaygın olduğunu söyleyenlerin oranı sırasıyla yüzde 46 ve yüzde 37 iken, 2020’de bu oranlar yüzde 53 ve yüzde 46’ya çıktı. 2021’deki durumsa daha da vahimdir: Kamuya ait taşınmazların tahsisi ve kiralanmasında rüşvetin çok yaygın olduğunu söyleyenlerin oranı yüzde 74, teşviklerde rüşvetin çok yaygın olduğunu söyleyenlerin oranıysa yüzde 61’dir.
Siyasetçiler sorumlu
Sonan’ın verdiği bilgiye göre, iş insanları, yolsuzluktan en fazla siyasetçileri sorumlu tutuyor. Başta Meclis ve kamu harcamalarını denetlemekle yükümlü kurumlar olmak üzere, katılımcıların yolsuzluğu engellemesi beklenen kurumsal mekanizmalara olan güveni oldukça düşük. Bundan, kâğıt üstünde bağımsız olan kurumların fiiliyattaki bağımsızlığının sorgulanmakta olduğu anlaşılıyor.
Sonan, “İş insanlarının ankete verdiği yanıtları esas alarak, bir önceki yıla göre, yolsuzlukla mücadele çerçevesinde, kurumlara olan güven temelinde genel bir değerlendirme yaparsak durumun kötüye gittiğini söylemek mümkündür” dedi.
“Sayıştay, Başbakanlık Denetleme Kurulu, Maliye Teftiş Kurulu başarılı değil”
Buna göre, yolsuzluğun saptanmasından cezalandırılmasına kadar giden süreçte yer alan kurumlar, iş insanlarından geçer not almaktan oldukça uzak. Şöyle ki, yolsuzluğu saptamakla yükümlü mali denetim kurumlarını (Sayıştay, Başbakanlık Denetleme Kurulu, Maliye Teftiş Kurulu) ‘çok başarılı’ bulanların oranı %10’u bulmuyor, katılımcıların çoğunluğu bunları çok başarısız buluyor.
Benzer şekilde, Polis, Başsavcılık ve Meclisi çok başarılı bulanların oranı da yüzde 10’a dahi ulaşamıyor.
Ayhan arabaci 2 Yıl Önce
En buyuk yolsuzlugu is insanlari yapar Isleri olsun diye rusvet verir dusuk yada o gumruk icin rusvet verir Devlet dairesine asiri yuksek fiyatdan malzeme sarsin diye rusvet verir Tabii yolsuzluk yapmak icin 2 parti lagzim bir teklif eder digeri kabul eder Teklif eden is insanlari kabul eden siyasiler ve devlet memurlari