Züleyha KARAMAN
Diyalog, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin lokomotifi olan turizmin daha ileri gitmesi için, yapılması gerekenleri ve yaşanan sorunları sektörün uzman kişileriyle konuştu.
Son 3 yılda yüzde 15 oranında büyüme gösteren turizmin geleceği için plan ve program yapılması gerektiğini vurgulayan uzman turizmciler, bunun yanında teşviklerin önemine vurgu yaptılar.
Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, Kuzey Kıbrıs turizminin önündeki en önemli sorunun ulaşım ve tanıtım olduğunu söyledi.
Reha Arar, KKTC’nin haksız izolasyonlar altında turizmde sıkıntılar çeken bir ülke olduğuna işaret ederek “Bizim en büyük problemimiz ulaşım va tanıtımdır. Bugün Ercan Havaalanı uluslararası dolaşıma açılsa, eminim ki çok kısa zaman içerisinde, halen 25-30 bin civarında olan yatak kapasitesi kendi kendine 100 binleri bulur” dedi.
Dünyada belli dengeler ve sistemler olduğunu, bu sistemlerin birbiri arkasına geldiğini,
talep olması halinde uçak şirketlerinin ve yatırımcıların geldiğini, bu şekilde alışveriş sektörünün büyüyüp, geliştiğini anlatan Arar, ulaşım sorunun ciddi anlamda çözülmesi gerektiğini belirtti.
THY’ye önemli görev
Ulaşımdaki engelin aşılmasında, bugün dünyada en önemli 5 hava yolu arasında gösterilen Türk Hava Yolları’na (THY) önemli görev düştüğüne işaret eden Reha Arar, şöyle devam etti:
“Anavatanımızın bugün dünyanın en güçlü ilk 5 hava yolu arasında olan bir kuruluşu var. Bu hava yolu, bizim potansiyel ülkelerimiz olan İran, Azerbaycan, sakin bir ortam doğarsa Suriye, İtalya, İsrail, Lübnan gibi ülkelerden Adana, Erzurum, Trabzon, Antalya üzerinden seferler koyabilir. Bu sefelerin konması halinde, Kuzey Kıbrıs turizmi çok ciddi bir ivme kaydeder. Şuanda biz suvbansiyonlarla zorlukla bunu sağlıyoruz. Ama bu uçak seferleri konulduğu takdirde buralardan ciddi sayıda gerçek turist gelecektir. Bunlar otelleri, restoranları, eğlence yerlerini dolduracaktır, bunların doldurmasıyla yeni iş kolları ve iş yerleri açılacaktır. Bugün bizim tek çıkar yolumuz turizmdir.”
Turizmin önemi anlaşılmalı
Bugün devlet ve hükümetin, turizmin önemini anlayıp anlamadığının sorgulanması gerektriğini ifade en Arar, “Bugün turizm hakikaten devlet politikası olarak kabul edilecekse; çeşitli yatırımları geliştirecek, turizmin önünü açacak sistemlerin, yasaların, yönetmeliklerin, Gorabet tüzüklerin çıkması gerekir. Bunlar çok kısa bir zaman içerisinde yapılmazsa bu ülkeye yatırımcı gelmez”dedi.
Merit Grubu 20 milyon dolar vergi ödedi
Merit Grubu’nun 2013 yılında ülkeye yaklaşık 20 milyon dolar vergi ödediğine dikkat çeken Arar, bunun çok ciddi bir rakam olduğunu söyledi. Arar; ülkede 20 tane Merit Grubu’nun olması halinde 400 milyon dolar vergi geliri olacağını, ayrıca 50 bin kişiye iş imkanı sağlanacağını belirtti.
Reha Arar şöyle devam etti:
“Ama bakıyorum Türkiye’nin ilk 100 büyük şirketinden kaç tanesi Kıbrıs’a yatırım yapmıştır? Yoksa o zaman bir yerde bir yanlış aramamzı lazım. Bir çok yatırımcıya neden Kıbrıs cazip gelmiyor. Çünkü Kıbrıs’ta bugün yatırım iklimi gerçek anlamada sağlanmamıştır. Bugün Türk sermayesi dışında ülkeye gelen yabancı sermaye de yoktur.”
Yol haritası yok
Turizmde marka haline gelen Singapur’un temziliği ve serbest bölgeri ile öne çıktığını, KKTC’nin yanı başındaki Antalya’da beş yıldızlı otellerin pıtrak gibi arttığını ve sadece bu yıl o bölgede beş yıldızlı 59 otelin açılacağını anlatan Reha Arar, ülkenin turizm yol haritasının olmamasını eleştirerek, şöyle devam etti:
“Bizim bir kere korumacılığımız var, bu korumacılığın dışına çıkmamız lazım. Bu ülke bir serbest bölge ülkesi olabilir, freezonlar kurulubalilir, teknolaji vadisi kurulabilir, değişik turizm dallarına yatırımlar yapılabilir. Ama bunları yapmak için önce insanlara belirli güvenceler vermek lazım. İnsan yarınından emin olmadan getirip buraya para yatırmaz. Çünkü burası izolasyon altında bir ülkedir. Bugün teşvik veriyorsunuz, onu da zorla veriyorsunuz, binbir yerden geçirip insanın canını çıkarıyorsunuz, ondan sonra üzerine fon, KDV koyuyorsunuz. Böyle bir şey yok. 1980 Türkiye’sinde Turgut Özal’ın yaptıklarına bakın, ilk 2 yıl içinde nasıl 25 bin yatak doğdu. Nasıl bugün Antalya’da otel sayısı pıtrak gibi arttı. Kıbrıs’ta hükümetin, turzimi özel bir bölümde mütalaa etmesi gerekir, turizm ancak turizmci ile olur.”
Turizm şurası toplanmalı
Turizm Bakanlığı’nın turizm şurasını acilen toplayarak bu ülkenin bir turizm yol haritasını çizmesi gerektiğini dile getiren Arar, turizmde planlamanın ve tanıtımın önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu:
“Bugün bu ülkenin turizm yol haritası yoktur. Bu ülke halen ulaşılmazdır. Sabah 9.30 uçağını İstanbul’dan kaçırırsanız ikinci gelecek uçak 18.10’dur, bu da yaklaşık 7.5 saatlık bir fark demektir. Bir ülkeye siz 7.5 saat, Türkiye’nin can damarı İstanbul’dan uşamazsanız burada bir sıkıntı var demektir. Uçağı Ercan’dan kaçırdığınızda da öyle. Bugün izolasyon altına sığınmayacağımız tek ülke Türkiye’dir. Türkiye 70 milyonu aşan nüfusu ile uçan bir devdir. O zaman biz de bundan gereken payı alıyormuyuz diye oturup düşünmemiz lazım. Acaba Türkiye’de yeterince tanıtım yapılıyor mu? Kıbrıs’ta turizmin önünü açmak istiyorsak turizmin tanıtımını Türkiye’de çok iyi yapmamız lazım.”
Çevre temizliği
Ortaokullardan başlayarak, okullarda turizm dersi konulması ve turizm bilincini yerleştirilmesi gerktiğini ifade eden Arar, çever temziliğine de işarete ederek, şu tespitleri yaptı:
“Ercan Havaalanı’ndan çıkıyorsunuz, önce sizi koku, sonra da yollarda pislik karşılıyor. Yola pet kutu, çöp atmamayı öğrenmemiz lazım. Singapur’da yola çöp atmak mümkün mü? İşte bu uygarlıktır, bu turzim ülkesidir. Kuzey Kıbrıs’ın turzim alanında, dünyada turizm ülkeleri arasında ciddi bir sıraya gelebilmesi için, ulaşım ve tanıtımı çözmesi lazım. Bugünkü hükümetin turzime bakış açısı son derece pozitifdir ama daha aksiyonel olarak, bu konuda çok tecrübeli olan ve daha önce de bu görevi yapmış olan turizm bakanımızın biran önce aksiyon kararları alması gerektiği inancındayım.”
Tolun: Turizm plansız gelişiyor
Kıbrıs Türk Turizm ve Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Orhan Tolun, turizmin plansız geliştiğini ve bunun sürdürülebilir olmadığını ifade ederek, “Turizm Örgütü kurulmalı, turizm master planı hazırlanmalı, planlı, programlı bir kalkınma yapılmalı. Çünkü turizm bu ülkenin vazgeçilmesidir, ekonominin kurtarıcısıdır” dedi.
Turizm gelişmesinin önündeki engelleri ve yapılması gerekenleri Diyalog’a anlatan Orhan Tolun, ülke turiminin gelişmesindeki en önemli sorununun hava yolu ulaşımındaki engel olduğunu söyledi.
Üçüncü ülkelerden kalkan uçaklara direk olarak Ercan Havaalanı’na uçma slotu verilmediğini, uçakların mutlaka Türkiye’ye iniş yaptıktan sonra Ercan’a uçtuğunu anımsatan Tolun, bunun önemli bir ambargo olduğunu, zaman va maliyeti artırdığını kaydetti.
Yabancı tur operatörlerinin Kuzey Kıbrıs ile çalışmaktan kaçınmalarının da kendileri için önemli bir sorun olduğunu, yabancı tur operatörlerinin Kıbrıs Rum tarafı ile Yunansitan’ın etkisidne kaldığını anlatan Tolun, “Ülkeye konan ambargolara Rumların baskısı da eklenmesi bizim için önemli bir sorun haline geliyor” dedi.
Çevre tahribatı
Dış faktörler kadar ülke içinde yaşanan sorunarın da turzimin gelişmesine engel olduğunu dile getiren Orhan Tolun, çevre tahribatının, ülkeye gelen turistleri olumsuz etkilediğine işaret etti.
Tolun, “Çevre tahribatı, geçmişte ülkeye gelen ve bu ülkeye aşık olan müşteri profilini kaybetmemize neden oluyor. Yarım inşaatlar, yabancı müşterilere tapusu verilmeyen konutlar, özellikle İngiltere’de karşımıza önemli bir sorun olarak çıkıyor. Ev sattığımız ancak tapusunu alamayan, mağduriyet yaşayan yabancı müşterilerin internet üzerinden yazdığı karalama yazılar imajımızı bozuyor” dedi.
Yönetimin sürekli değişmesi ve plansızlık
“Her şeyden önce Turizm örgütünün kurulması lazım” diyen Orhan Tolun, trizmde plansız gelişmeyi eleştirerek, şöyle devam etti:
“Turizmde bir plansızlık var. Her iki senede bir hükümet değişiyor, her yıl bakan ve müsteşar değişiyor, turizmin planlaması yapılamıyor. Her hükümet değiştiğinde, her yeni bakan geldiğinde sorunlar yaşıyoruz. Bakanlarla ne kadar uyum içinde çalışırsak çalışalım, yeni hükümet oluşumundan kaynaklanan sorunlar yaşamaktayız. Yeni hükümet oluştu ama, ülkeye gelecek turistin teşviğiyle ilgili, 6 ay önce yapılması gereken protokol hala daha yapılamadı. Turizm Fonu da turizmin amaçları doğrultusunda kullanılmalı. Hükümetlerin sık değişmesi bizim en önemli sorunlarımızdan biri haline geldi.
Turizm Master Planı fiziki kısmının hala oluşturulmaması, nerede neyin, nasıl yapılacağı, hangi tür turizmin öncelikli olacağının belirlenememesine neden olmaktadır. Plansızlık biz acentelerin başarısını da olumsuz yönde etkiliyor.”
Turizmde son 3-4 yılda, dünyadaki gerilemelere rağmen KKTC’de yüzde 15 artış olduğunu belirten Tolun şöye devam etti:
“Turizm master planı yapılmalı ki biran önce önümüzü görelim, istediğimiz şekilde bir gelişmeyi sağlayalım. Turizm plansız bir şekilde gelişiyor. Turizmde büyük gelişme sağlıyoruz ama sağladığımız gelişme sürdürülebilir değildir. Daha çok charter seferlerle getirdiğimiz, teşviğin durdurulduğu an güvenin kesileceği bir pazardır. Turizm Örgütü kurulmalı, planlı, programlı bir kalkınma yapılmalı. Turizm bu ülkenin vazgeçilmesidir, ekonominin kurtarıcısıdır.”
Çevreye gerekli duyarlılığın gösterilmesi gerektiğinin altını çizen Tolun, havaalanının özelleştirilmesinin de pahalılık getirdiğini, havaalanının şeklinin ne olacağının bir an önce karara bağlanması gerektiğini sözlerine ekledi.
Çağıner: Finansman desteği şart
Destination Management Group Cyprus (DMG) Şirketler Grubu Diretörü Dimag Çağıner, ambargolar devam ettiği sürece ülke turizminin gelişmesi için finansman desteğinin şart olduğunu, ancak alınan finansal desteğin de, ürettiği ile maliyeti arasındaki fark tatmin edici ise yapılması gerektiğini söyledi.
Ülke turizminin mutlaka daha iyiye gideceğine inandığını ifade eden Çağıner, turizmde master projelerin olması gerektiğini vurguladı.
Kıbrıs Türk Turizmin önünde ambargoların önemli bir engel olduğunu, bu durumunun
pazarlamada sıkıntı yarattığını, büyük tur operatörlerinin programlarına giremediklerini, uçakların, Türkiye’ye inmeden uçamaması nedeniyle ulaşım maliyetlerini arttığını anlatan Çağıner “pazarlamada yaşanan eksiklik ve uçuş maliyetlerindeki yükseliş, daha fazla çalışma ve fazladan para harcamayı gerektiriyor”dedi.
Çağıner şöyle dedi:
“Sadece para harcayarak olmaz, sadece efor harcayarak olmaz. Önemli olan harcanacak paranın sonucunun tatmnin edici olup olmayacağı. Şu an uygulanan teşvik sistemi ile ortaya çıkan rakamlara bakıldığında, 50 milyon TL harcanıyor, 700 milyon dolar turizm geliri elde ediliyor. Soru şu; 50 milyon TL vererek 700 milyon dolar turizm geliri bizim için makul mudur, değil midir? Bunun cevabı eğer makul ise iş devam eder, değil ise başka alternatiflere bakılır. Önemli olan harcanan paranın getirisi ve götürüsüdür.”
Kontrol altında olmalı
“Turizmde rakamlara bakılarak, ne verdik, ne aldık, bunlar sürekli kontrol altında olmalı” diyen Çağıner, ambargolar devam ettiği sürece, turizmin gelişmesi için dış destek, yani finansal destek almasının şart olduğuna tekrar tekrar vurgu yaptı.
Çağıner, yaşanan sıkıntılara karşın gelecek için umutlu konuşarak şunları kaydetti:
“Ülke turizmi mutlaka daha iyiye gidecektir. Önemli olan atmış olduğumuz adımları neden attığımızı bilelim ve tereddüt etmeyelim. Yolun ortasında kendimizi sorguluyoruz, bunu doğru mu yaptık diye? Halbuki rakamlar ortada. Rakamlar tatmin edici mi, değil mi ona bakmak lazım. Terddütlerden vazgeçip, rakamlara bakmak lazım.”