Mert ÖZDEŞ
2. Cumhurbaşkanı, CTP Eski Genel Başkanı Mehmet Ali Talat, erken genel seçim sonuçlarını Diyalog TV’de Odak Noktası programında değerlendirdi.
Muhtemel bir koalisyon krizi nedeniyle yeni bir erken seçimin en kötü senaryo olduğunu savunan Talat, CTP-HP-TDP-DP dörtlü koalisyonunun mümkün olduğunu belirtti. Açıklamalarında gündemde olan Başkanlık Sistemine destek belirten Talat, Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’nın hükümeti kurma görevini Cumhuriyetçi Türk Partisine (CTP) vermesini önderdi. Talat, “CTP-HP-TDP-DP anlaşırsa zaman kaybetmeye gerek yoktur. Demokrasi gereği Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini birinci partiye vermesi gerektiği şeklinde bir kural yoktur. Anayasa böyle bir şey demiyor. Anayasa diyor ki ‘Cumhurbaşkanı hükümeti kurabilecek bir milletvekiline görev verir’. Bu ne demektir? Eğer dört parti ‘biz anlaştık hazırız’ derse o zaman onlara verecek” dedi.
Seçimlerden sonra gündeme gelen Başkanlık Sistemine de destek belirten Talat, “Uzun yıllardır Başkanlık Sisteminden yanayım. Riskleri ve tehlikeleri var. Bunları bertaraf edecek düzenlemeleri yapmak kaydıyla sistemin doğru olacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
“En güçlü ihtimal dörtlü koalisyondur”
Talat’ın programda yaptığı açıklamalarda öne çıkan satır başları ise şu şekilde oldu: “Şu anda geldiğimiz noktada en büyük ihtimal dörtlü koalisyondur. Üçlü koalisyonda iktidar komitelerde çoğunluğu sağlayamaz, yasa geçiremez buda ülkede büyük bir kaos yaratır. Aritmetik bize CTP-HP-TDP-DP dörtlü koalisyonunu gösteriyor. Eğer başarılabilirse erken seçim hükümeti de olabilir, icraat hükümeti de olabilir. 27 milletvekili ile birçok iş yapılabilir. Üçlü koalisyonun 26 milletvekili ile işi çok zor olur.
“Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak sorumluluk gereğidir”
Dörtlü koalisyon komitelerde çoğunluğu sağlar. Siyaseten üçlü koalisyon yürürse, dörtlü koalisyon da yürüyebilir. Erken seçime sürüklenmek en kötü senaryodur. Ülkeyi hükümetsiz bırakmamak sorumluluk gereğidir. Bunu muhakkak sağlamak durumundayız. Erken seçim yeni bir kampanya, yeni bir harcama dönemidir. Bütün partiler borca batacak, ülke ekonomisi de çok ciddi sıkıntılar yaşar. O nedenle erken seçimi ihtimal dışı bırakmak lazım.
“Bu sonuç CTP için başarı değildir”
CTP’deki seçim başarısızlığını Tufan Erhürman’a yada ekibe bağlamak çok yanlış olur. Hiç kimse Erhürman döneminde parti geriledi, belki ilerledi de diyemez ama oturup değerlendirmek gerekir. Bu sonuç başarı değildir ancak bu güne gelişin tek bir nedeni de yoktur.
Çavuşoğlu’na müdahale tepkisi
Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun koalisyon açıklaması benim de hoşuma gitmedi. Sonuçta size ne? Burada bir hükümet kurulacak bu hükümet şöyle kurulur veya böyle kurulur. Bu konuda Türkiye’nin telkinde bulunmasını doğru bulmuyorum. Ama doğal olarak güçlü bir hükümet istemesi de yadırganacak değildir. CTP ve HP’nin açıklamasına doğrudan atıfta bulunarak konuşması doğru değildir.
UBP ile hükümet kurulacaksa bu HP’ye düşer
Bu sonuçta eğer UBP hükümet kuracaksa CTP’nin UBP ile hükümet kurma görevi yoktur. Bir hükümet kurulacaksa aslında görev HP’ye düşer. Çünkü eğer halk çoğunluk oyu UBP’ye vermişse ikinci konumdaki partiyi de muhalefette görmek istediğini ifade ediyor. Genelde iki büyük parti hükümet kurmaz. Birisi iktidar olur diğeri muhalefet olur. Bu HP’nin bileceği iştir ben saygı duyuyorum kendilerine. Biz hesap soracağımız parti ile hükümet kuramayız diyorlar. Bu da doğru… Yanlış değil. Dolayısıyla HP’ye düşüyorsa hükümet kurmak o da kurmuyorsa o zaman yapılması gereken şey dörtlü koalisyonu kurmaktır.
“Cumhurbaşkanı görevi CTP’ye vermeli”
CTP-HP-TDP-DP anlaşırsa zaman kaybetmeye gerek yoktur. Demokrasi gereği Cumhurbaşkanı’nın hükümeti kurma görevini birinci partiye vermesi gerektiği şeklinde bir kural yoktur. Anayasa böyle bir şey demiyor. Anayasa diyor ki ‘Cumhurbaşkanı hükümeti kurabilecek bir milletvekiline görev verir’. Bu ne demektir? Eğer dört parti ‘biz anlaştık hazırız’ derse o zaman onlara verecek. Hüseyin Özgürgün’e, UBP’ye veremez. 15 gün yada daha fazla aman kaybına gerek yoktur Eğer böyle bir anlaşma olmazsa o zaman Cumhurbaşkanı doğal olarak hükümeti kurma görevi UBP’ye verir. Böyle bir teamül yada Anayasa maddesi yoktur. Önce birinci partiye, olmazsa ikinci, üçüncü partiye verir gibi bir şey yok Anayasa’da. Cumhurbaşkanı kimin hükümet kurabileceğini değerlendirerek görevi verir.
“Başkanlık sistemini destekliyorum”
Uzun yıllardır Başkanlık Sisteminden yanayım. Riskleri ve tehlikeleri var. Bunları bertaraf edecek düzenlemeleri yapmak kaydıyla sistemin doğru olacağını düşünüyorum. Güney Kıbrıs’ta Başkanlık sistemi var. Yarın çözüm olursa Federal Kıbrıs’ta da Başkanlık Sistemi olacak. Dolayısıyla bugün KKTC’de neden olmasın. Ben taraftarım ama eleştirenler oluyor. Türkiye örnek gösteriliyor. Ben Türkiye tipi Başkanlık Sistemi demedim. Bize özgü bir başkanlık sistemine ihtiyacımız var. Başkanlık sistemi istikrar getirir. Başkan seçildikten sonra hükümet istikrarlıdır. Bakanlar değişebilir ama hükümetin başı başkan görev dönemi içinde siyaset değişmez.
“Başkan adaylığımı konuşmak için henüz çok erken”
Cumhurbaşkanı olduğum dönemde başkanlık sistemini hiç dile getirmedim.Ama şu anda Cumhurbaşkanı olmadığıma göre rahatça konuşabilirim.Benim aday olmam konusunda konuşmak için daha çok erken.Bu konuda karar verecek olan partimdir.Bu konuda bir talebim olmadı.O güne yaklaşıldığında parti bir değerlendirme yapacak ve karar verecek kimin aday olacağına.Dolayısıyla benim bu konuda söyleyecek bir şeyim yok.Böyle bir niyetim de şu ada yok.”