Başbakan Ünal Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin son günlerde mülkiyet konusunda bireyleri de hedef almaya başlayan baskı ve sindirme politikalarına karşı halkın müsterih olmasını istedi.
Üstel, “Devletimiz ve hükümetimiz her zamanki gibi Türkiye ile birlikte Kıbrıs Türklerine kurulmaya çalışılan her tuzağı istikrarlı ve kararlı duruşu ile bir kez daha bozacak güçtedir” dedi.
Üstel, uluslararası camiaya seslenerek; “BM çözüm planlarının tamamına bugüne kadar samimiyetle destek veren, buna karşılık uzattığı barış ve dostluk eli her seferinde Rumlar tarafından geri çevrilen Kıbrıs Türkleri, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin acımasızca dayattığı insan hakkı ihlallerine ve izolasyonlara karşı uluslararası hukuka dayanan haklılığı ve köklerinden aldığı güç ve kararlılıkla direnmeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Başbakan Ünal Üstel, son günlerde mülkiyet konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili açıklama yaptı.
Üstel, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin son günlerde mülkiyet konusunda bireyleri de hedef almaya başlayan baskı ve sindirme politikalarının, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisinin izolasyonlar ve siyasete alet edilmiş hukuki süreçlerle çökertilmeye çalışıldığı genel Rum stratejisinin somut örneklerinden biri olduğunu kaydetti.
Yaşananlar, samimiyetsizliğin delilidir
“Yaşananlar, federasyon müzakerelerinin devamından, ilişkilerin geliştirilmesinden, barıştan ve dostluktan söz eden Rum Yönetimi'nin aslında ne kadar samimiyetsiz olduğunun delilidir” diyen Üstel, açıklamasında şunları belirtti:
“Yaşananlar, milli davaya bağlı hükümetimizin ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman dile getirdiği Milli Birlik ve Beraberliğimize dört elle sarılmamızın ve milli siyasetimiz etrafında birleşmemizin her zamankinden daha da fazla önem taşıdığını göstermektedir.
Kıbrıs Türklerinin, kurucu unsur olarak yer aldığı onurlu bir çözümü, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin Kıbrıs Türkleri için asla hak olarak görmediğini idrak etmekte direnen herkesin, artık bunu görmesi ve tek çıkış yolu olan Egemen Eşitlik ve Eşit Uluslararası Statüye dayalı yeni çözüm vizyonumuza destek vermesinin zamanı gelmiştir.”
Son iki ay içinde 70 milyon sterlin ödeme yapıldı
“Taşınmaz Mal Komisyonu etkin bir şekilde çalışmaktadır” diyen Üstel açıklamalarına şöyle devam etti:
“Bilinmelidir ki; Rumların başvurularını değerlendirmek üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından etkin bir iç hukuk yolu olarak tanınan Taşınmaz Mal Komisyonu, Rum liderliğinin tüm engelleme çabalarına karşın kurulduğu günden bugüne etkin bir şekilde çalışmaktadır. Hükümet olarak, göreve geldiğimiz ilk günden beri, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun uluslararası hukuk kriterleri çerçevesinde, etkin bir iç hukuk yolu olarak çalışmaya devam etmesi konusuna ayrı bir hassasiyet gösterdik. Tazminatların geciktirilmeden ödenmesi için oluşturduğumuz yeni fon ve kaynaklar sayesinde 2020 yılı sonuna kadar tazminat kararıyla neticelendirilmiş, ihtilaf içermeyen çok sayıda dosyaya 70 milyon Sterlin’e yakın ödeme son bir iki ay içerisinde yapılmış ve yapılmaktadır.”
Üstel, “KKTC Devleti ve halkı, bu politikalarla, dün sindirilemediği gibi, yarın da sindirilemeyecektir. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ve arkasındaki malum güçlerin dayattığı politikaların KKTC’yi ve Kıbrıs Türklerini sindireceğini umut edenler her zamanki gibi tarih bilmez vahim bir yanılgı içindedirler” dedi.
Hasan Nuri 5 Ay Önce
Rum Mülklerini KOÇANLAYIP SATMAYI DURDURUN TMK çalıştırın ve sonra konuşun !!
Öz 5 Ay Önce
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yatırım yapanlar ile yapmak isteyenler müsterih olmalıdır. KKTC başbakanının açıllaması. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti devleti ve hükümeti verilen her tapunun sonuna kadar arkasındadır. Unutulmamalıdır ki anayasa gereği tüm tapular devlet güvencemiz altındadır. BMGK ne göre KKTC, tanınması yasaklanan, Türkiye’nin bir alt yönetimi. Bu durumda Simon Aykut’un güvencesi KKTC nin üst yönetimi Türkiye. Güvence lafta kalmamalı. Gereken ne ise bir an önce yapılmalı.