BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Danışmanı Espen Barth Eide’nin ‘doğal gazın şimdiden görüşülmeye başlanması ve bunun için Kıbrıslı Türk, Rum ve yabancı uzmanlardan kurulu ortak bir komite oluşturulması’ önerisi Rum siyasi partilerini kaygılandırdı.
Parti yetkilileri tarafından yapılan açıklamada; Eide’yi, Rum tarafının Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerini bahane göstererek müzakereleri askıya almasıyla oluşan krizin Türk yaklaşımlarının benimsenmesiyle giderilmesini istemekle suçladılar.
Simerini, “BM Genel Sekreteri’nin Önerileri Yoğun Kaygı Yaratıyor... Eide’den Türk Yanlısı Kayma” başlıklı haberinde Rum siyasi partilerinin yayımladıkları açıklamalarla, BM’nin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerine karşı tavrından ve özellikle Özel Danışman Eide’nin müzakerelerin yeniden başlaması ve doğal gazın değerlendirilmesiyle ilgili “arabuluculuk faaliyetlerinden” duydukları büyük kaygıyı dile getirdiklerini yazdı.
Gazeteye göre AKEL Kıbrıs sorunundaki gelişmelerden duyduğu kaygıyı dile getirdiği açıklamada özetle şunları savundu:
“BM’den Türk meydan okumalarıyla ilgili, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını savunan net bir açıklama yapmasını ve yaratılmasından tamamen Türkiye’nin sorumlu olduğu krizin yumuşatılması çabasında Ankara’ya yönelmesini bekliyoruz. BM’nin bunu yapmak yerine dikkatini, derhal Kıbrıs müzakerelerine dönmeye çağırdığı Kıbrıs Cumhuriyeti’ne ve son günlerde Sayın Eide’nin getirdiği; doğal gazla ilgili icraatların iki toplum arasındaki diyaloğun konusu olması önerisine çevirdiğini görüyoruz.
Gelişmelerin, hükümetin de inisiyatiflerinden sonra, bizim taraf açısından –en azından BM’yle alakalı- olumsuz bir hale dönüşmesinden büyük kaygı duyuyoruz. BM’yi, üzerine bina edilmiş olduğu ilkeleri savunmaya çağırıyoruz. Öncelikle hükümet, bu olumsuz durumun göğüslenmesi için daha çok faaliyet üstlenmelidir.”
Hayal kırıcı bir unsur
EDEK (ve Meclis) Başkanı Yannakis Omiru, Deniz Hukuku ile ilgili uluslararası sözleşmenin 1982’de BM himayesinde kabul edildiğine işaret ederek Eide’nin önerisini “BM Sekreterliği’nden gelen hayal kırıcı bir unsur” olarak niteledi, şu uyarılarda bulundu:
“Eide’nin önerisi kabul edilirse öncelikle Güvenlik Konseyi’nin, BM üyesi ülkeleri sahte devleti tanımaya yöneltebilecek faaliyetlerden kaçınmaya çağıran 541 ve 550 sayılı kararların ihlalini gündeme getirecek. Dahası da Sayın Eide’nin önerdiği Kıbrıslı Türkler ve Rumların eşit sayıda katılım göstereceği komite, doğal gaz sondaj ve değerlendirme faaliyetlerinin dondurulmasını gündeme getirecek. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Mısır, Lübnan ve İsrail’le yaptığı MEB sınırlarının belirlenmesi anlaşmalarının iptal olması tehlikesi de var. Aynı tehlike Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Noble ve ENI-KoGAs gibi yabancı şirketlerle yaptığı doğal gaz sondaj ve değerlendirme anlaşmaları için de geçerlidir.”
Vatandaşlar İttifakı Basın Sözcüsü Aleksandros Mihailidis ise İttifak olarak Eide’nin tavrı konusunda ilk başta uyarı yaptıklarını, Eide’nin MEB konusuyla ilgili ‘anlaşmazlık’ ifadesinin tehlikesi konusunda Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’e mektup gönderdiklerini hatırlattı. BM Sekreterliği’nin ve Özel Danışman Eide’nin “Ankara’nın tezlerine doğru ciddi ve tehlikeli şekilde kaydığı” görüşünü ortaya koyan ittifak bundan büyük kaygı duyduğunu vurguladı.