Kuzey Kıbrıs dışardan gelen devlet adamları, misafirler, yöneticiler hep konuşmalarına Kuzey Kıbrıs ‘’bir turizm ve eğitim adasıdır, diğer sektörler bu iki ana atar damarı besleyen kılcal damarlardır’’ diyerek söze başlarlar. Yıllardır hep bunu duydum. 2000 yıllarda adaya geldiğimde 5 yıldızlı otel parmakla sayılacak kadar azdı. Burada bir elin parmakları tabirini özellikle kullanmak istemiyorum. Olanlar da yıllardır miladını doldurmuş günün icapların uygun tesisler maalesef değildi.
Zaman su gibi aktı. Türkiye’den gelen birbirinden başarılı yatırımcılar ki mensubu olduğum ve bundan da çok onur duyduğum Merit de bunların başında gelir. Özvarlıklarıyla çok ciddi yatırımlar yaptılar. Bugün ada gerçek kaliteli bir turizm destinasyonu oldu. Bunun için Türkiyeli yatırımcılar çok ciddi paralar harcadılar, emek verdiler. 2001 yılında Cyprus Garden Oteli’nde ağırlayacağımız bir önemli misafirimiz için çantamda kırmızı kutu marlboro sigara ve somon füme getirdiğimi unutamam. Nereden nereye… Bugün çok şükür adamızda her şeyin en iyisi var. Birbirinden başarılı casinolar, oteller, restaurantlar, kafeler misafirlerini ağırlıyor.
Yatırımcı önünü göremez oldu Pandemi ile bütün dünyada olduğu gibi bizde de aç kapa metodu ile turizm tesisleri bir nevi dejenerasyona uğradı. Personel politikaları şaştı, yalnız şaşmakla da kalmadı politika üretemez hale geldiler.
Bu arada hükümetin aldığı kararların kısa süreli olması yatırımcının önünü görememesine sebep oldu. Mekanları kapanan işletmeler de kaderleriyle baş başa kalınca kendi yollarını çizmeye başladılar. Tabi ki en kolay yol, en kötüsü olan kapayıp gitmek oldu. Burada ilk sıkıntı çalışan personele geliyor. Şimdi buraya bir noktalı virgül koyalım ve turizm sektörüne can veren, lojistik sağlayan, onlarca sektörün yaptığı mitingler ve yürüyüşlere bakalım. Bunun arkasından inşallah sivil itaatsizlikler gelmez. Hepsi turizm ile ilişkili.
Ayrıca diğer bir konu her ne kadar aralarında bir ilinti (ilişki) yoksa gibi görünse de bomboş dükkanlar, kapısından içeri girilmeyen iş yerleri, siftah etmeyen esnaf, neyi bekliyor; maaşını alıp gelecek memur dışındaki çalışanı veya ülkeye gelecek ve alışveriş edecek turisti…
Biz ne yapıyoruz. Belki bir noktaya kadar yetkililerin haklı olduğu yerler var ama yaraya merhem olamıyorlar. Ayrıca da sistemi maalesef kontrol edecek tedbirler alamıyoruz. En kolay çıkış yolunun kapatma olduğunu düşünüyoruz.
Açık durumda ciddi denetlemeyi hiç tartışmıyoruz. Bu arada vatandaş olarak bizim hiç mi suçumuz yok derseniz en güzel cevap bir yurtta pozitif olan öğrenciler ve ülkedeki temaslı sayısının ciddi boyutlara zaman zaman ulaşması. O zaman yapılacak iş Covid-19’a karşı paydaşların hepsini düşünen bir planın yapılması ve de taviz verilmeden bu planın uygulanması.
Aşı vazgeçilmezdir Yazımı kaleme aldığımda Kuzey Kıbrıs’a yaklaşık olarak 110 bin adet aşı gelmiştir. Ülke nüfusunun hareket etmesi mecbur olan kişileri ve de vatandaşla direkt ilişkili olan sektör ve vatandaşları düşünerek bu rakamla bir yere varamayız. Onun için yapılacak iş sayın cumhurbaşkanı, sağlık bakanlığı ve turizm bakanlığı yetkililerine kadar aşı olayına destek vermesi ve çözmeleridir. Yoksa 2021 sezonu da bizim için hayal olur. O zaman yeni rakamlar ilan eder biz bize masamızda oturup kahveciğimizi yudumlarız.
(Editör: Funda Oktay)