Bir gün gelir, doğru diye bilinenler tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar, maskeler düşer ve kralın çıplak olduğu anlaşılır.
Finansman ve bütçe sıkıntısı halkımızı çok zorluyor.
Amaç memleket sevgisi ise bütün isler, güçler bir tarafa konulur, ülkenin geleceği için adımlar atılır.
Tıpkı kazanılan bir savaşın zorluğu gibi ekonomik kazanımlar da pandemi süreci ile birlikte bir o kadar daha fazla ehemmiyet kazandı.
Yıllık bir buçuk milyar dolardan fazla doğrudan gelir elde edilen bu iki güzide sektörümüz daha çok önemsenmeli ve faaliyetlerin hızlandırılması için planlı, programlı adımlar atılmalıdır.
Geçmişte yapılan hatalardan biraz da ders çıkarmalı deyip özellikle ülkemizi ziyaret eden her turistin, okumak için gelen her öğrencinin ne kadar kıymetli olduğunu hafızalara iyi kazımak lazım.
"Yok kışın getirilen turist hiç harcamıyor, ucuzcu turist, casino eğlence için gelenler otelden dışarı çıkmıyor " deyip de bu turistleri hor görmemek lazımmış.
Bizim ülke olarak turist beğenmeme lüksümüz yok
Bir diğer yandan , " AB ve diğer Ülkelerde okuyamayan öğrenciler Kuzeydeki üniversiteleri tercih ediyor, bunlar düşük profilli öğrenciler " deyip burun kıvırmamak lazımmış. Eğitim çok önemli bir sektörümüz.
Bakın kiralık evler, çarşı, pazar resmen kendine geliyor çok şükür.
Bir kere en sonda söylemem gerektiğini ilk başa yazayım.
2019 turizm sezonunun verilerine ulaşmak 2023 yılı sonunda ancak gerçekleşir. Bu iyimser tahminim. Rasyonel düşüncem, 2023 yılında ivme tekrardan yakalanır ve yükselir.
Günlük siyasi ihtiras ve kaybedilen zaman adayı her geçen gün ekonomik anlamda bir kâbusa dönüştürebilir.
Bu vesile ile acil turizm sektöründe oluşturulması gereken adımlara bir bakalım
1- Ülke imajını düzelterek, tekrardan iş yapılabilir bir destinasyon haline çevirecek adımların ivedilikle atılması sağlanmalı.
Tur operatörlerine adanın kuzeyinin iş yapılmaya müsait bir hale geldiğinin garantisi verilmeli. Yeni destinasyonlara giriş teşvik edilmeli. Turist gelirse oteller açık olur alt sektörler beslenir ve istihdamlar da hayat bulur.
2- Türkiye'nin büyük illerine İstanbul, Ankara ve Antalya, bir diğer yandan İngiltere, Almanya 'ya uçuşlar programlanmalı.
Pegasus Havayolları ile de benzer uçuş anlaşmaları yapılarak adanın sağlıklı ve ucuz uçuşlar belirlenmeli.
İstediğiniz turizm stratejisini geliştirin, eğer adaya ulaşım maliyetleri zor ve pahalı ise, tercih edilen bir destinasyon olmayı başaramazsınız.
Bunlar TC- KKTC yetkilileri ile bu alanlarda beyaz bir sayfa açılarak çözülebilir.
3- Turizm Bakanlığına bağlı ama kendi içerisinde özerk bir yapıda olacak olan eski ismi ile " Turizm Örgütü ," şimdilerde benim TUTPA ( Turizm Tanıtma ve Planlama Ajansı ) diye adlandırdığımız ve hükümetler değişse bile kurulan mekanizma ile atanan kişilerin en az beş yıllığına seçileceği bir yapının oluşması. Böylelikle turizmde sürdürülebilir kalkınmanın ve istikrar yakalanması mümkün olacaktır.
Digital pazarlamanın yönetilmesi için yeni ve çağdaş turizm tanıtma ve destinasyon yönetme stratejileri uygulanacaktır. Blogger kullanılacak ve yeni tanıtım filmleri, kısa videolar kullanılarak Kuzey Kıbrıs destinasyon olarak viral hale getirilecek.
4- Turizm strateji planı bir an önce devreye girmeli. En basit kelimeler ile kaç yatak, ne kadar turist , ne kadar gelir hedeflemesi gerektiği rasyonel olarak ortaya konulmalıdır. Turizm strateji planına sadık kalarak Bölgesel kalkınma hamleleri ile turizm sektörüne bölgesel yeni alt markalar oluşturulmalı.
5- Ülkeye turizm ve çevre bilincinin yayılması için seferberlik ilan edilmesi gereklidir.. Bu vesile ile turizm liseleri, üniversiteler ülkedeki istihdam açığının giderilmesi için bu anlamda yeni kalkınma hedefleri ortaya konulmalıdır. Hangi kriterlerde yurt dışından getirilecek olan iş gücüne sertifikasyon şartları getirilmelidir. Böylelikle adada hizmet kalitesi de yükselecektir.
Herkes bir plan program dahilinde çalışıyor, bizde ise ülke gündemi erken seçim, kurultay. Halkı avutma, Maraş Las Vegas ama çakması. Yok New York, İsviçre, gidelim, gezelim, görelim, gelelim.
Turizm Hayattır.