Bir gün gelir, doğru diye bilinenler tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar, maskeler düşer ve kralın çıplak olduğu anlaşılır.
Finansman ve bütçe sıkıntısı halkımızı çok zorluyor…
Amaç memleket sevgisi ise bütün isler, güçler bir tarafa konulur, ülkenin geleceği için adımlar atılır.
Tıpkı kazanılan bir savaşın zorluğu gibi ekonomik kazanımlar da pandemi süreci ile birlikte bir o kadar daha fazla ehemmiyet kazandı .
Geçtiğimiz aylarda sivil toplum örgütlerinin hep bir ağızdan basına söylediği "Turizm batıyor, gemi su almaya başladı" ifadeleri bu satırları yazmamıza vesile oldu. KITOB, KITSAB, RESBİR KİTREB, Ticaret Odası, Sanayi Odası, Mimarlar Mühendisler Odası, vs. hepsi oradaydı.
Toplantıya katılan ve sözcülüğünü üstlenen KITOB Başkanı Dimağ Çağıner, "Turizm gemisi batmak üzere" demişti hatırlarsanız. Sektörün çok vahim bir durum da olduğunu, ivedi sorunların çözümüne yönelik hükümet edenlerin adım atmakta geç kalınması halinde 2021 yılında böyle giderse herkesin kepenkleri indireceğini söylemişti. Doğru söze ne hacet.
Bundan sonra icraat sakın beklenmesin
Hükümet icraatlarını rafa kaldıracak çünkü er ya da geç erken seçim olacak. Meclis toplanır mı, nisap sağlanır mı? Bakanlıklar adeta partilerin örgüt binaları haline gelmeye başladı bile. Yazık ki ne yazık. Halkı düşünen var mı?
Büyük bir şüphe. Derhal erken seçim zamanı, vakit kaybetmeden, ivedilikle.
Bizim ülke olarak kaybedecek bir dakikamız bile kalmadı.
Esas yara eğitim ve turizm sektörlerindeki çaresizlik
Yıllık bir buçuk milyar dolardan fazla doğrudan gelir elde edilen bu iki güzide sektörümüz, tek kelime ile yılın bitmesine sadece on gün kala devlet hazinesine büyük bir darbe vurdu. Bir akademisyen olarak her gün Covid-19 sebebi ile meydana gelen tahribatı an be an yaşıyorum. Üniversiteler yüz yüze eğitim dolayısı ile sokaklar çarşı pazar canlanmaya başladı. Güneyden geçişlerde PCR şartı istenmemesi (aşı olanlar için) pozitif bir gelişme.
Güzel bir sahifiye kenti olan Girne adeta küllerinden doğuyor yavaş yavaş. Turizm ve Eğitim sektörlerinin en canlı şekli ile yaşanan Girne kenti buruk bir şekilde ayakta durmaya çalışıyor.
Bu iki sektörün beslediği alt sektörler ve ortaya koydukları katma değer herkesçe umarım son zamanlarda daha da anlaşılmıştır.
Geçmişi yermek kimseye fayda sağlamaz ama post pandemi (Pandemi sonrası) zamanlarına hazırlıklı olmalı ki bu süreç okullar açıldıktan sonra çok tedbirli ve hazırlıklı olduğumuz şüpheli...
Geçmişte yapılan hatalardan biraz da ders çıkarmalı deyip özellikle ülkemizi ziyaret eden her turistin, okumak için gelen her öğrencinin ne kadar kıymetli olduğunu hafızalara iyi kazımak lazım.
"Yok kışın getirilen turist hiç harcamıyor, ucuzcu turist, casino eğlence için gelenler otelden dışarı çıkmıyor" deyip de bu turistleri hor görmemek lazımmış.
Bizim ülke olarak turist beğenmeme lüksümüz yok
Bir diğer yandan, "AB ve diğer ülkelerde okuyamayan öğrenciler Kuzeydeki üniversiteleri tercih ediyor, bunlar düşük profilli öğrenciler" deyip burun kıvırmamak lazımmış. Eğitim çok önemli bir sektörümüz.
Bakın kiralık evler, çarşı, pazar resmen kendine geliyor çok şükür.
Bir kere en sonda söylemem gerektiğini ilk başa yazayım.
2019 turizm sezonunun verilerine ulaşmak 2023 yılı sonunda ancak gerçekleşir. Bu iyimser tahminim. Rasyonel düşüncem, 2023 yılında ivme tekrardan yakalanır ve yükselir.
Günlük siyasi ihtiras ve kaybedilen zaman adayı her geçen gün ekonomik anlamda bir kâbusa dönüştürebilir.
Bu vesile ile acil turizm sektöründe oluşturulması gereken adımlara bir bakalım
1- Ülke imajını düzelterek, tekrardan iş yapılabilir bir destinasyon haline çevirecek adımların ivedilikle atılması sağlanmalı.
Tur operatörlerine adanın kuzeyinin iş yapılmaya müsait bir hale geldiğinin garantisi verilmeli. Yeni destinasyonlara giriş teşvik edilmeli. Turist gelirse oteller açık olur alt sektörler beslenir ve istihdamlar da hayat bulur.
2- Otelcilerin dolayısı ile kaybedilen istihdamların (15000 +) yerine getirilmesi için sağlık kriterleri belirlenerek 2021 Mart ayı itibariyle Ercan'a konumlanacak beş THY uçağı ile esas pazarlar olan Türkiye'nin büyük illerine İstanbul, Ankara ve Antalya, bir diğer yandan İngiltere, Almanya 'ya uçuşlar programlanmalı.
Pegasus Havayolları ile de benzer uçuş anlaşmaları yapılarak adanın sağlıklı ve ucuz uçuşlar belirlenmeli.
İstediğiniz turizm stratejisini geliştirin, eğer adaya ulaşım maliyetleri zor ve pahalı ise, tercih edilen bir destinasyon olmayı başaramazsınız.
Bunlar TC- KKTC yetkilileri ile bu alanlarda beyaz bir sayfa açılarak çözülebilir.
3- Turizm Bakanlığına bağlı ama kendi içerisinde özerk bir yapıda olacak olan eski ismi ile "Turizm Örgütü," şimdilerde benim TUTPA (Turizm Tanıtma ve Planlama Ajansı) diye adlandırdığımız ve hükümetler değişse bile kurulan mekanizma ile atanan kişilerin en az beş yıllığına seçileceği bir yapının oluşması. Böylelikle turizmde sürdürülebilir kalkınmanın ve istikrar yakalanması mümkün olacaktır.
Dijital pazarlamanın yönetilmesi için yeni ve çağdaş turizm tanıtma ve destinasyon yönetme stratejileri uygulanacaktır. Blogger kullanılacak ve yeni tanıtım filmleri, kısa videolar kullanılarak Kuzey Kıbrıs destinasyon olarak viral hale getirilecek.
4- Turizm strateji planı bir an önce devreye girmeli. Yeni post pandemi süreçleri de hesap edilerek en basit kelimeler ile kaç yatak, ne kadar turist, ne kadar gelir hedeflemesi gerektiği rasyonel olarak ortaya konulmalıdır. Turizm strateji planına sadık kalarak Bölgesel kalkınma hamleleri ile turizm sektörüne bölgesel yeni alt markalar oluşturulmalı.
5- Ülkeye turizm ve çevre bilincinin yayılması için seferberlik ilan edilmesi gereklidir... Bu vesile ile turizm liseleri, üniversiteler ülkedeki istihdam açığının giderilmesi için bu anlamda yeni kalkınma hedefleri ortaya konulmalıdır. Hangi kriterlerde yurt dışından getirilecek olan iş gücüne sertifikasyon şartları getirilmelidir. Böylelikle adada hizmet kalitesi de yükselecektir.
Gelin bu aşağıdaki açıklamalara kulak verelim.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Bakan Yardımcısı Nadir Alpaslan, "Aşının da bulunmasıyla, 2021 sonunda 30 milyon turist 20 milyar dolar gelir hedefliyoruz. 2022-2023 yıllarında 2019 koşullarını yakalamayı umuyoruz" ifadelerini kullandı.
2020'de 60 milyon turist beklerken, salgın nedeniyle turizmin çok olumsuz etkilendiğine dikkat çeken Alpaslan, "Bu süreçte turizm sektörünün yaşamına devam edebilmesi adına destek programları devam ediyor. Turizm Geliştirme Ajansı'nın da büyük faydasını gördük. Rakiplerin bir kaç adım önünde tanıtımlarımızla yer alacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu.
Herkes bir plan program dahilinde çalışıyor, bizde ise ülke gündemi erken seçim, kurultay. Halkı avutma, Maraş Las Vegas ama çakması. Yok New York, İsviçre; gidelim, gezelim, görelim, gelelim.
Eğreti doğan bu hükümet miadını doldurdu. Sine-i millet sizi bekliyor.
Bu satırların ne öneme geldiğini de anlayana diyerek yazımıza son veriyorum.
Turizm Hayattır…
AZIZ KENT 3 Yıl Önce
Ne güzel yönlendiren bir yazı anlayanlar var ise okusunlar TEBRIK ederim
Hasan Nuri 3 Yıl Önce
Bu saatten sonra artık zamanımız olsa dahi Turist yoktur ! kötü siyasetin neticesi her şeyi tüketip bitirdiğimiz gibi maalesef Turizmi de bitirdik !!