Hayırlısı ile çok demokratik bir seçim süreci yaşadık.
Kimileri siyasetin turizm sahnesinden göç etti, kimileri inanılmaz derecede kan kaybetti, kimileri de oylarını artırmaya devam etti.
Kaybedenler ise egolarının, hırslarının ve Anavatan Türkiye karşıtlığı yapmanın kurbanı oldu.
Bir kere Türkiye'nin bu adanın üzerinde yaşayan Kıbrıs Türkü’nün canının, malının garantörü ve açıkça da finansörü olduğu gerçeğini bileceksiniz ve onun etrafında siyaset yapacaksınız.
Ancak bu da Türkiye'nin Kıbrıs Türk siyasetine doğrudan müdahale ediyor anlamına da gelmemeli. Kıbrıs Türkü kendi siyasi iradesiyle sandığa gitti veya gitmedi, oyunu verdi veya vermedi ve şimdiki meclis aritmetiği oluştu.
Gerisi tamamı ile La Fontaine masalından ileriye gitmez.
Meclis aritmetiği ne anlama geliyor?
En fazla oyu alan ve oylarını artıran UBP 24 Vekil ve oylarını yüzde elli oy ile artıran CTP 18 vekil çıkardı. Meclise giren DP ve HP üçer, YDP ise 2 vekil çıkardı.
Şimdi mazbatalar alınacak, yeminler edilecek ve meclis yeni hükümeti karşılamaya hazırlanacak.
Halkın isteği ne yönde?
Benim demokratik, aydın düşüncem ülkenin en büyük sağ ve sol partilerinin güçlü ve istikrarlı bir hükümet kurması gerekliliği yönünde.
Yıllardır adeta pamuk ipliğine bağlı olan Hükümetlerin yaşam süreleri, ülkemizi ekonomik, siyasi, eğitim, sağlık ve turizm esaslarında kelimenin tam anlamıyla Kuzey Kıbrıs'ı uçurumun kenarına itti.
Ülkemiz, yıllardır bu kadar elektriksiz, sağlık anlamında yetersiz, siyasi anlamda Sarayönü’nden öteye gitmeyen, ekonomik anlamında bu derece Güney Kıbrıs'a mahkum kalmamıştı.
Hepsinden önemlisi yüzde otuz beş bütçe açığı ile hesaplanan Kuzey Kıbrıs Maliyesi, dövizin de Türk Lirası karşısında değer kazanması ile yüzde kırk yedi oranlarına açık ile hesaplanmamıştı.
Şahsi görüşüm en az üç dört yıllık bir istikrarlı hükümet ile hükümetin bir an önce hayata geçirilmesi ve ülke insanımızın beklentileri yönünde bir siyasi oluşumun kapılarının açılması gerektiğini vurgulamak istiyorum.
Turizm sektöründe beklentilerimiz
Yıllardır, aylardır yazdığım, uzun uzadıya stratejiler, planlar, alternatifler üretmeye gerek yok. Hepsini geçmişte yazdık, paylaştık.
Hepsini bu küçücük ülke için yazdık ve mürekkep artık tükendi. Artık icraat zamanı.
Bir an evvel hükümet kurulmalı ve icracı bir Turizm Bakanlığı'nın ivedilikle oluşması yönünde adımlar atılmalıdır.
Şimdiki Turizm Bakanlığı teşkilat yapısı seksenli yıllardan kalma, modası geçmiş bir yöntem ile çalıştırılmaktadır. Siyasi olarak seçilmiş kişiler her dönem değişmekte ve beklenen turizm siyaseti bir türlü hayata geçirilememektedir.
Çıkış yolu ivedilikle Sivil Toplum Kuruluşları, turizm inisiyatifleri ve devlet arasında el sıkışılmış anlaşılmış bir Turizm Örgütü (Ajansı, Teşkilatı) kurulması gerekliliğidir. Geçmişte sektör ile bu anlamda anlaşmıştım. Sektör ile anlaşmama rağmen, bürokrasiye takılmıştık. Bu oluşuma inanan bakanlık yetkilileri yoktu çünkü. Yalnız bırakıldım ve sektör temsilcileri ile uzun toplantılar sonucu anlaştığım teşkilat ve yönetim yapısı benimsenmedi. Neden mi? Çünkü yetkilerin bazılarının devri Turizm Bakanlığı tarafından Turizm örgütüne geçecekti. Bu kadar açıkça da ifade ediyorum.
Bütün ülkeler şimdiden Tur operatörlerine güvencelerini vermiş, hangi destinasyonlardan turist getirileceği hesapları içerisine girmiştir. 2022 sezonunun satışları nerede ise yüzde altmış, altmış beş oranında tamamlanmıştır.
Bizler ülke olarak hâlâ daha kim hükümet kuracak, kim hangi bakanlığı alacak hesaplarını yapıyoruz.
Kayıp giden here geçen gün ülkemizin turizm siyaseti anlamında büyük bir kayıp olarak karşımıza çıkmaktadır, çıkacaktır.
Bunun tam zıttı, organları belirlenmiş, ülkenin turizm anlamında pazarlamasına yönelik çalışmalarını yapan, siyasetten etkilenmeyen bir organizasyon olsa, hiç bu kadar kayıp bir zaman yaşanmayacak, sistem kendi kendini idare edecekti.
Turizm Örgütünün nasıl kurulması gerektiğini, kurullarının nasıl olacağını daha önceki yazılarımda paylaşmıştım.
Bir an önce bu örgütü kurulması için adım atın. Ülkenin geleceği bu yönde. Kim başa gelirse gelsin, ülkemizin hayrına biz yol göstermeye kurumun nasıl çalışacağı yönünde bilgi birikimimizi paylaşmaya hazırız. Yeter ki siz ülke menfaatleri anlamında buna hazır olun.
Turizm Hayattır…