3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Kalyoncu’nun iki Bakan’ın Türkiye’den gördükleri muamele ile ilgili söyledikleri hakkında, “kendisi döneminde böyle olaylar yaşanmadığını, Bakanlar Türkiye’ye gitmeden önce kimlerle hangi koşullarda görüşeceklerinin belirlenmesinin ve Başbakan’ın bakanlarını ona göre Türkiye’ye göndermesinin önceden düşünülmesi gerektiğini” söyledi.
Eroğlu, “iki Bakan’ın burada kendi Başbakanları ve partileri tarafından içine düşürüldükleri durumun doğru olmadığını, o Bakanlar ve Başbakan için aşağılayıcı olduğunu” söyledi ve bir an önce bu sorunun çözülmesinin şart olduğunu vurguladı.
3’üncü Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Ada TV’de katıldığı programda Kıbrıs konusu ve hükümet çalışmaları ile ilgili soruları yanıtladı.
“Burcu’nun açıklaması Rumların iştahını kabarttı”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü’nün garantilerin tabu olmadığını söylemesiyle Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı’nın garantileri çözümün önünde engel olarak görmediğini açıklamasının Rum tarafını taviz koparma konusunda iştahlandırdığını anlatan Eroğlu, şöyle konuştu:
“Anastasiadis’in son açıklamalarında garantiler konusunda ortak bir anlayış olduğundan, Avrupa Birliği üyesi bir ülkenin üye olmayan bir garantörünün olamayacağından bahsetmesi Kıbrıs Türk Halkı’nı endişelendirmektedir. Garantilerin devam etmeyeceği bir anlaşmaya Kıbrıs Türkü evet dememelidir.”
“Güneydeki Türk malları değersizleştirildi”
3’üncü Cumhurbaşkanı Eroğlu, Güney’deki malların Rumlar tarafından bilerek değersizleştirildiğini oysa KKTC’de kalan malların değer kazandığını ifade etti ve bu farkın giderilmesi için de masaya öneri koyduklarını anımsattı.
Derviş Eroğlu bir başka soru üzerine, Anastasiadis’in açıklamalarına göre çözüm sonrasında kurulacak mülkiyet komisyonunun bir malın akıbeti için yeterli olmayacağını, bundan memnun olmayanın önce Kıbrıs’ta mahkemeye gideceğini, onun kararından da memnun olmazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvuracağını belirtti.
“Anastasiadis işine geldiği gibi konuşuyor”
Eroğlu, Rum lider Anastasiadis’in gayet doğal olarak kendi halkının istediklerini savunmakta olduğunu bunun için işine geldiği gibi konuştuğunu da ifade etti ve Cumhurbaşkanı Akıncı’nın da kendi halkının haklarını koruması gerektiğini, bunun için halka her şeyi açıkça anlatmasının ve tavrını ortaya koymasının şart olduğunu vurguladı.