Aytuğ TÜRKKAN
Kuzey Kıbrıs son zamanlarda inanılmayacak olaylara imza atıyor. Bir yanda bolluk, diğer yanda ev kirasını ödeyemeyecek duruma gelen ve çocuklarıyla birlikte mağaraya sığınan insanlar... Girne’ye bağlı Pınarbaşı köyünde yaşayan 30 yaşındaki Nil Çatozlu ile 49 yaşındaki eşi Hüseyin Tumbak, 2,5 yaşındaki çocukları Raif ve 5 aylık bebekleri Havva ile birlikte 5 günden beri mağarada yaşıyor.
Önce evliliğe karşı çıkan Nil Çatozlu’nun ailesi tarafından dışlandıklarını belirten Hüseyin Tumbak, inşaatlarda çalıştığı halde bir süre para alamadığını ve ev kirasını ödeyemez duruma gelince sokağa atıldıklarını söylüyor. Diyalog’a konuşan Tumbak “Buraya çaresizlikten geldik, devletimizden ilgi ve yardım bekliyoruz”dedi.
Acılarla dolu bir yaşam
Hüseyin Tumbak, uzun yıllar İngiltere’de yaşadıktan sonra KKTC’ye döner ve Pınarbaşı’na yerleşir. Bir süre sonra Nil Çatozlu ile tanışır ve evlenmeye kara verirler… Ancak Nil’in ailesinin buna karşı çıkması üzerine bir anda çiftin üzerine kara bulutlar dolaşmaya başlar…
Tepkilere rağmen hayvanları olan ve çobanlık yapan Nil, Hüseyin ile birlikte bir yuva kurar… Ancak aile fertleri önce Nil’in hayvanlarını alır, sonra da köy içerisinde çifte yaşamı dar eder…
Defalarca karakolluk olan ailenin davaları mahkemelerde hala devam ediyor. Ancak bu süre içerisinde her şeyini kaybeden Hüseyin ve Nil, ilkel bir yaşama dönmek zorunda kalıyor.
Su ve elektrik yok
Hayvanlarını kaybeden çift, bu kez yapıcılık sanatına sahip Hüseyin’in özel şirketlerde çalışmasıyla geçinmeye başlıyor. Ancak maaşını zamanında alamayan Hüseyin, hem kirayı ödeyemiyor, hem de elektrik ve su parasını… Bir süre yaşam elektriksiz ve susuz devam ediyor. En sonunda ev sahibi de isyan ediyor ve aile kendini sokakta buluyor.
Nil doğduğu köyden başka bir yerde yaşamak istemeyince soluğu mağarada alıyorlar…
Hüseyin buradaki yılanlardan korunmak için önce yaşayacakları alanı iyice temizliyor. Ancak dağa ulaşım çok zor… 1,5 kilometre tırmanmak gerek…
Biri 2.5 yaşında diğeri 5 aylık bebeklerle burada yaşam zor olsa da çift “Ne yapalım mecbur kaldık” diyerek çaresizliklerini anlatıyor.
Köyde bazı insaflı yakınlarının desteğiyle ayakta kalan çift, devletten yardım bekliyor.
Diyalog ekibi zorlu bir tırmanmanın ardından yerden yaklaşık 1.5 kilometre yükseklikteki mağaraya
ulaşıyor…
“Evden atıldık”
İlkel koşullarda devam eden hayata tanık oluyoruz… Hüseyin Tumbak neden bu yaşama mecbur kaldıklarını şu sözlerle anlattı:
“Çalıştığım yerlerden paramı doğru dürüst alamadım. Evde zaten susuz ve elektriksiz yaşıyorduk. Kiramız da 300 TL’ydi. Ancak ödemede güçlük çekince evden atıldık. Zaten mahkemeden kağıt geldi, evden çıkmazsak para vermemiz gerekiyordu. Gidecek yerimiz de yoktu. Girne Kaymakamlığı’na gittik, “Bize bir hali yer verilsin ve biz bir mertek oda yapalım” dedik. Ama Kaymakamlık bizi dikkate almadı.”
“Eşimin hayvanlarını aldılar”
Hüseyin Tumbak eşinin mandırası olduğunu ve buradan kazançları olduğunu ancak eşinin ailesinin kendilerine haksızlık yaptığını savundu:
“Eşimin benle evlenmesini ailesi hiç istemedi. Benle evlenecekse, hayvanları almak istediler. Ve bunu zorla yaptılar. Eşimin mandırası vardı, kayınlarım onu yıktı, hayvanlarını elinden aldılar. Çocuklara süt hellim verirdik o da elimizden alındı. Boğaz karakoluna gittik ama bizi dikkate alan olmadı. Kaldığımız eve saldırdılar ama yine bir şey yapmadı polis. Bu anlattıklarım 3 sene önceydi. Bu yaşananlar sonrasında biz 3 gün yol teptik eşimle ve İnönü Töre’nin yanına gittik, sonra yanımıza geldiler, bizi kandırdılar. Tekrar köye geldik ama bu kez da hayvanlarımızı aldılar ve bu hale düştük.”
Sosyal Yardım yok!
Sosyal Yardım Dairesi’ne başvurduklarını belirten Hüseyin Tumbak “Maaş filan yok sadece ayda bir paket çocuk için bez veriyorlar bize” diyerek, iş isteğini söylüyor:
“Ben yapıcıyım, fayans takarım, boya yaparım. İşlediğim yerlerde bir türlü paramı düzgün alamadım, ödemelerim hep gecikti, yalancı oldum esnafa karşı. Ben bir iş istiyorum. Düzgün ödemesi olan bir işim olsa aileme bakarım. Bize bir de hali arazi verirlerse bir oda ev da yaparız ve bu evlatlarıma da bir şey bırakabilirim. Mehmet Kumser (Skylap Construction) ağabeyim de bana söz verdi, yardım edecek.”
“Şükür olsun”
Çifte geçinmeleri için yardım eden Kamuran enişteleri ve Ayşe ablaları var… Hüseyin Tumbak her lafında onlara teşekkürü unutmuyor…
Kendi ailesiyle de uzun yıllar önce ilişkisi noktalanan Hüseyin Tumbak, “Bu insanlar olmasa işimiz çok zordu… Aile her zaman kan bağıyla aile olmuyor. Allah onlardan razı olsun. Bir da Dr. Raif Hızal’a teşekkür etmek isterim. Doğan oğlumun adını da ondan izin alarak Raif koydum. Bize her zaman destek oldu” diye konuştu.
Yatak, gaz tüpü, su sebili, su gibi ağır eşyaları dağa sırtında çıkaran Hüseyin Tumbak, gecelerin zor geçtiğini söylüyor. Çocukların üşümemesi için uğraş verdiklerini anlatan Tumbak , “Şükür olsun ki bu mağarayı bulduk sonra ne yapardık” diyerek çaresizliği ortaya koyuyor.
Muhtar da üzgün
Pınarbaşı Muhtarı Kemal Hacıyarım da Diyalog’a konuştu. Hacıyarım devletin hali arazi açılması konusunda adım atması halinde bu çifte bir yer verilebileceğini anlattı:
Hacıyarım, söyle dedi:
“Kız bizim köylü. Hüseyin ile tanıştı. Kızın ailesi beraber olmalarına karşı çıktı ama kızın bir erkek kardeşi bir ev tuttu ikisine. 5-6 aylık kirayı da kızın kardeşi ödedi. Ama ondan sonra Hüseyin işten atıldı, kirayı ödeyemedi. Kızın da hayvanları vardı, yolda Değirmenliğe götürmeye çalıştılar, hayvanların bir kısmı telef oldu. Sonra yeniden buraya döndüler, sonra kulak numaraları değişti diye köyde kavga çıktı. Şimdi bu çift böyle ortada kaldı. Ben ve Kamuran enişte var yardımcı oluyoruz kendilerine. Bir ev buldum, 3 ay ödeyim kirasını dedim, sonra sen devam et dedim ama Hüseyin hali arazi talep etti. Skylap da söz verdi, kendisine yardımcı olacağına ilişkin. Bunu istedi. Şimdi hükümet değişti. Yeni Bakan Kutlu Evren’in hali arazileri açmasını bekliyoruz. Bu araziler açılırsa bu insanlara da bir yer vereceğiz.”